Danıştay Kararı 5. Daire 1996/713 E. 1996/1677 K. 22.04.1996 T.

5. Daire         1996/713 E.  ,  1996/1677 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/713
Karar No: 1996/1677

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dava konusu olayda, 5. derecenin 3. kademesinde Zabıt Katibi olarak görev yapan ve 4. dereceli … Seçim Müdürlüğü kadrosuna atanmak isteyen davacıya; davalı idare tarafından, anılan Müdürlük kadrosunun 6. dereceli kadro ile değiştirildiği belirtilmeden ve 657 sayılı Yasanın 76/2. maddesine göre bu kadroya atanmak isteyip istemediği adıgeçene sorulmadan, … Seçim Müdürlüğü kadrosuna 8. derecenin 1. kademesinde Zabıt Katibi olarak görev yapan … adlı kişinin atamasının yapılmasında 657 sayılı Yasanın 45. ve 76/2. maddelerine uyarlık görülmediğinden, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hüküm fıkrası itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacının, … Seçim Müdürlüğü kadrosuna atanması isteminin, bu kadroya atama yapıldığı gerekçesiyle reddine ilişkin işlemin iptaline dair İdare Mahkemesi kararının davalı idarece bozulması istenmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 2. bendinde, idari yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari mahkemelerin yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremeyecekleri hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm karşısında, idare, davacının … Seçim Müdürlüğü kadrosuna atanması hususunda yargı kararı ile zorlanamayacağından ve bu konuda idarenin takdir yetkisi bulunduğundan, sözü edilen kadroya takdir yetkisine dayanılarak … isimli şahsın atanmasına ve davacının bu yoldaki talebinin bu kadroya atama yapıldığından bahisle reddedilmesine ilişkin davalı idare işleminde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Belirtilen nedenle, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacı, … Seçmen Kütük Bürosu Seçim Müdürlüğüne atanması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem ile, bu göreve … adlı kişinin atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığının 20.6.1994 günlü, 1994/15 sayılı Genelgesinde, “münhal bulunan 1-4 derece arası seçim müdürü kadrolarına yüksekokul mezunu ve en az 10 yıl hizmeti bulunanların atanacağı” kuralına yer verildiği; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, … Cumhuriyet Savcılığında 12 yıldır Zabıt Katibi olarak çalışan ve Açıköğretim Fakültesi İş İdaresi Önlisans programı mezunu olan davacının, emeklilik nedeniyle boşalan … İlçe Seçim Müdürlüğü kadrosuna atamasının yapılması için 19.7.1994 tarihinde … İl Seçim Kurulu Başkanlığına başvuruda bulunmasına rağmen, başvuru belgelerinin davalı idareye gönderilmesinin geciktiğinden bahisle, … Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla 23.8.1994 tarihinde Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığına yaptığı ikinci başvurusunun merci tecavüzü nedeniyle reddedildiği ve 19.10.1994 tarihli başvurusunun ise, bu kadroya 28.10.1994 tarihinde lise mezunu … adlı kişinin atamasının yapıldığından bahisle reddedildiğinin anlaşıldığı; 22.2.1995 günlü ara kararı ile davalı idareden davacıya ve ataması yapılan …’e ait sicil, diploma vb. belgelerin gönderilmesinin ve davacının atanmama sebebinin bildirilmesinin istenildiği; bu ara kararına cevap verilmemesi üzerine aynı hususların 7.6.1995 günlü ara kararıyla yeniden sorulduğu ve davalı idarece, sadece …’e ilişkin atama kararnamesinin gönderildiği; davacının atanmama nedeninin ise idarenin takdir yetkisi ile açıklandığının görüldüğü; idarenin takdir yetkisinin varlığının tartışmasız olduğu; ancak bu yetkinin, eğitim durumları ve hizmet süreleri bakımından aralarında benzerlik bulunan şahıslar için kullanıldığında bir anlam ifade edeceği; kaldı ki, anılan yetkinin mutlak ve sınırsız olmayıp, yargı denetimine tabi bulunduğu; bu duruma göre, davalı idarenin Genelgesinde öngörülen “10 yıl hizmeti bulunma ve yüksekokul mezunu olma” şartlarını davacının taşıdığı; …’in ise, lise mezunu olması ve 7 yıl hizmeti bulunması nedeniyle bu şartları taşımadığı görüldüğünden, dava konusu işlemlerde hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle sözkonusu işlemler iptal edilmiştir.
