Danıştay Kararı 5. Daire 1997/1063 E. 1999/3060 K. 20.10.1999 T.

5. Daire         1997/1063 E.  ,  1999/3060 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/1063
Karar No: 1999/3060

Davacılar:
1- …
2- …
3- …
Davalılar: 1- Başbakanlık
2- Gümrük Müsteşarlığı

İsteğin Özeti: Gümrük Müsteşarlığı … Başkanlığında Şef olarak görev yapan davacılar, 4.3.1997 günlü, 22923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Müsteşarlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin, 5. maddesinin, I/(E) bendinin; aynı maddenin I(G) bendinde yer alan “… şef…” ibaresinin; aynı Yönetmeliğin 13. maddesinin I(C) bendinin 1. fıkrasının (b) alt bendinin; sözü edilen maddenin I(E) bendinin (b) alt bendinde geçen “… (G) hizmet grubunda (kısım amiri hariç)…” ibaresinin; I(G) bendinin 1. fıkrasında yer alan “Bu hizmet grubunda yer alan muayne memurluğu dışındaki görevlere atanabilmek için ….” ibaresinin; 14. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…. aynı birimde ve…” ibaresinin; 3. fıkrasında yer alan “… birimleri ve ….” ibaresinin; 4. fıkrasında yer alan “Aynı hizmet grubunda bulunanların farklı hizmet birimlerindeki eşdeğer görevlere atanma ve nakillerinde sınav şarttır” ibaresinin; 7. fıkrasında yer alan, “Aynı hizmet birimi içinde olmak kaydıyla…” ibaresinin; Geçici 1. maddesi ile Geçici 3. maddesinin 2. fıkrası hükümlerinin iptalini istemektedirler.

Davalı İdarelerin Savunmalarının Özeti : Gümrük Müsteşarlığının 3911 sayılı Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunun 2.7.1993 günlü kararıyla kurulduğu, Teşkilat ve Görevlerinin 485 sayılı KHK ile düzenlendiği;
anılan KHK’nin Geçici 6. maddesinde; bu kanun hükmünde kararnamede öngörülen tüzük ve yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin bu KHK’ye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı ve sözü edilen tüzük ve yönetmeliklerin altı ay içinde çıkarılacağı kuralının yer aldığı; dava konusu yönetmelikten önce yürürlükte bulunan Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinde yer alan “Merkez Şefi” “Taşra Şefi” ayrımının personel arasında eşitsizlik yarattığı; 3046 sayılı Yasanın 15. maddesinde ve 190 sayılı KHK’ye ekli müsteşarlık merkez ve taşra teşkilatına tahsisli kadrolar da anılan biçimde bir ayrıma gidilmediği; öte yandan sözkonusu ayrıma son verilmesi yolunda Devlet Personel Başkanlığı görüşünün bulunduğu; ortada kazanılmış hak kaybının bulunmadığı; belirtilen nedenlerle davanın reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Gümrük Müsteşarlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin iptali istenilen maddelerinde hukuka aykırılık bulunmadığından haklı dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Gümrük Müsteşarlığı … Başkanlığında Şef olarak görev yapan davacılar, 4.3.1997 günlü, 22923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Müsteşarlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin, 5. maddesinin, I/E bendinin; aynı maddenin I(G) bendinde yer alan “…şef…” ibaresinin; aynı Yönetmeliğin 13. maddesinin I(C) bendinin 1. fıkrasının (b) alt bendinin; sözü edilen maddenin I(E) bendinin (b) alt bendinde geçen “…(G) hizmet grubunda (kısım amiri hariç)..” ibaresinin; I(G) bendinin 1. fıkrasında yer alan “Bu hizmet grubunda yer alan muayene memurluğu dışındaki görevlere etanabilmek için…” ibaresinin; 14. maddesinina 2. fıkrasında yer alan”… aynı birimde ve ..”ibaresinin; 3. fıkrasında yer alan… birimleri ve…” ibaresinin; 4. fıkrasında yer alan “Aynı hizmet grubunda bulunanların farklı hizmet birimlerindeki eşdeğer görevlere atanma ve nakillerinde sınav şattır” ibaresinin; 7. fıkrasında yer alan, “Aynı hizmet birimi içinde olmak kaydıyla…” ibaresinin; Geçici 1. maddesi ile Geçici 3. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle dava açmışlardır.
