Danıştay Kararı 5. Daire 1997/3032 E. 2000/1603 K. 25.05.2000 T.

5. Daire         1997/3032 E.  ,  2000/1603 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/3032
Karar No: 2000/1603

Davacı: …
Davalı: Maliye Bakanlığı

İsteğin Özeti: Maliye Bakanlığı … Dairesi Başkanlığında Uzman olarak görev yapan davacı, personel müdürlüğü sınavına katılmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 26.9.1997 günlü, 52122 sayılı Personel Genel Müdürlüğü işlemi ile, son 3 yıldaki sicil raporlarından “orta” derecede düzenlenmiş olanının ve Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 14. maddesinin C/c. fıkrasının iptallerini istemektedir.

Savunmanın Özeti: İptali istenilen Yönetmelik maddesinde sicillerle ilgili olarak getirilen şartın amacının, görevinde iyi yetişmiş personeli seçebilmek olduğu; getirilen düzenlemede kariyer ve liyakat ilkeleri gözetildiğinden, bu hükümde hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davacının son 3 yıla ait sicillerinin incelenmesinden, sadece 1 yıla ait değil, 1994 ve 1996 yılları olmak üzere 2 yıla ait sicillerinin orta derecede düzenlendiğinin görüldüğü; davacının bu yıllarda “orta” derecede sicil almış olmasının, anılan yıllarda gösterdiği çalışmalarına istinaden sicil amirlerinin yapmış oldukları değerlendirmelerin sonucu olduğu; kaldı ki, 1994 ve 1996 yıllarına ait sicil raporlarındaki 1. sicil amirlerinin farklı olmasının ve her ikisinin de farklı zamanlarda sicil notunu “orta” olarak belirlemesinin, anılan raporların objektif ölçülerle düzenlendiğinin kanıtı olduğu; bu sicillerin “kötü niyetle orta olarak verildiği” iddasının doğru olmadığı; öte yandan, disiplin cezaları ile sicil raporları birbirlerinden farklı düzenlemeler olduğundan, bunların birbirleriyle mukayese edilemeyeceği, bu nedenle davacının bu hususa ilişkin iddiasına itibar edilemeyeceği; belirtilen nedenlerle davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İptali istenilen Yönetmelik maddesinde, kariyer ve liyakat ilkeleri açısından hukuka aykırılık bulunmadığı gibi; davacının 1994 ve 1996 yıllarına ait sicillerinin, sicil amirlerince objektif olarak doldurulduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, bu sicillerin “orta” düzeyde doldurulmasında ve anılan sicilleri nedeniyle davacının personel müdürlüğü sınavına kabul edilmemesine ilişkin 26.9.1997 günlü işlemde de mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun davanın reddine hükmedilmesi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacı, Maliye Bakanlığında açılan Personel Müdürlüğü sınavına katılmak için yaptığı başvurunun reddi işlemi ile bunun dayanağı olan “Maliye Bakanlığı Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliği”nin 14/C-c Maddesinin ve son üç yıl sicilinden (orta) derecede olanının iptalini
istemektedir.
Söz konusu Yönetmeliğin 14 ncü maddesi C bendi (c) fıkrasında, müdürlük sınavına alınma koşulu olarak, son üç yıl enaz iyi derecede sicil almış olmak sayılmıştır. Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesiyle hizmetin gerekleri ile liyakat ve kariyer ilkeleri esas alınarak hizmet grupları üç ana hizmet grubu ve kendi içinde alt hizmet grupları şeklinde düzenlenmiş ve Bakanlık Personeli için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve 178 sayılı Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnameye uygun hiyerarşik bir yapı getirilmiş, aynı Yönetmeliğin 14. maddesinde ise, hizmet gruplarına atanma şartları belirlenmiş bulunmaktadır.
Yönetmelik, 657 sayılı Yasadaki sınıflandırma, kariyer ve liyakat ilkeleri dikkate alınarak düzenlenmiş olup, sınırlı sayıdaki ünvanlı kadrolara daha nitelikli ve başarılı elemanların atanması, böylece kamu hizmetinin daha verimli bir şekilde yürütülmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle iptali istenen Yönetmelik hükmünde Yasalara aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan davacının sicil dosyasının incelenmesinden, sınava başvurduğu tarihte son üç yıllık sicilinden ikisinin orta olarak düzenlendiği, farklı sicil amirlerince düzenlenen sicillerdeki “mesleki ehliyet-yöneticilik ehliyeti” ile ilgili değerlendirmelerden sicillerin objektif olarak düzenlendiği, iptalini gerektirir bir husus bulunmadığı da anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, hukuki dayanadığı bulunmayan davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci ve Onikinci Dairelerince 2575 sayılı Danıştay Kanununa 3619 sayılı Kanunun 10. maddesiyle eklenen Ek-1. madde gereğince yapılan müşterek toplantıda işin gereği düşünüldü:
Maliye Bakanlığı … Dairesi Başkanlığında Uzman olarak görev yapan davacı, personel müdürlüğü sınavına katılmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 26.9.1997 günlü, 52122 sayılı Personel Genel Müdürlüğü işlemi ile, son 3 yıldaki sicil raporlarından “orta” derecede düzenlenmiş olanının ve Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 14. maddesinin C/c. fıkrasının; orta derecede sicil aldığının kendisine bildirilmediğini, bu konuda uyarılmadığını ve böylece mağdur edildiğini; sicili iyi olan bir memurun, disiplin cezalarından birini alıp almadığına bakılmaksızın yükselme sınavlarına kabul edildiğini, bunun haksız bir uygulama olduğu gibi, eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu; iptalini istediği Yönetmelik hükmünün kendisi üzerindeki olumsuzluğunun, tamamen o yıldaki sicil amirinin tutumundan kaynaklandığını; sicil notunun kötü niyetle verilmiş olması olasılığının sözkonusu olduğunu; dava konusu Yönetmelikle getirilen ve olumlu sicilin mutlaka “iyi” derecede düzenlenmiş olmasını gerekli kılan düzenlemenin, 657 sayılı Yasada öngörülmeyen ek bir yükümlülük getirdiğini öne sürerek iptallerini istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı Bakanlığın … Dairesi Başkanlığında Uzman olarak görev yapan davacının, Bakanlık Personel Genel Müdürlüğünce açılan Personel Müdürlüğü sınavına katılmak için 16.9.1997 tarihinde başvuruda bulunduğu; ancak, adıgeçenin, Bakanlık Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 14/C-c. maddesinde belirtilen şartı taşımaması nedeniyle anılan sınava katılması uygun görülmeyerek, 26.9.1997 günlü, 52122 sayılı işlemin tesis edildiği; davacı tarafından iptali istenilen Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin hizmet gruplarına atanma şartlarını düzenleyen 14. maddesinin “personel müdürlüğü” görevini de kapsayan (C) Hizmet Grubunun (c) bendinde, bu hizmet grubunda yer alan görevlere atanabilmek için “son üç yıl en az iyi derecede sicil almış olmak” şartının getirildiği; davalı idarece, davacının 1994 ve 1996 yıllarına ait sicil raporlarının “orta” derecede düzenlenmiş olması nedeniyle dava konusu 26.9.1997 günlü işlemin tesis edilmesi üzerine davacı tarafından bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
13.7.1993 günlü, mükerrer 21636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 484 sayılı K.H.K. ile Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmış; anılan K.H.K’nin geçici 3. maddesinde de “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen tüzük ve yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin, bu Kanun Hükmünde Kararnameye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmüne yer
verilmiştir. Bu maddede öngörülen tüzük ve yönetmelikler henüz yürürlüğe konulmamış bulunduğundan, Maliye Bakanlığı Personelinin Atama ve Görevde Yükselmelerinde, 12.11.1992 günlü, 21403 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin hükümlerinin uygulanacağı açıktır.
Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 5. maddesiyle, hizmetin gerekleri ile liyakat ve kariyer ilkeleri esas alınarak hizmet grupları üç ana hizmet grubu ve kendi içinde alt hizmet grupları şeklinde düzenlenmiş ve Bakanlık Personeli için 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve 178 sayılı Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye uygun hiyerarşik bir yapı getirilmiş, aynı Yönetmeliğin 14. maddesinde ise, hizmet gruplarına atanma şartları belirlenmiş bulunmaktadır.
Anılan Yönetmeliğin dayanaklarından birisi olan 657 sayılı Kanunun 3. maddesinde, “Sınıflandırma”, “Kariyer” ve “Liyakat” ilkeleri bu kanunun temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; liyakat ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.
Görüldüğü üzere Yasa, Devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme işlemlerinin liyakat sistemine dayandırılmasını öngörmektedir. Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme kavramı yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin tek güvencesinin de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesinden geçeceği tabiidir.
Buna göre, dava konusu Yönetmelik hükmünün, hizmetin gerekleriyle, liyakat ve kariyer ilkelerine aykırılık taşımadığı, sınırlı sayıda kadrolara daha nitelikli, başarısını kanıtlamış elemanların atanması, başarıya teşvik eden yönü ile kamu hizmetinin daha verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla getirilen bir düzenleme olduğu sonucuna ulaşıldığından, davacı tarafından öne sürülen
iddialar haklı dayanaktan yoksun bulunmakta olup; iptali istenen Yönetmelik maddesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Davanın, davacının 1994 ve 1996 yıllarına ait sicil raporlarının ve 26.9.1997 günlü, 52122 sayılı Personel Genel Müdürlüğü işleminin iptalleri istemine ilişkin kısmına gelince:
Davacının personel müdürlüğü sınavına girmek için başvuruda bulunduğu tarih itibariyle “son üç yıllık” sicilleri olan ve davalı idarece dosyaya sunulan sicillerden 1994 yılına ait olanının 1. ve 2. sicil amirlerince (65) not ortalaması ile “orta”, 1995 yılına ait olanının (78) not ortalaması ile “iyi”, 1996 yılına ait olanının ise (69) not ortalaması ile yine “orta” derece ile doldurulduğu görülmektedir.
Davacının “orta” dereceli olarak düzenlenen 1994 ve 1996 yıllarına ait sicil raporlarının incelenmesinden; anılan sicillerde davacının 1. sicil amirleri farklı olmasına ve bu siciller farklı zamanlarda düzenlenmiş olmasına karşın, gerek birinci sicil amirleri, gerekse (her iki sicilde de) ikinci sicil amiri durumunda olan kişi tarafından, “şahsiyet değerlendirmesi”, “mesleki ehliyet” ve “yöneticilik ehliyeti” bölümlerinde davacı hakkında yapılan değerlendirmelerin objektif olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olup; adıgeçenin bu yıllara ait sicillerinin “orta” derecede düzenlenmiş olmasında mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Buna göre, davacının 1994 ve 1996 yıllarındaki sicillerinin “orta” derecede olması nedeniyle, adıgeçenin yukarıda sözüedilen Yönetmeliğin 14/C-c. maddesi uyarınca personel müdürlüğü sınavına katılmasının uygun görülmemesi yolunda tesis edilen 26.9.1997 günlü, 52122 sayılı Personel Genel Müdürlüğü işleminde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, noksan yatırılan …- lira posta pulu ücretinin davacıya tamamlattırılmasına, 25.5.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.