Danıştay Kararı 5. Daire 1998/2984 E. 1998/3225 K. 23.12.1998 T.

5. Daire         1998/2984 E.  ,  1998/3225 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/2984
Karar No: 1998/3225

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Milli Eğitim Bakanlığı
Diğer Davalı: … Valiliği
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince 17.11.1998 günlü ara kararı cevabının geldiği ve dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi yerine esasın görüşülmesine karar verilerek işin gereği düşünüldü:
… Defterdarlığı kadrosunda memur olarak görev yapan davacı, sınıf öğretmeni olarak atanma isteğinin reddine ilişkin 27.1.1997 günlü, 15477 sayılı işlem ile dayanağı olan muvafakat verilmemesine ilişkin 30.12.1996 günlü, 10358 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü E:…, K:… sayılı kararıyla; Anayasanın 49. maddesinde, çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğunun, Devletin çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek, çalışanları korumak ve çalışmayı desteklemek, elverişli ekonomik ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alacağının; 13. maddesinde; temel hak ve hürriyetlerin kamu düzeninin ve kamu yararının korunması amacıyla Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak Kanunla sınırlanabileceğinin kurala bağlandığı; 657 sayılı Yasanın 74. maddesinde ise kurumlararası naklen atanmaya ilişkin ilkelerin belirlendiği; diğer taraftan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 43. maddesinde öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olduğunun belirtildiği; ülkemizde çok sayıda okulun kapalı olduğu, bu nedenle davalı Milli Eğitim Bakanlığınca öğretmen ihtiyacının giderilmesi amacıyla öğretmen yetiştiren okulların dışında diğer yüksek öğretim kurumlarını bitirenlerin öğretmenliğe kabul edildiği düşünüldüğünde davacı ve onun durumunda olanların herhangi bir sebeple göreve başlatılmaması halinde güdülen amacın gerçekleştirilemeyeceği; herne kadar … Valiliğince davacı ile aynı durumda bulunan 34 kişiye muvafakat verilmesi halinde personel sıkıntısı çekileceği belirtilmekte ise de, aynı durumda olan bazı personele muvafakat verilirken davacıya muvafakat verilmemesinin gerekçesinin açıklanamadığı, ünvanlı bir kadro olmayan memurluk kadrosuna kısa sürede bir başkasının yetiştirilebileceği; buna karşılık öğretmen okulu ve yüksek okul mezunu olan davacının öğretmen olarak görev yapmasının kamu yararına olacağı; ayrıca adıgeçenin 1. dereceye yükselme ve daha fazla aylık alma imkanı sayesinde maddi ve manevi varlığının gelişmesine olumlu katkı sağlaması nedeniyle kamu hizmetinden beklenen faydanın artacağı gerekçesiyle dava konusu işlemler iptal edilmiştir.
Davalı Milli Eğitim Bakanlığı; davacının naklen atanması için … Valiliğinin muvafakat vermediğini; 657 sayılı Yasanın 74. maddesine göre muvafakat konusunda bağlı yetki içinde bulunmaları nedeniyle davacının kurumlararası nakil yoluyla atanmasının mümkün olmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 128. maddesinin 2. fıkrasında “memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri Kanunla düzenlenir.” 70. maddesinde de “Her Türk kamu hizmetine girme hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 74. maddesinin 1. fıkrasında ise “memurların bu kanuna tabi kurumlar arasında, Kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği şarttır.” hükmü yer almıştır.
Anılan Anayasal hükümlerle, kamu hizmetine personel alınmasına ilişkin genel ilkeler belirlenmiş ve bu personelin hak ve yükümlülükleri, nitelikleri, özlük ve parasal haklarına ilişkin düzenlemenin Kanunla yapılacağı kurala bağlanmış olup, sözkonusu düzenleme karşısında kamu görevlilerinin açıktan veya naklen atanmalarına ilişkin uyuşmazlıkların Anayasanın çalışma hayatı ile ilgili hükümlerine göre çözümlenmesi mümkün bulunmadığından Mahkemenin bu yöndeki gerekçesinde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
657 sayılı Yasanın 74. maddesi ile memurların kurumlararası nakil suretiyle atanmaları için iki idarenin ortak iradesi zorunlu kılınmış olup, bu iradenin kadro durumu, ihtiyaç, atanacak kişilerin niteliği değerlendirilmek suretiyle ortaya konulacağı, aksine bir davranışın bu hususta idareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullanılması sonucunu doğuracağı kuşkusuzdur.
Kız Öğretmen Okulu mezunu olan, bilahare … Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünü bitiren ve … Defterdarlığı kadrosunda memur olarak görev yapan davacının, 1996 yılı ikinci atama döneminde naklen öğretmen olarak atanma talebiyle Milli Eğitim Bakanlığına başvuruda bulunduğu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 5.12.1996 günlü, 170668 sayılı yazıyla davacının kurumundan muvafakat istendiği, bu hususta bir cevap alınmadan adıgeçenin 26.12.1996 günlü onayla … İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine sınıf öğretmeni olarak atandığı, … Defterdarlığının 30.12.1996 günlü, 163558 sayılı yazısıyla muvafakat verilmediğinin bildirilmesi üzerine davacıya 27.1.1997 günlü yazı ile durum bildirilerek evraklarının iade edildiği, adıgeçen defterdarlık tarafından 28.3.1997 tarihli yazı ile muvafakat verildiğinin bildirildiği, ancak bu kez kadro kalmadığından bahisle davacının atamasının yapılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
… Defterdarlığı tarafından davacıya daha önce personel yetersizliği nedeniyle muvafakat verilmemiş ise de kısa bir süre sonra 28.3.1997 tarihli yazıyla muvafakat verilmiş olduğu, Milli Eğitim Bakanlığının sürekli öğretmen ihtiyacının bulunduğu ve Dairemizin 17.11.1998 günlü, E:1998/2984 sayılı ara kararına Milli Eğitim Bakanlığınca verilen 17.12.1998 günlü, 38863 sayılı cevap yazısına ekli belgelerden adıgeçenin 25.11.1997 günlü onayla … İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine öğretmen olarak atandığı da gözönüne alındığında muvafakat verilmeme nedenine dayalı atamama işleminde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan 27.1.1998 günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulmunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 23.12.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.