Davacılar, 485 sayılı KHK. ile kurulmuş olan Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığındaki merkez şefi ünvanlı görevlerine, Maliye ve Gümrük Bakanlığı teşkilatında memur olarak çalışmakta iken sınava girerek atandıklarını; atama tarihindeki Yönetmelik hükümlerine göre, merkez şefi ünvanının taşra teşkilatına ait gümrük müdür yardımcısı ve gümrük muhafaza müdür yardımcısı kadroları ile birlikte aynı hizmet gurubunda yer aldığını, KHK.nin geçici 6 ncı maddesi gereğince uygulanan Maliye ve Gümrük Bakanlığı personelinin Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin haklarını koruduğunu, dava konusu yönetmelikle (E) hizmet gurubundan çıkarılıp iki alt sırada yer alan (G) hizmet gurubunda sayılarak merkez şefi, taşra şefi ayrımının kaldırıldığını, önceki düzenlemeyle Yönetim ve Mesleki Hizmetler Gurubunu (C) hizmet gurubuna atanabilme olanakları var iken yeni düzenleme sonucu (G) hizmet gurubuna alındıkları için 13. maddenin I-(C)-1-(b) bendine göre, (c) hizmet gurubuna atanma olanaklarının kalmadığını disiplin amirlerinin niteliği ve Yer Değiştirme Yönetmeliğini uygulaması yönünden mağdur olduklarını iddia etmektedirler.
Anayasanın 124 ve 485 sayılı KHK.nin 6 ncı maddesini verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılmış ve 4.3.1997 günlü ve 22923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde “benzer veya eşit düzeydeki görevlerin guruplandırılması” şeklinde tanımlanan hizmet grupları 5.maddede düzenlenmiş, I. grupta Yönetim ve Mesleki Hizmetler sayılmış, (E) hizmet gurubunda Gümrük Müdür yardımcısı, Gümrük Muhafaza müdür yardımcısı, Personel Müdür yardımcısı ünvanları yer almış, (G) hizmet gurubunda ise şef, gümrük başmemuru, kısım amiri, muayene memuru sayılmış 13 üncü maddede de bu hizmet gruplarına atama koşulları düzenlenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Sınıflandırmada öğrenim unsuru” başlığını taşıyan değişik 41.maddesinde “Genel olarak ortaokulu bitirenler memur olabilirler. Ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin de alınması caizdir. Bir sınıfta belli görevlere atanabilmek veya bu görevlerde belli derecelere yükselebilmek için, kuruluş kanunları veya bu kanun veya kuruluş kanunlarına dayanılarak çıkarılacak yönetmelikler ile işin gereğine göre daha yüksek öğrenim dereceleri veya muayyen fakülte, okul veya öğrenim dallarını veya meslek içi veya meslekle ilgili eğitim programlarını bitirmiş olmak veya yabancı dil bilmek gibi şartlarm konulabilir” hükmü öngörülmüş ve maddede Devlet memurluğuna alınmada eğitim şartına ilişkin genel düzenlemeye yer verildikten sonra, idarelere bir sınıfta belli görevlere atanacaklar için beli bazı şartlar arama konusunda düzenleme yapma yetkisi tanınmış bulunmaktadır.
Bu yetkiye dayanılarak ve sınırlı sayıdaki kadrolara daha nitelikli elemanların atanması amacıyla yapılan hizmet gruplamasında ve bu guruplamaya uygun olarak nitelik belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Anılan maddelerde getirilen düzenlemelerin davacıların subjektif konumları yönünden etkisi, kazanılmış haklarını ihlal edip etmediği ve diğer iddiaların geçerliliği Yönetmeliğin geçici 1. maddesi yönünden yapılan incelemede ayrıca ele alınacaktır.
