Danıştay Kararı 5. Daire 1996/3069 E. 1997/1482 K. 25.06.1997 T.

5. Daire         1996/3069 E.  ,  1997/1482 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/3069
Karar No: 1997/1482

Temyiz İsteminde Bulunan (Taraflar :
1- (Davacı): …
2- Davalı: Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı

isteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının davalı idarece, redde ilişkin kısmının ise davacı tarafından dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının Savunmasının Özeti: Temyizi istenen İdare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmının hukuk ve usule uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerektiği yolundadır.

Davacının Savunmasının Özeti: İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmına yönelik temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının annesi ile babasının fiilen ayrı yaşadıkları, annesinin bakıma muhtaç olduğu ve davacının annesine bakmakla yükümlü olduğu anlaşıldığından, tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Bu nedenle İdare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmının bozulması, iptale ilişkin kısmın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacının, annesi için kurumca yapılan tedavi giderlerinin geri alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın kısmen iptal, kısmen de reddine dair İdare Mahkemesi kararının taraflarca bozulması istenmektedir.
Adı geçenin kızı için yaptığı ve dava konusu işlemle istirdat edilen tedavi giderinin 15.1.1996 aylığının ödenmesi sırasında hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmek suretiyle geri ödendiği anlaşılmış bulunduğundan davanın bu kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığından davalı idarenin temyiz isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesinin iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına davacı tarafından temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden davacının temyiz isteminin reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görülerek yürütmenin durdurulması istemi incelenmeyerek işin gereği düşünüldü:
Davacı, annesi için Kurumca yapılan tedavi giderlerinin geri alınmasına ilişkin 12.7.1995 günlü, 454/07138 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin 3. maddesinde “…. Devlet Memurunun bakmakla yükümlü olduğu ana babasının bu sıfatından dolayı tedavi ve yol giderlerinden yararlanabilmesi için Devlet Memurunun yardım etmemesi halinde muhtaç duruma düşmesi, her ne şekilde olursa olsun ücret karşılığında çalışmaması ve yasalar uyarınca kendisine sağlık yardımı sağlanmamış olması gerekmektedir.” hükmünün yer aldığı, davacının 7.12.1993 günlü tedavi yardım beyannamesinde annesine bakmakla yükümlü olduğunu belirterek sağlık karnesi aldığı, davacının annesine toplam …- lira tedavi gideri yapıldığı, babasının Sosyal Sigortalar Kurumundan 506 sayılı Yasa uyarınca yaşlılık aylığı aldığının belirlenmesi üzerine 7 adet faturaya ilişkin toplam …- lira tedavi giderinin geri alınmasına karar verildiği, davacının babasının Sosyal Sigortalar Kurumundan yaşlılık aylığı alması nedeniyle annesinin yönetmelikte sözü edilen yasalar uyarınca sağlık yardımından yararlananlar grubunda olduğunun kabulü gerektiğinden davacıya annesi nedeniyle yapılan sağlık yardımlarının geri alınmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı, hernekadar idarenin hatalı ödemesini ancak dava açma süresi içinde geri alabileceği idare hukuku ilkelerinden ise de, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.10.1973 gün ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararıyla idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde ödenen meblağı süre aranmaksızın herzaman geri alabileceği kuralına yer verildiğinden dava açma sürelerinin dava konusu istirdat işlemine uygulanmasının olanaklı olmadığı, öte yandan davacıdan iadesi istenen 7 adet fatura bedelinden … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 27.7.1990 gün ve 63873 sayılı faturasında yer alan …- liralık tedavi giderinin davacının kızı için ödendiği anlaşıldığından dava konusu işlemin anılan faturaya ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın davacının annesi için ödenen tedavi giderlerine ilişkin kısmı reddedilerek, dava konusu işlemin davacının kızına ait tedavi giderlerinin geri istenilmesine ilişkin kısmı iptal edilmiştir.
Davacı, annesinin ev hanımı olup fiilen babasıyla ayrı yaşadıklarını, annesinin herhangibir yerde çalışmadığı gibi bir sosyal güvenlik kuruluşunun iştirakçisi de olmadığını, muhtaç duruma düştüğünden annesine bakmakla yükümlü olduğuna dair Mart 1993 tarihli muhtarlık onayını kuruma ibraz ettiğini, ayrıca babası ile annesinin ayrı yaşadığına ve kendisinin annesine bakmakla yükümlü olduğuna dair … Sulh Hukuk Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı tespit kararı olduğunu öne sürerek İdare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmının, davalı idare ise davacıdan usulsüz olarak kesilmiş olan kızına ait tedavi giderinin 15.1.1996 – 14.2.1996 dönemine mait maaş bordrosundan anlaşılacağı üzere gelir vergisinden mahsup edilerek davacıya geri ödendiğini öne sürerek İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, Mahkemece verilen iptal kararı üzerine istirdat edilen kızına ait tedavi giderlerinin davacıya ödenmesi kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
Uyuşmazlığın davacının annesi için Kurumca yapılan tedavi giderlerinin geri alınmasına ilişkin kısmına gelince;
Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığında uzman olarak görev yapan davacının babasının Sosyal Sigortalar Kurumundan yaşlılık aylığı aldığı, annesinin ev hanımı olduğu, anne ve babasının fiilen ayrı yaşamaları nedeniyle davacının Nisan 1993 yılında Kuruma beyanname vererek Sağlık karnesi aldığı, ve annesine altı adet fatura karşılığı yapılan tedavi giderinin davalı Kurum tarafından karşılandığı, bu faturaların 1993 ve 1994 yıllarına ait olduğu, dava konusu 12.7.995 günlü işlemle bu fatura bedellerinin davacıdan istendiği; … Sulh Hukuk Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının annesinin hasta ve tedavi altında olduğu, eşiyle ayrı yaşadığı belirtilerek davacının annesine bakmakla yükümlü olduğuna dair tespit kararı verildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 günlü, E:1968/6, K:1973/14 sayılı kararında; idarenin, yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edilemiyeceği belirtilmiş olup; anılan kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa ve idareyi bu konuda haberdar etmemişse, memurun iyi niyetinden söz etmeye olanak bulunmadığı ve bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemiyeceği, bu ödemelerin her zaman geri alınabileceği; ancak bunun dışındaki hatalı ödemeler için memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin dava süresi içinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.
Bu durumda, davalı idarece davacının annesi için yapılan tedavi giderlerinin ödeme tarihinden itibaren altmış gün içinde geri istenmesi mümkün olduğundan, bu süre geçtikten sonra tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Öte yandan, olayda davacının anne ve babasının fiilen ayrı yaşaması ve davacının annesine bakmakla yükümlü olması karşısında, adıgeçenin kötü niyetinden, davalı idareyi yanıltma kastından veya hilesinden bahsetmek de
mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle onanmasına, kararın redde ilişkin kısmı yönünden ise davacının temyiz isteminin kabulüyle bu kısmın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3. fıkrası gereğince bozulan bu kısım hakkında yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan …- lira yürütmenin durdurulması harcının isteği halinde davacıya iadesine, 25.6.1997 tarihinde onamaya ilişkin kısım yönünden oybirliği ile, bozmaya ilişkin kısım yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

(X) A Z L I K O Y U:
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmı da hukuk ve usule uygun olup, bozmayı gerektirecek bir neden bulunmadığından bu kısmında onanması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.