Danıştay Kararı 5. Daire 1997/819 E. 1998/2468 K. 26.10.1998 T.

5. Daire         1997/819 E.  ,  1998/2468 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/819
Karar No: 1998/2468

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): … Valiliği
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davalı idarece ileri sürülen hususlar, 9.10.1992 tarihi itibariyle davacının intibakının 5. derecenin 3. kademesine yapılmasına ilişkin işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının “bozulmasını sağlayacak nitelikte” bulunmadığından, temyiz isteminin reddiyle anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Ortaokul mezunu olarak … Mal Müdürlüğünde Milli Emlak Memuru kadrosunda görev yapan davacı, liseyi bitirmesi üzerine 7.10.1992 günlü olurla yeniden yapılan intibakının düzeltilmesi yolundaki 15.10.1992 günlü başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
Danıştay Beşinci Dairesinin 22.4.1996 günlü, E:1994/536, K:1996/1674 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, davacının, 9.10.1968 tarihinde ortaokuldan mezun olarak 6.3.1972 tarihinde memuriyete başladığı; memuriyette iken … Lisesini bitirmesi üzerine 24.9.1992 günlü, 570/1891 sayılı geçici mezuniyet belgesini ibraz ederek 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesi uyarınca intibakının yeniden yapılmasını istediği; adı geçenin 7.10.1992 günlü Valilik oluruyla intibakı yapılarak 5. derecenin 1. kademesinden 5. derecenin 3. kademesine getirildiği; davacının, intibakının hatalı olduğunu ve yeniden inceleme yapılırken, askerlik hizmeti ile 1.3.1969 – 1.3.1970 tarihleri arasındaki sigortalı hizmet süresinin de dikkate alınması, böylece toplam 23 yıl 3 ay 3 günlük hizmet süresinin gözönünde bulundurulması gerektiğini belirterek intibakının düzeltilmesi için 15.10.1992 tarihinde idareye başvurduğu; bu başvurusunun bila tarihli Valilik işlemi ile reddedilmesi üzerine bakılan davayı açtığının dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı; 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesinde, muvazzaf askerlikte geçen sürenin memuriyette iken üst öğrenimi bitirenlerin yeniden yapılan intibakında değerlendirileceği yolunda açık bir hüküm bulunmamakta ise de; aynı Yasanın 84. maddesinde muvazzaf askerlikte geçen sürenin derece ve kademe yükselmesinde değerlendirileceği öngörülmüş bulunduğundan ve emsali, muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet Memurluğuna atanarak askerlik süresi kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilmiş kişi olduğundan, davacının üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle yeniden yapılan intibakında her iki madde hükmü birlikte değerlendirilerek, muvazzaf askerlikte geçirdiği sürenin de gözönüne alınması gerektiği; öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun uygulamaya girdiği tarihten itibaren 87. maddeye tabi kurumlarda işçi olarak çalışıp daha sonra memur statüsüne geçenlerin işçilikte geçen sürelerinin memuriyet intibakında değerlendirilmesi hususunun kanun koyucu tarafından ilke olarak benimsendiği ve değişik zaman kesitleri içinde bu ilkeyi gerçekleştirmek amacıyla 657 sayılı Kanuna 1327 sayılı Kanunla eklenen Ek Geçici 18. maddenin, 2595 sayılı Kanunun geçici 9. maddesinin ve son olarak da 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa 241 sayılı KHK’nin 15. maddesi ile eklenen ek geçici maddenin yürürlüğe konduğu; dava konusu olayda, 6.3.1972 tarihinde memuriyete başlayan davacının, 1.3.1969-1.3.1970 tarihleri arasında sigortalı olarak geçtiğini belirttiği hizmeti 657 sayılı Yasanın yukarıda sözü edilen Ek Geçici 18. maddesi kapsamında olup; adıgeçenin bu hizmetinin, 1897 sayılı Yasa uyarınca 1.3.1975 tarihi itibariyle yapılan intibak işleminde ele alınıp değerlendirilmesinin mümkün olduğu; davacının Ek Geçici 18. madde kapsamındaki hizmet süresinin 1.3.1975 tarihi itibariyle yapılan intibakında değerlendirilmemiş olması halinde; bu hususun, adıgeçenin, davalı idarede ortaokul mezunu olarak görev yapmakta iken 24.9.1992 tarihinde liseyi bitirmesi üzerine 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesi uyarınca yeniden intibakının yapılması yolundaki başvurusu sırasında incelenmesine olanak bulunmadığı; bununla