Yönetmeliğin 14 üncü maddesiyle ilgili iptal istemine gelince; anılan maddenin ancak, “aynı birim” arasındaki atama ve nakillerin sınavsız yapılabileceğini, farklı hizmet birimleri arasındaki atama ve nakillerde sınavın şart olduğunu düzenleyen hükümlerinin Anayasanın kanun önünde eşitlik ve idarenin bütünlüğü ilkesine aykırı olduğu, kazanılmış hakların korunmadığı iddia edilmektedir. Davacılar, hizmet birimi tanımının, Gümrükler Genel Müdürlüğü ve Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü olarak ikili bir ayırımı kapsadığını bu nedenle hukuka aykırılık bulunduğunu öne sürmektedirler. Oysa, Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde hizmet biriminin 2 Temmuz 1993 gün ve 485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen merkez ve taşra teşkilatı hizmet birimlerini ifade eder” şeklindeki tanımından ve 485 sayılı KHK nin 6 ncı, 11 nci, 16 ncı ve 22 nci maddelerindeki düzenlemelerinden, bu biçimde bir ayırım yapılmadığı anlaşılmış olmakla,14 üncü maddeye yönelik iptal isteminin hukuki dayanağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davanın geçici 1 inci maddeye yönelik kısmına gelince; Anılan madde, “Bu yönetmelikte sayılan görevlere yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce atanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır.” hükmünü taşımaktadır.
Yukarıda açıklandığı gibi, davacılar Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme yönetmeliğinde öngörülen esaslara göre (E) hizmet gurubunda sayılan merkez sefi ünvanlı göreve atanmışlardır. Sözü edilen yönetmeliğin (G) gurubunda sayılan şef ünvanı ile (E) hizmet gurubunda sayılan merkez şefliği görevlerine atama için ayrı koşullar öngörülmüştür. Bu ayırımın hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılmış olan dava Beşinci Dairenin E:1995/3017, K:1996/1719 sayılı kararıyla reddedilmiş, İdari Dava Daireleri Genel Kurulunda da karar bu yönüyle temyizen incelenerek onanmıştır.
Gümrük Müsteşarlığı Personelinin Atama ve Görevde yükselmesi konusunda çıkarılan Yönetmeliğin 5 nci maddesinde hizmet gruplarının, 13 ncü maddesinde hizmet gruplarına atanma koşullarının belirlenmesinde, hizmetin gerekleri ile yeterlik ve kariyer ilkelerine uygunluk bulunduğu, bu nedenle, merkez şefi, taşra şefi ayırımının kaldırılarak ünvanın hiyerarjik düzendeki konumuna uygun hale getirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, davanın anılan maddelere yönelik kısmında açıklamıştık Ancak, yine biraz önce açıkladığımız gibi, Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinde merkez şefi ve taşra şefi ünvanlı görevlere atanabilmek için farklı nitelikler belirlenmiş olması, yeni düzenlemeye göre “merkez şefi” ünvanının iki alt hizmet grubunda yer alması nedeniyle bu kişilerin, önceki konumlarına eş değer bir göreve atanabilmek için dahi sınava girmelerinin zorunlu bulunması karşısında, Geçici 1 nci madde, “merkez şefi” ünvanını almış kişilerin kazanılmış haklarını koruyan bir hükmü içermemesi, eksik düzenlenmesi nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.
