Danıştay Kararı 5. Daire 1996/89 E. 1997/659 K. 26.03.1997 T.

5. Daire         1996/89 E.  ,  1997/659 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/89
Karar No: 1997/659

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: İçişleri Bakanlığı

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, anılan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci ve Onikinci Dairelerince 2575 sayılı Danıştay Kanununa 3619 sayılı Kanunun 10. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca yapılan müşterek toplantıda işin gereği düşünüldü:
Emniyet Genel Müdürlüğü … Başkanlığında 1. Sınıf Emniyet Müdürü ve Polis Başmüfettişi olan davacı, bu sınıftaki kişiler arasında yapılan kıdem sıralamasının iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 55. maddesini değiştiren 10.3.1993 günlü, 3870 sayılı Kanunun 2. maddesinin 10. fıkrasında; Rütbelerde Kıdem ve Liyakata göre atama yapılacağının, kıdem sırasının tesbitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağının, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek olanların, sicil notlarının eşitliği halinde takdirnamesi fazla olanların, takdirnamelerin eşitliği halinde ise sicil numarası daha küçük olanların diğerine göre kıdemli sayılacağının kurala bağlandığı, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personelinin Rütbe Yükselmeleri ile Görev Ünvanlarında Uygulanacak Esaslara Dair Yönetmeliğin 16/a. maddesinde de pareleldüzenlemeye yer verildiği, davacı 1. sınıf emniyet müdürlüğü muadili olan il emniyet müdürlüğü görevine 27.6.1977 tarihinde atanması nedeniyle kıdeminin bu tarih esas alınarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmekte ise de; emniyet teşkilatında Emniyet Şube Müdürleri arasında sınıf esasının ilk defa 3870 sayılıYasa ile getirilmiş olduğu, buna göre dördüncü sınıf emniyet müdürlüğünden 1.sınıf emniyet müdürlüğüne ulaşabilmek için her sınıfta beklenmesi gereken sürenin 9 yıl olduğu, aynı yasanın intibakı düzenleyen geçici 18. maddesinde yer alan Emniyet Müdürü rütbesinde olup derece üstü, 1, 2, ve 3 üncü meslek derecesinde görev yapmış veya halen yapmakta olanlar bulundukları meslek derecelerine, görev ünvanlarına ve karşılığı olan rütbelere atanmış sayılırlar” hükmü uyarınca adı geçenin yasanın yürürlüğe giriş tarihi olan 22.3.1993 tarihinden geçerli olarak 1. sınıf emniyet müdürlüğüne atanmış sayılmasında ve anılan tarih esas alınarak düzenlenen kıdem sıralamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, sınıf esasının 3870 sayılı Yasa ile getirilmiş olmasına rağmen rütbelerde değişiklik yapılmadığını, sadece isimlerin değiştirildiğini, 27.6.1977 tarihinde 4 yıldızlı … İl Emniyet Müdürlüğüne atandığını, 15.4.1993 tarihine kadar değişik illerde aynı ünvanla il emniyet müdürlüğü yaptığını, kıdeminin hesabında 3870 sayılı Yasanın 2. maddesinin dikkate alınmadığını, bu uygulamayla emsallerinden kıdemsiz duruma getirildiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 13. maddesinde emniyet polis memurlarının meslek dereceleri ve unvanları belirlenmiş olup, 22.3.1993 günlü, 21532 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3870 sayılı Yasa ile bu maddede yapılan değişiklikle; Emniyet Hizmetleri Sınıfı mensuplarının rütbeleri, meslek dereceleri ve görev ünvanları bir tablo halinde gösterilmiş; Emniyet Müdürlüğü rütbesi sınıf üstü, 1. 2. 3 ve 4. sınıf olmak üzere sınıflandırmaya tabi tutulmuş, her sınıf için de ayrı meslek dereceleri ve görev unvanları belirtilmiştir.
3870 sayılı Kanunla 3201 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddede ise; “55 inci maddedeki rütbe terfi için zorunlu şartları haiz olmak kaydıyla;