birlikte, davacının 1.3.1975 tarihinde yapılan intibakı sırasında Ek Geçici 18. madde kapsamındaki hizmet süresi değerlendirilerek bu süre adıgeçenin kıdeminde sayılmış ise, anılan sürenin, 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesi uyarınca davacının yeniden yapılacak intibakında da dikkate alınması gerektiği; 14.11.1996 günlü ara kararı üzerine davalı idarece gönderilen belgelerden, davacının 1.3.1969 -1.3.1970 tarihleri arasında geçen sigortalı hizmet süresinin 1897 sayılı Yasa uyarınca 20.11.1975 tarihinde yapılan intibak işlemi sırasında değerlendirildiğinin anlaşıldığı; bu durumda, 9.10.1968 tarihinde ortaokulu bitirerek 6.3.1972 tarihinde memuriyete başlayan ve memuriyette iken liseyi bitiren davacının, intibak tarihi olan 9.10.1992 tarihi itibariyle 20 yıl 7 ay 3 gün hizmetinin bulunduğu, bu hizmetine 87. maddeye tabi kurumda geçen 1 yıl sigortalı hizmeti ile 1 yıl 8 ay askerlik hizmeti de ilave edilmek suretiyle toplam 23 yıl 3 ay 3 gün başarılı hizmetinin bulunduğu; davacının emsali ise 1968 yılında ortaokulu, 1971 yılında liseyi bitirip memuriyete başlayan kişi olacağından, toplam 21 yıl hizmetinin olacağı ve bu hizmetine davacının askerlik süresi ile sigortalı olarak çalıştığı sürenin eklenmesiyle 23 yıl 8 ay başarılı hizmetinin bulunacağı; böylece emsalin, lise mezunlarının memuriyete giriş derecesi olan 13. derecenin 3. kademesinden göreve başlayıp, intibak tarihi olan 9.10.1992 tarihine kadar (2182 sayılı Yasa ile verilen 1 derece de dahil edilmek üzere) 4. derecenin 2. kademesine gelen kişi olduğu; bu durumda, davacının, lise mezunu olarak memuriyete giriş derecesi (13/3) üzerine 23 yıllık başarılı hizmetinin her yılına 1 kademe, her 3 yılına 1 derece vermek ve 2182 sayılı Yasa uyarınca verilen 1 derece de dikkate alınmak suretiyle yapılan intibakı sonucunda 9.10.1992 tarihi itibariyle 4. derecenin 2. kademesine geleceği ve bu derece ve kademe ile emsalini geçmediğinin açık olduğu; bu itibarla, davacının 9.10.1992 tarihi itibariyle 5. derecenin 3. kademesine getirilmesi yolunda tesis edilen dava konusu intibak işleminde yasaya uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, 657 sayılı Yasanın 1897 sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik Ek Geçici 3. maddesinde, 36. maddenin A/12-d. fıkrasına göre yapılacak intibak sırasında askerlik hizmetinin ve kamu sektöründe geçen sigortalı hizmet süresinin ayrı ayrı değerlendirileceğine ilişkin herhangi bir ifadeye yer verilmediğini; dava konusu işlemin yasaya uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare Mahkemesinin temyize konu kararında, davacının (9.10.1992 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere) 7.10.1992 günlü olurla 5. derecenin 3. kademesine getirilmesi yolunda tesis edilen intibak işleminin hukuka aykırılığı saptanmış olmakla birlikte, 657 sayılı Yasanın 36. maddesinin A/12-d. fıkrası uyarınca Mahkemece yapılan intibak hesaplamasında hataya düşüldüğü görülmektedir. Şöyle ki:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, memuriyette iken bir üst öğrenimi bitirenlerin intibaklarının yapılmasına ilişkin esasları düzenleyen 36. maddesinin A/12-d. fıkrasında yer alan hükmün uygulanmasında, öncelikle, üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle intibakı yapılacak kişinin emsalinin belirlenmesi gerekmektedir. Maddeye göre üst öğrenimi bitiren kişinin emsali, öğrenimine ara vermeden aynı üst öğrenime başlayıp normal süresi içinde tamamlayan ve mevcut uygulamaya göre normal eğitim süresinin sona erdiği haziran ayı sonu itibariyle kamu görevine başlayan kişidir. Yapılacak intibak işleminde önce emsalinin, maddede belirtilen biçimde, ulaşabileceği derece ve kademe belirlenmeli; bilahare ilgilinin sadece başarılı değerlendirilen hizmet yılları, ifa etmiş olduğu askerlik hizmet süresi ve yararlanmış ise 2182 sayılı Yasa veya 458 sayılı K.H.K. gereğince kazandığı bir derece esas alınmak suretiyle ve yeni öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği derece ve kademeyi geçmemek kaydıyla ulaştığı derece ve kademe saptanmalıdır. İlgilinin bu şekilde saptanan derece ve kademesi emsalini geçiyor ise, intibakının, emsalinin ulaştığı derece ve kademeye yapılması gerekmektedir.