Geçici 3 ncü maddenin ikinci fıkrasının iptali istemine gelince; Geçici 3 ncü maddenin bu yönetmeliğin yayımından önce Maliye kursu mezunu olan personelin ataması ile ilgili hükümler içermesi ve bunların (E) hizmet grubuna atanması için (F) ve (G) hizmet gruplarında çalışma şartının aranmayacağının öngörmesi nedeniyle ve geçici 1 inci maddede merkez şefleri yönünden eksik düzenleme olduğuna ilişkin hukuki değerlendirmemiz karşısında, davacıların statü ve ünvanları itibariyle menfaatlerini ihlal eden bir içerik taşımadığından davanın bu maddeye yönelik kısmının dava açma ehliyeti yönünden hukuka uygun olmadığı kanaatına varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın geçici 1 inci maddeye yönelik kısmının eksik düzenleme nedeniyle iptali, geçici 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına yönelik kısmının ehliyet yönünden, diğer maddelere yönelik kısmının ise esas yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince duruşma için önceden belli edilen 20.10.1999 günü Başbakanlık Hukuk Müşaviri … ile Gümrük Müsteşarlığı Hukuk Müşaviri …’in ve davacıların geldiği görülerek Danıştay Savcısı … hazır olduğu halde açık duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan davalı idarelerin temsilcilerine ve davacılara usulüne göre söz verilip dinlendikten ve savcının düşüncesi alındıktan sonra duruşmaya son verildiği. Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler de incelenmek suretiyle işin gereği düşünüldü:
Gümrük Müsteşarlığı … Başkanlığında Şef olarak görev yapan davacılar, 4.3.1997 günlü, 22923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük Müsteşarlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin, 5. maddesinin, I/(E) bendinin; aynı maddenin I(G) bendinde yer alan “… şef…” ibaresinin; aynı Yönetmeliğin 13. maddesinin I(C) bendinin 1. fıkrasının (b) alt bendinin; sözü edilen maddenin I(E) bendinin (b) alt bendinde geçen “… (G) hizmet grubunda (kısım amiri hariç)…” ibaresinin; I(G) bendinin 1. fıkrasında yer alan “Bu hizmet grubunda yer alan muayne memurluğu dışındaki görevlere atanabilmek için ….” ibaresinin; 14. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…. aynı birimde ve…” ibaresinin; 3. fıkrasında yer alan “… birimleri ve ….” ibaresinin; 4. fıkrasında yer alan “Aynı hizmet grubunda bulunanların farklı hizmet birimlerindeki eşdeğer görevlere atanma ve nakillerinde sınav şarttır” ibaresinin; 7. fıkrasında yer alan, “Aynı hizmet birimi içinde olmak kaydıyla…” ibaresinin; Geçici 1. maddesi ile Geçici 3. maddesinin 2. fıkrası hükümlerinin iptalini istemektedirler.
Davacılar, 485 sayılı KHK ile Kurulmuş olan Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığındaki Merkez Şefi ünvanlı görevlere Maliye ve Gümrük Bakanlığı Teşkilatında Memur olarak görev yapmakta iken yarışma sınavını kazanarak atandıklarını; atanma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre, merkez şefi ünvanının taşra teşkilatına ait gümrük müdür yardımcısı, gümrük muhafaza müdür yardımcısı ve personel müdür yardımcısı kadroları ile aynı hizmet grubunda yer aldığını; 485 sayılı KHK.’nin Geçici 6. maddesi gereğince uygulanan Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personel Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin kendilerine uygulanmaya devam olunduğunu ve haklarını koruduğuna, dava konusu yönetmeliğin 5. maddesiyle (E) hizmet grubundan çıkarılıp iki alt sırada yer alan (G) hizmet grubuna alındıklarını; bu uygulamayla merkez şefi taşra şefi ayrımının kaldırıldığını; önceki düzenlemede yer alan Yönetim Hizmetleri grubunda (C) hizmet grubuna atanabilme olanaklarının, yeni düzenleme ile ortadan kaldırıldığını; disiplin amirlerinin değiştiğini; yer değiştirme yönetmeliğinin uygulanması yönünden mağdur edildiklerini; Geçici 1. madde ile de kazanılmış haklarının korunmadığını; buna karşın Geçici 3. madde ile Maliye kursu mezunlarına istisnalar getirilerek ayrıcalıklar yaratıldığını; 14. maddenin iptali istenilen bentlerinin zorunlu sebeplere dayalı nakilleri (eş durumu gibi) engelleyerek eşitlik ilkesine aykırılık yaratıldığını öne sürmektedirler.