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Emniyet Müdürü rütbesinde olup, bu rütbede 3 yılını doldurmamış olanlar 4 üncü Sınıf Emniyet Müdürlüğüne, 3 yılını doldurmuş olanlar 3 üncü Sınıf Emniyet Müdürlüğüne, 6 yılını doldurmuş olanlar 2 nci Sınıf Emniyet Müdürlüğünün, karşılığı olan meslek derecesi ve görev ünvanlarına, Emniyet Müdürü rütbesinde olup derece üstü 1, 2 ve 3 üncü meslek derecesinde görev yapmış veya halen yapmakta olanlar bulundukları meslek derecelerine, görev ünvanlarına ve karşılığı olan rütbelere atanmış sayılırlar” hükmü yer almış, Yasanın 55. maddesine dayanılarak çıkmış olan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personelinin Rütbe Yükselmeleri İle Görev Konularında Uygulanacak Esaslara Dair Yönetmelikte de paralel hükümlere yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, 3870 sayılı Yasa ile sınıf esası getirilmiş ve geçici 18. maddeyle de yeni düzenlemeye geçiş hususu belirlenmiştir. Geçici 18. madde, bu geçişte iki ayrı durumu düzenlemiş, emniyet müdürü rütbesinde olanların yeni tabloya göre gireceği sınıfı belirlemede yıl hesabını getirirken, emniyet müdürü rütbesinde olmakla beraber yeni tabloda düzenlenen derece üstü, 1. 2 ve 3. meslek derecesinde görev yapmış veya halen yapmakta olanların, bulundukları meslek derecelerine, görev unvanlarına ve karşılığı olan rütbelere atanmış sayılacaklarını öngörmüştür. Başka bir ifade ile, 3870 sayılı Yasa ile getirilen yeni tabloda sınıf üstü, 1. 2. 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinin karşılığı görev unvanlarında çalışmış veya çalışmakta olanlar aynı rütbeyle görevlerine devam edeceklerdir.
Bu kişiler hakkında geçici 18. madde hükmü uygulanmak suretiyle, bunların rütbe, meslek derecesi ve görev ünvanları 13. maddede düzenlenmiş olan tabloya intibak ettirilmiş bulunduğuna ve rütbelerdeki kıdem sıralaması konusunda geçici bir madde ile düzenleme yapılmamış olduğuna göre, bunların rütbelerdeki kıdemlerinin 3870 sayılı Kanunla getirilen yeni düzenlemedeki esas madde hükmü uygulanmak suretiyle belirleneceği açıktır.
Rütbelerde kıdem sırasının tesbiti 3201 sayılı Yasanın 55. maddesinin 10. fıkrasında kurala bağlanmış olup, “Rütbelere kıdem ve liyakata göre atama yapılır, kıdem sırasının tesbitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihi esas alınır. Aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek olanlar, sicil notlarının eşitliği halinde takdirnamesi fazla olanlar, takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanlar diğerine göre kıdemli sayılırlar.” hükmüne yer verilmiştir.
13.7.1973 tarihinde Emniyet Amirliğine, 1.12.1976 tarihinde Emniyet Şube Müdür Muavinliğine terfi eden ve 27.6.1977 tarihinde … İl Emniyet Müdürlüğüne atanarak, 15.4.1993 tarihinde Polis Başmüfettişliğine atanıncaya kadar çeşitli illerde İl Emniyet Müdürü olarak çalışmış olan davacının, 3870 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi üzerine 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine aynı görev unvanı ile atanmış sayıldığı, ancak kıdem sıralamasında, bu rütbeye atanma tarihinin 3870 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Oysa davacının, 3201 sayılı Yasanın değişik 13. maddesindeki tabloda 1. sınıf emniyet müdürü rütbesi karşılığı görev unvanları arasında yer alan “il emniyet müdürlüğü” görevine 27.6.1977 tarihinde atandığı ihtilafsız olup, Yasanın 55. maddesinin yukarıda yazılı 10. fıkrası hükmü karşısında bu rütbeye terfi tarihinin de bu tarih olarak alınması gerekmektedir.
Bu yasal durum karşısında davacının kıdem sırasının tesbitinde 3870 sayılı Yasanın yürürlük tarihinin esas alınmasına ilişkin işlemde ve bu gerekçeyle davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası gereğince bozulmasına ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine, 26.3.1997 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

AYRIŞIK OY
Temyizi istenen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk karara katılmıyorum.