Danıştay Kararı 5. Daire 1998/2434 E. 1999/74 K. 11.01.1999 T.

5. Daire         1998/2434 E.  ,  1999/74 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/2434
Karar No: 1999/74

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Milli Eğitim Bakanlığı
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davacıya ait 1994, 1995 ve 1996 yılları sicil raporlarında, davacının 1. sicil amiri tarafından adıgeçenin yöneticilik niteliği ile ilgili olarak yapılan olumsuz değerlendirmeler dikkate alınarak ve mevzuat hükümleriyle idareye tanınan takdir yetkisine dayanılarak tesis edilen işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Davacı, … İli … İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapmakta iken aynı İl emrine Öğretmen olarak atanmasına ilişkin 21.10.1997 günlü, 145419 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 69, 71 ve 76. maddeleriyle idareye, Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil memurların idari görevlere naklen atanmaları ve bu kişilerin görevlerini veya görev yerlerini değiştirme konusunda kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olarak takdir yetkisi tanındığı; dosyanın incelenmesinden; davalı idarece, 1992 yılından bu yana … İli … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten davacının bu görevinden alınarak İl emrine Öğretmen olarak atanması işleminin sebebi olarak 657 sayılı Yasanın 71. ve 72. maddelerinin tanıdığı takdir yetkisi ile, davacının 1994, 1995 ve 1996 yıllarına ait sicil raporlarında yer alan değerlendirmelerin niteliği gösterilmiş ise de; savunma ekinde gönderilen davacıya ait 1993, 1994, 1995 ve 1996 yılları sicil raporlarının aleyhe yorum getirecek özellik taşımadığı ve ayrıca bu raporların, davacının bu görevden alınması için tek başına yeterli de olmadığı; bunun dışında davalı idarece, 657 sayılı Yasanın 71, 72 ve 76. maddeleri ile tanınan takdir yetkisinin hukuka uygun şekilde ve kamu yararı amacı gözetilerek kullanıldığını kanıtlayacak başkaca somut olay ve nedenin de gösterilemediğinin anlaşıldığı; bu durumda, anılan işlemde mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, dava konusu işlemin, davacının 1994, 1995 ve 1996 yıllarına ait sicil raporlarında yer alan sicil amirlerinin değerlendirmeleri dikkate alınarak ve 657 sayılı Yasanın ilgili hükümlerine dayanılarak, tamamen kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi amacıyla tesis edildiğini; yöneticilik görevinin davacı için kazanılmış hak teşkil etmediğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 71/2. maddesinde, kurumların, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabilecekleri hükme bağlanmış; aynı Yasanın 76. maddesinin 1. fıkrasında da, “Kurumlar, görev ve ünvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68.maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddelerle memurların sınıflarının da değiştirilmesi suretiyle naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin tesisinde, davacı hakkında düzenlenmiş bulunan 1994, 1995 ve 1996 yıllarına ait sicil raporlarında yer alan değerlendirmelerin etkili olduğu anlaşılmaktadır.
Sicil raporları, her yıl için yeniden düzenlenen ve ilgili kamu görevlisinin o yıl içindeki kişisel yapısı ile hizmete ilişkin bilgi, beceri ve çalışmalarının yetkili amirlerce değerlendirilmesini içeren belgelerdir.
657 sayılı Yasanın “Sicil Raporlarının Doldurulması” başlıklı 115. maddesinde, “Sicil amirleri maiyetlerindeki memurların sicil raporları ile birlikte, bunların genel durum ve davranışları bakımından da olumlu ve olumsuz nitelikleri, kusur ve eksiklikleri hakkında mütalaalarını bildirirler” hükmüne yer verilmiş; 119. maddesinde ise, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 100 üzerinden 60 ve daha yukarı olan memurların olumlu sicil almış sayılacakları hükme bağlanmıştır.
Davacının dosyada mevcut sicil raporlarının 1994 yılına ait olanının 76 puanla (iyi), 1995 yılı sicil raporunun 75 puanla (orta), 1996 yılı sicil raporunun ise 68 puanla (orta) düzeyde doldurulduğu görülmüş olup; bu sicil notları itibariyle sözkonusu sicil raporlarının 657 sayılı Yasanın 119. maddesinde yer alan hüküm uyarınca “olumlu” olarak kabul edilmeleri gerektiği açık ise de; … İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan davacının 1994, 1995 ve 1996 yıllarına ait sicil raporlarında 1. sicil amiri konumunda bulunan ve bu nedenle davacıyı ve çalışmalarını yakından izleme olanağına sahip olan İlçe Kaymakamının, davacının özellikle “yöneticilik yeteneği” ile ilgili “olumsuz” değerlendirmeleri gözönünde bulundurulduğunda; davalı idarece, bu sicil raporları esas alınmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerinin gözetilmediğinden sözetmeye olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, 657 sayılı Yasanın yukarıda sözüedilen hükümlerinin davalı idareye tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde ve hukuka uygun olarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E …, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine, 11.1.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.