Anayasanın 124. maddesiyle Başbakanlık, Bakanlıklar ve Kamu Tüzel Kişilerine kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda yönetmelik çıkarma yetkisi verilmiştir. İdareler bu yetki çerçevesinde yönetmelik çıkarabilecekleri gibi kamu hizmetinin daha etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla yönetmeliklerde değişikliklerde yapabilirler. Yönetmeliklerin Anayasa, Yasa, Tüzük ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümler içermemesi ve öngörülen şekil şartına uyularak çıkarılması dışında; sözkonusu düzenleme yetkisinin kullanılmasına kamu hukuku yönünden herhangi bir engel bulunmadığı açktır.
13.7.1993 günlü, 21636 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 485 sayılı KHK ile Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Kurulmuş; anılan KHK’nin Geçici 6. maddesinde “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen tüzük ve yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanun Hükmünde Kararnameye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmüne yer verilmiştir.
Anayasanın 124 ve 485 sayılı KHK’nin 6. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan ve 4.3.1997 günlü 22923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Müsteşarlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin “amaç” başlıklı 1. maddesinde, bu yönetmeliğin, hizmetin gerekleri ile liyakat ve kariyeri esas alarak Gümrük Müsteşarlığı Personelinin Atanmaları ve Görevde Yükselmelerini belirli kurallara bağlanmak ve verimliliği artırmak amacıyla hazırlandığı vurgulanmış; “Dayanak” başlıklı 3. maddesinde, söz konusu yönetmeliğin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 2.7.1993 günlü, 485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Haklarındaki Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayanılarak hazırlandığı ifade edilmiş, 5. maddesinde Hizmet Grupları Belirtilmiş; I. Grupta Yönetim ve Meslek Hizmetleri sayılmış (E) hizmet grubunda; Gümrük Müdür Yardımcısı, Gümrük Muhafaza Müdür Yardımcısı, Personel Müdür Yardımcısı, (G) hizmet grubunda ise; Şef, Gümrük Başmemuru, Kısım Amiri, Muayene Memuru ünvanları belirtilmiştir. Yönetmeliğin Hizmet Gruplarına atanma şartlarının düzenlendiği 13. maddesinin (C) 1. fıkrasında, Şube Müdürlüğüne, Gümrük Müdürlüğüne, Gümrük Muhafaza Müdürlüğüne, Personel Müdürlüğüne atanma şartları düzenlenmiş, (b) alt bendinde ise, anılan görevlere atanabilmek için (D) veya (E) hizmet gruplarında en az iki yıl çalışmış olmak koşuluna yer verilmiş; aynı maddenin (E) hizmet grubuna atama şartını düzenleyen (E) bendinin (b) alt bendinde ise, bu hizmet grubuna atanabilmek için, Bölge Amiri, Şef, Gümrük Başmemuru, Muayene Memuru veya Çözümleyici Programcı olarak en az üç yıl çalışmış olma koşulu aranacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu yönetmeliğin dayanağı 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, 3. maddesinde, “Sınıflandırma”, “Kariyer” ve “Liyakat” ilkeleri bu kanunun temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetiştirme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; liyakat ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerlme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmış, dava konusu Yönetmelikte de “Personel Politikasının Temel İlkeleri”nin liyakat ve kariyer olduğu vurgulanmıştır.
Anılan hükümlerin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere Yasa ve Yönetmelik, Devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme işlemlerinin liyakat sistemine dayandırılmasını öngörmektedir. Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme kavramı yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin tek güvencesinin de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesinden geçeceği tabidir.
Maliye ve Gümrük Bakanlığının, Maliye Bakanlığı ve Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı şeklinde ikiye ayrılmasından sonra Gümrük Müsteşarlığının yürütmesi gereken hizmetlerin niteliğine uygun örgütlenme içine girmesi, meydana getirilen yapılanma içinde üst normlara aykırı olmamak koşulu ile yeni hizmet grupları oluşturma ve hizmet gruplarına yapılacak atamaları belli esaslara bağlama konusunda yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde takdir yetkisi tanındığı açıktır.
485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinde; müsteşarlığın merkez teşkilatının, ana hizmet birimleri ile danışma ve denetim birimleri ve yardımcı birimlerden meydana geldiği ve Ek-1 sayılı cetvelde gösterildiği; 22. maddesinde de; Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında 3046 sayılı Kanun ile Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine uygun olarak müsteşarlığa bağlı bölge esasına göre taşra teşkilatı kurmaya yetkili olduğu kuralına yer verilmiştir.