Davalı idare, sözü edilen kadroya atanmak için davacı ve … ile birlikte 2 kişinin daha başvurduğunu; bu 4 kişinin dosyaları üzerinde yapılan incelemede, takdir yetkisi kullanılarak, lise mezunu olmakla birlikte seçim işlerinin gerektirdiği özelliklere sahip olduğuna kanaat edilen ve sicili olumlu bulunan …’in atamasının yapıldığını; davacının ve …’in Adalet Bakanlığı personeli olduğunu ve Başkanlığın, başka bir kamu kurumunun personeli olan iki elemandan hizmetin gerektirdiği vasıfları taşıyan iki kişiyi tercih edip atama hakkına sahip bulunduğunu; kaldı ki, 20.6.1994 günlü, 1994/15 sayılı evrakın bir yazı niteliğinde olup, genelge niteliğinde olmadığını; bu yazı ile, o zaman dilimi içerisinde boş bulunan Müdür kadrolarının 1-4 derece arası olduğu belirtilerek, bu kadrolara atanmak isteyenlerin 657 sayılı Yasa ile aranılan şartları taşımaları gerektiğinin vurgulandığını; ancak, Başkanlıkta kadro hareketi sürekli olarak değişiklikler arzettiğinden, dolu ve boş kadroların sayısının da her an değiştiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının, … Cumhuriyet Başsavcılığında 5. dereceli kadroda Zabıt Katibi olarak görev yaptığı; daha önceki Müdürün emekliye ayrılması nedeniyle boşalan … Seçim Müdürlüğü kadrosunun ise 4. dereceli olduğu; davacının, 4. dereceli bu kadroya atamasının yapılmasını istediği; ancak, anılan kadroya …’in atanmasına ilişkin 28.10.1994 günlü, 1303 sayılı onay incelendiğinde, daha önce 4. dereceli olan … Seçim Müdürlüğü kadrosunun davalı idare tarafından 6. dereceli kadro ile değiştirildiği anlaşılmaktadır.
Davacının 4. dereceli … Seçim Müdürlüğü kadrosuna atanmak için davalı idareye başvurduğu ve adıgeçenin kadro derecesinin 5. derece olduğu açık bulunduğundan, davacının sözkonusu 4. dereceli kadroya atanabilmesi, ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 68/B. maddesi uyarınca mümkün olup; ilgililerin bu maddeye göre üst dereceli kadrolara atamalarının yapılması konusunda idarelerin yargı kararı ile zorlanamayacakları kuşkusuzdur. İdarenin, 4. dereceli kadroyu yükselme sırası gelen memurlara tahsis edebileceği veya bu kadroyu, başka amaçlarla belli yerlerdeki müdürlük kadrolarıyla değiştirebileceği açıktır. Nitekim, dava konusu olayda da, davalı idarece, davacının atanmak istediği … Seçim Müdürlüğüne ait 4. dereceli kadronun alındığı ve anılan Müdürlük için Adalet Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü emrinde münhal bulunan 6. dereceli seçim müdürü kadrosunun tahsis edildiği görülmektedir.
Öte yandan, 657 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilk iki fıkrasında “Hiçbir memur, sınıfının dışında ve sınıfının içindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılamaz. 5. ve daha aşağı derecelerdeki kadrolara, derece yükselmesi için gerekli nitelikleri haiz memur bulunmaması hallerinde, 36. maddede belirtilen öğrenim durumları itibariyle tesbit olunan yükselinebilecek dereceyi aşmamak ve karşılık gösterilecek kadro derecesi kazanılmış hak aylık derecelerinin üç üst derecesinden fazla olmamak kaydıyla, bu dereceler karşılık gösterilerek, kendi derecesi ile aynı sınıftan memur atanması mümkündür.” hükmüne yer verilmiş; aynı Yasanın 76. maddesinin 2. fıkrasında da, memurların, istekleri ile, kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.
657 sayılı Yasanın 45. maddesinin amacı, boş olan kadrolara, bu kadro derecelerine atanmaya yasal olarak hak kazanmış kişilerin atanmasını sağlamak; ancak, anılan kadrolara atanmaya yasal olarak hak kazanmış olan memur yok ise, alt dereceden memur atanmasını sağlamaktır.
Sözü edilen 45. madde, “derece yükselmesi için gerekli nitelikleri haiz memur bulunmaması” halini ön koşul olarak getirdiğine ve davacı da, daha önce 4. dereceli … Seçim Müdürlüğü kadrosuna atanmak için istekte bulunduğuna göre; davalı idarenin, anılan Müdürlük kadrosu için yeniden tahsis ettiği kadro derecesini açıklayarak, 657 sayılı Yasanın yukarıda hükmü yazılı 76/2. maddesine göre bu kadroya atanmak isteyip istemediğini davacıya sorması gerekirken; 4. dereceli Müdürlük kadrosunun 6. dereceli kadro ile değiştirildiğini açıklamadan ve davalı idareye başvurduğu tarihte 5. derecenin 3. kademesinde bulunan davacının 6. dereceli Müdürlük kadrosuna atanmak isteyip istemediğini adıgeçene sormadan, … Seçim Müdürlüğü kadrosuna 8. derecenin 1. kademesinde bulunan … adlı kişiyi atamasında yukarıda anılan Yasa hükümlerine uyarlık görülmediğinden, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararı hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 22.4.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi.