Danıştay Kararı 5. Daire 1997/1899 E. 1999/1526 K. 17.05.1999 T.

5. Daire         1997/1899 E.  ,  1999/1526 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/1899
Karar No: 1999/1526

Temyiz isteminde Bulunan (Davalı): Milli Eğitim Bakanlığı
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İlgili soruşturma raporu getirtilip incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü olan davacı bu görevden alınarak sınıf öğretmenliğine naklen atanmış ve bu işleme karşı açtığı dava, Daireniz kararıyla da onanan idare mahkemesi kararıyla reddedilmiştir.
Bu davada, davacının özel eğitimle ilgili görevlerini gereği gibi yerine getiremediği, verilen görev ve emirleri tam zamanında yapmadığı, sürücü kursu sınavlarında gerekli titizliği göstermediği ve bu eylemleri sonucu yöneticilik görevinin üzerinden alınmasının yerinde olduğu saptanmış ve yargı kararına bağlanmıştır.
İlgilinin, daha sonra görevi savsama, sahte evrak düzenleme ve evrakta sahtekarlık suçlarından ötürü yargılanarak Ağır Ceza Mahkemesince aklanması ise, cezai yönden bir saptamayı içermektedir.
Yargı kararları arasında bir sıralama söz konusu olmadığına göre, idare mahkemesinin yöneticilik konumu bakımından yaptığı saptamayı esas alması gerekirdi. Çünkü, ortada yönetsel soruşturma ile cezai kovuşturma sonuçlarının değerlendirilmesi değil, iki ayrı yargı kararı bulunmaktadır.
Bu nedenle, davalı yönetim temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Öğretmen olarak görev yapan davacı, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürlüğüne atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 3.6.1996 günlü, 5040-69740 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; … İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü iken soruşturma sonucu davacının bu görevinden alındığı, hakkındaki yargılama sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin 21.5.1996 günlü kararıyla aklandığındaneski görevine atanmak istediği, bu isteminin ilgili Ağır Ceza Mahkemesi kararında bu yolda bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği, davacının geçmiş hizmetlerinin, başarı durumunun, liyakatının kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden değerlendirilip incelenmediği anlaşılmakla bu yönüyle işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare; davacının, ilgili soruşturma raporu üzerine öğretmenliğe atanmasına ilişkin işleme karşı açtığı davanın reddedildiğini ve bu ret kararının Danıştay’ca onanarak karar düzeltme isteminin de reddedildiğini, mahkemece kamu yararı ve hizmet gereklerinin dikkate alınmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 71/2. maddesinde, kurumların, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabilecekleri hükme bağlanmış; aynı Yasanın 76. maddesinin 1. fıkrasında da, “Kurumlar, görev ve ünvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68.maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddelerle memurların sınıflarının da değiştirilmesi suretiyle naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Olayda, davacının beraat ettiğinden bahisle tekrar … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürlüğü görevine atanma isteğinin dava konusu işlemle reddedilmesi idarenin, takdir yetkisini adıgeçenin lehine kullanmadığını göstermekte olup, boş bulunan bir kadroya kamu yararı amacı ve hizmet gereklerini gözeterek en uygun kişiyi atamak üzere gerekli nitelikleri taşıyanlar arasında tercihte bulunmak hak ve yetkisine sahip bulunan idarenin bu yetkisinin belirli bir kişi lehine kullanmaya yargı kararıyla zorlanamayacağı açık olduğundan, bu nedenle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine, 17.5.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.