3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanunun “Hiyerarşik kademeler ve birim ünvanları” başlıklı 15. maddesi ile 190 sayılı “Genel kadro ve usulü hakkında kanun hükmünde kararname”ye ekli Gümrük Müsteşarlığına tahsisli Merkez ve Taşra Teşkilatına ait kadrolarda merkez ve taşra “şefi” biçiminde bir grublandırmaya gidilmediği, sadece şef kadrolarına yer verildiği gözönüne alındığında; 485 sayılı KHK ile 657 sayılı Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak ve sınırlı sayıdaki kadrolara daha nitelikli elemanların atanması amacıyla yapılan hizmet gruplamasında ve bu gruplamaya uygun olarak nitelik belirlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin Hizmet Grupları Arasında geçişleri düzenleyen 14. maddesinde; Genel Müdürlük Daire Başkanları, Kontrolörleri ve daha üst görevlerde bulunanlar ile Gümrük Müfettişlerinin; bu Yönetmelikte yer alan hizmet gruplarına atanmalarında sınav ve hizmet gruplarında çalışma şartı aranmaz.
Muayene Memurluğu hariç olmak üzere “aynı birimde ve” aynı hizmet grubu içinde kalmak kaydıyla, ancak görevin özel belirleyici nitelikleri aranmak koşuluyla, sınav yapılmaksızın farklı görevlere nakil mümkündür.
Farklı hizmet “birimleri ve” grupları arasındaki atama ve nakillerde sınav yapılmaksızın farklı görevlere nakil mümkündür.
“Aynı hizmet grubunda bulunanların farklı hizmet birimlerindeki eş değer görevlere atanma ve nakillerinde sınav şarttır.”
Bilgi işlem hizmetleri ile teknik hizmetlerde sayılan ünvanlarda görevli personelin yönetim ve mesleki hizmetler grubunun alt gurubunda sayılan görevlere atanma ve nakillerinde; (G) hizmet grubundan başlamaları ve bu hizmet grubu için aranan şartları taşımaları halinde, sınav şarttır.
Yönetim ve mesleki hizmetler grubunda yer alanlar, bulunduğu gruba göre bir üst hizmet grubundaki farklı birimlere bağlı görevler için, aynı birimdekiler gibi açılan sınavlara katılabilirler.
“Aynı hizmet birimi içinde olmak kaydıyla” kendi istekleri halinde yönetim ve mesleki hizmetler grubundakilerin üst görevlerden alt hizmet gruplarında sayılan görevlere; kazanılmış hak aylık dereceleriyle nakil yapılması mümkündür” kuralı yer almaktadır.
Davacılar bu hükmün, aynı kurumun birimleri arasında ayrıma sebebiyet verdiğini, eş durumu gibi zorunlu nedenlerle taşra teşkilatında bir göreve atanabilme hususunda taşra teşkilatı olmayan birim personeli arasında haksızlık ve eşitsizliğe yol açtığını öne sürerek 2. fıkrada yer alan “… aynı birimde ve…” ibaresinin; 3. fıkrasında yer alan “… birimleri ve…” ibaresinin; 4. fıkrasında yer alan “Aynı hizmet grubunda bulunanların farklı hizmet birimlerindeki eşdeğer görevlere atanma ve nakillerinde sınav şarttır.” ibaresinin; 7. fıkrasında yer alan “aynı hizmet birimi içinde kalmak kaydıyla…” ibaresinin iptalini istemektedirler.
485 sayılı KHK’nin 541 sayılı KHK ile değişik 6. maddesinde Gümrük Müsteşarlığının ana hizmet birimleri;
a) Gümrükler Genel Müdürlüğü
b) Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü;
c) Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü,
d) Avrupa Toşluluğu ve Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü” olarak belirlenmiş, dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesinde, Hizmet biriminin, merkez ve taşra teşkilatı hizmet birimlerini; hizmet gruplarının ise; benzer veya eşit düzeydeki görevlerin gruplandırılmasını kapsadığı belirtilmiştir.