Her ne kadar İdare Mahkemesince yapılan intibak hesaplaması sırasında, emsalin hizmet süresine davacının sigortalı olarak çalıştığı 1 yıllık süre de eklenmiş ise de; davacının 1.3.1969-1.3.1970 tarihleri arasındaki sigortalı hizmeti, emsalinin lise öğrenimini yaptığı süre (yani 1968-1971 yılları) içinde kaldığından, bu hizmetin, emsalin hizmetinde değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan, Mahkemece intibak hesaplamasının yapılması sırasında davacının ve emsalinin hizmet süreleri “belirlenirken” artan ay ve günlerin dikkate alınmamasında ve “değerlendirme” sırasında bu sürelerin gözardı edilmesinde isabet görülmemiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, Mahkemece davacının 9.10.1992 tarihi itibariyle geleceği derece ve kademe hesaplanırken, emsalin hizmetine davacının sigortalı hizmet süresinin de eklendiği ve bu esastan hareketle yapılan intibakta davacının anılan tarih itibariyle 4. derecenin 2. kademesine geleceği saptanmıştır.
Oysa, 1968 yılında ortaokulu bitirerek 6.3.1972 tarihinde memuriyete giren davacının emsalinin, öğrenime ara vermeden 30.6.1971 tarihinde liseyi bitirip memuriyete giren, (davacının bir üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle intibakının yeniden yapıldığı) 9.10.1992 tarihi itibariyle 21 yıl 3 ay 9 gün hizmeti bulunan ve 2182 sayılı Yasa ile verilen 1 derece ile (davacının memuriyete girmeden önce askerliğini yaptığı anlaşıldığından) 1 yıl 8 ay askerlik hizmetinin eklenmesi suretiyle 9.10.1992 tarihi itibariyle 4. derecenin 1. kademesine gelen ve bu kademede 11 ay 9 gün kıdemi bulunan kişi olduğu açıktır.
Bu durumda davacının, lise mezunlarının memuriyete başlangıç derecesi olan 13. derecenin 3. kademesi esas alınmak ve bir üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle intibakının yeniden yapıldığı 9.10.1992 tarihi itibariyle yukarıda açıklanan esaslara göre değerlendirilmesi gereken 20 yıl 7 ay 3 gün başarılı hizmet süresinin her 3 yılına 1 derece, her yılına 1 kademe verilmek suretiyle ve ayrıca 2182 sayılı Yasa ile verilen 1 derece ve 1 yıl 8 ay askerlik hizmeti ile sigortalı olarak geçen 1 yıllık hizmeti ilave edilerek 4. derecenin 2. kademesinde 3 ay 3 gün kıdemli sayılması gerekmekte ise de; 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddeside öngörülen “emsalin aşılamayacağı kuralı” karşısında davacının, 9.10.1992 tarihi itibariyle, emsalinin ulaştığı derece olan 4. derecenin 1. kademesinde 11 ay 9 gün kıdemli olarak intibakının yapılması ve davalı idarece de, anılan tarih itibariyle davacının intibakının bu şekilde tesbit edilmesi gerektiği açıktır.
Bu itibarla, davacının, 9.10.1992 tarihi itibariyle yeniden yapılan intibakı sonucunda 5. derecenin 3. kademesine getirilmesine ilişkin 7.10.1992 günlü olurun düzeltilmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında “hüküm fıkrası itibariyle” hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle, … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 26.10.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.