Danıştay Kararı 5. Daire 1998/2282 E. 1999/1682 K. 24.05.1999 T.

5. Daire         1998/2282 E.  ,  1999/1682 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/2282
Karar No: 1999/1682

Temyiz İsteminde Bulunan (Taraflar):
1- Kültür Bakanlığı
2- …

İsteğin Özeti : Davacı, … Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı görevinden alınarak … İl Kültür Müdür Yardımcılığına atanmasına ilişkin 11.9.1997 günlü, 14282 sayılı işlemin iptaliile bu nedenle yoksun kaldığı tüm parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 76. maddesiyle idareye memurlarını naklen atama konusunda takdir yetkisi tanındığı; Yüksek İslam Enstitüsü mezunu olan davacının imam olarak göreve başlayıp din öğretmenliği yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığında Daire Başkanı iken 25.3.1997 tarihinde Kültür Bakanlığı … Daire Başkanlığına atandığının, 28.3.1997 tarihli işlem ile de … Genel Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildiğinin anlaşıldığı; davalı idarede hiç çalışmadan ve anılan Bakanlık yönünden Daire Başkanlığına yükselmek için gerekli olan birikim ve deneyimi kazanmadan … Daire Başkanlığına atamasının kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı olarak tesis edildiğinden bahisle davacının Daire Başkanlığı görevinden alınmasında hizmet gereklerine aykırılık bulunmamakla birlikte adıgeçenin il dışına … İline atanmasını kadro ve ihtiyaç bakımından zorunlu kılan somut nedenlerin bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın davacının Daire Başkanlığından alınmasına yönelik kısmının reddine, … İl Kültür Müdür Yardımcılığına atanmasına yönelik kısmının iptaline, tazminat isteminin reddine hükmedilmiştir.
Davacı; Milli Eğitim Bakanlığında 12 yıl Daire Başkanlığı yaptığını, dinler konusunda uzman olduğunu ve dinin kültürü oluşturan unsurlardan birisi bulunduğunu Türk topluluklarına yönelik çalışmalar yaptığını, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığında … Dairesini kurarak bu Daireyi 2 yıl yönettiğini; davalı idareye ise; davacının geçmiş hizmetleri gözetilerek işlemin tesis edildiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davacının temyiz isteminin reddi gerekeceği yolundadır.

Davacının Savunmasının Özeti: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz istemlerinin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince 2577 sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, taraflarca ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
İdarenin boş bulunan bir kadroya atama yapma konusunda takdir yetkisi var ise de; davacının Milli Eğitim Bakanlığında 12 yıl Daire Başkanlığı yaptığı dikkate alındığında … İl Kültür Müdür Yardımcılığına atanmasında atandığı görev ve ünvan bakımından takdirde açık hata bulunduğundan, Mahkemece söz konusu atamanın iptaline dair verilen kararda hukuka aykırılık görülmemiştir. Nitekim davacı, atandığı yer yönünden yürütmenin durdurulması kararı üzerine … Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Şube Müdürlüğüne atanmıştır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından tarafların temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına, 24.5.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.