Yasalarla kendisine verilmiş görevleri, etkin verimli ve suratle yerine getirmekle görevli idarelerin hizmete ilişkin koşullar getirmesi ve hizmetin niteliğine uygun hizmet grubları oluşturması, bu hizmet gruplarına uygun personel seçme ve hizmet grubları arasındaki geçişlerle ilgili ilkeler belirlemesinde hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacılar tarafından ileri sürülen somut sakıncaların (eş durumuna dayalı nakilleri sınırlamak gibi) ise; uygulama işlemleriyle ortaya çıkması ve uyuşmazlığa konu edilmesi halinde yargı yerlerince inceleneceği tabiidir.
Dava konusu Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinde; bu Yönetmelikte sayılan görevlere Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce atanmış olanların kazınılmış haklarının saklı olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Davacılar; davaya konu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce farklı statüye sahip olmaları; eski yönetmelikte, taşra teşkilatı müdür yardımcılığı ve merkez şefliği eşit görev kabul edildiğinden daha önce taşra teşkilatı müdür yardımcılığı görevine atananlar ile halen merkez şefi olanlar arasında eşitsizlik yaratıldığı ve ikinciler aleyhine durum doğurduğu halde anılan geçici maddeyle kazanılmış hakların korumadığını öne sürerek iptalini istemektedirler.
Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce yürürlükte bulunan Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personeli Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin 5. maddesinde, davacılar ve emsali durumunda bulunanlar taşra teşkilatı müdür yardımcılarıyla birlikte (E) hizmet grubunda yer almış; Atama ve Görevde Yükselme Esas ve Şartlarını Düzenleyen 13. maddesinde, anılan hizmet grubunda yer alanların (C) hizmet grubuna atanabilmesi için; öğrenim durumu, hizmet süresi, son üç yıl en az iyi derecede sicil almış olmak ve yapılacak yazılı ve sözlü sınavı başarmış olmak koşulları sayılmış olup, bu koşulların varlığı konusunda idarece bir tesbit ve bu durumda olanlar için gerekli kadrolar sağlanarak atama işlemi yapılmadan adıgeçenler lehine subjektif bir hak doğurduğundan söz etmek mümkün değildir.
Bu itibarla genel objektif hukuki durum, öngörülen koşullar saptanıp gerekli kadrolar sağlanarak atama işlemleri yapılmamış olduğundan özel hukuki duruma dönüşmemiş, kişiselleşmemiştir. Bu sebeple de davacıların kazanılmış bir hakkı bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin Geçici 3. maddesi “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce Maliye ve Gümrük Bakanlığı Maliye Kursundan mezun olan personel için bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin 1. Yönetim ve Mesleki Hizmetler Grubunda belirtilen süreler, (C) ve (D) hizmet grubu için en az on yıl, (E) hizmet grubu için en az sekiz yıl, (F) hizmet grubu için en az yedi yıl, (G) hizmet grubu için en az altı yıl olarak uygulanır.
(E) hizmet grubuna atanabilmek için, (F) ve (G) hizmet gruplarında çalışma şartı aranmaz” kuralını taşımaktadır.
Davacılar, dava konusu Yönetmelikle kendilerinin statüsü değiştirilirken Geçici 3. maddenin 2. bendiyle; meslek içi bir kurs olan Maliye Kursu mezunlarının hangi statüde olduklarına bakılmaksızın ayrıcalık getirilmesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürerek anılan bendin iptalini istemektedirler.
Maliye Kursu Yönetmeliğinin 2. maddesinde, kursun amacının, Maliye Bakanlığı merkez ve iller kuruluşunda çalışan memurları hizmet içinde eğitmek, mesleki ve genel kültür bakımından yetiştirilerek onları daha üst görevlere hazırlamak olarar belirtilmiş, 6. maddesinde, kursa başvuracakların lise veya dengi okullardan mezun olmak, Maliye Bakanlığı Kuruluşundan en az iki yıl çalışmış bulunmak koşuluna yer verilmiş, 11. maddesinde, giriş sınavının yazılı ve sözlü olarak yapılacağı; 24. maddesinde okutulacak dersler ve haftalık ders programının, 1. ve 2. sırada mesleki ve nazari, mesleki ve tatbiki olarak belirlendiği; 36. maddesinde, yıl içinde yapılacak sınav, değerlendirme ve sınıf geçme esaslarının belirlendiği; anılan Yönetmeliğin incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin Yönetim ve Mesleki Hizmetler Grubundan (C) hizmet grubuna atanabilmek için; fakülte veya yüksekokulların lisans programını bitirmiş olanların en az sekiz yıl, dört yıldan daha az süreli yüksek öğrenimlilerin en az on yıl, lise ve dengi okulu bitirenlerin en az 12 yıl hizmeti bulunmak; (D) ve (E) hizmet grubunda en az iki yıl çalışmak; (D) hizmet grubuna atanabilmek için öğrenim durumuna göre (C) hizmet grubuna atanmak için öngörülen sürelerin yanısıra (E) hizmet grubunda en az iki yıl çalışmış olmak; (E) hizmet grubuna atanabilmek için, fakülte veya yüksekokulların lisans programını bitirmiş olanların en az altı yıl, dört yıldan az süreli yüksek öğrenimlilerin en az sekiz yıl, lise veya dengi okulu bitirenlerin en az on yıl hizmeti bulunmak; (F) hizmet grubunda en az bir yıl, veya çözümleyici ya da programcı olarak en az üç yıl çalışmış olmak; (F) hizmet grubuna atanmak için; lisans programını bitirmiş olanların en az altı yıl, dört yıldan daha az süreli yüksek öğrenimlilerin en az sekiz yıl, lise ve dengi okul mezunlarının en az on yıl hizmeti bulunmak; (G) hizmet grubunda en az iki yıl çalışmış olmak; (G) hizmet grubuna atanabilmek için ise; lisans programlarını bitirmiş olanların en az dört yıl, dört yıldan daha az süreli yüksek öğrenimlilerin en az altı yıl, lise ve dengi okulu bitirenlerin en az sekiz yıl hizmeti bulunmak; koşulu aranmaktadır.
Geçici 3. maddenin 1. bendinde; Maliye Kursundan mezun olan personelin; (C) ve (D) hizmet grubu için en az on yıl, (E) hizmet grubu için en az sekiz yıl, (F) hizmet grubu için en az yedi yıl, (G) hizmet grubu için en az altı yıl hizmeti bulunmak gibi 5. maddede aranılan sürelerin dışında istisna getirilmiş; 2. bendinde de; anılan kurs mezunlarının (E) hizmet grubunda da yer alan Gümrük Müdür Yardımcısı, Personel Müdür Yardımcısı ünvanlarına atanabilmek için Bölge Amirinin yer aldığı (F), Şef, Gümrük Başmemuru, Kısım Amiri, Muayene Memurunun yer aldığı (G) hizmet grubunda çalışma koşulu aranmayacağı kuralına yer verilmiştir.
Maliye Kursunun yukarıda belirtilen amacı, eğitimin süresi ve ders programı birlikte değerlendirildiğinde Maliye Kursuna lise mezunu olarak katılan ve iki yıl süre ile yapılan özel eğitimden sonra anılan kurstan mezun olanların bazı ünvanlara atanmalarında lise mezunlarıyla aynı hizmet süresine tabii olmaları düşünülemez.
Öte yandan, Geçici 3. maddenin ve Maliye Kurs Yönetmeliğinin birlikte değerlendirilmesinden; Maliye Kursu mezunlarının (E) hizmet grubuna atanmaları için (F) hizmet grubunda en az bir yıl ve (G) hizmet grubunda en az üç yıl çalışmış olma koşulunun aranmamasında liyakat ve kariyer ilkesine aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, yargılam giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, eksik yatırılan …- lira posta pulu ücretinin davacılara tamamlattırılmasına, 20.10.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.