Danıştay Kararı 5. Daire 1996/2997 E. 1999/3204 K. 27.10.1999 T.

5. Daire         1996/2997 E.  ,  1999/3204 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/2997
Karar No: 1999/3204

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

İsteğin Özeti: Bağ-Kur Genel Müdürü olan davacının, 27.11.1995 tarihinden itibaren …, …, …, …, …, …, …, … ve…İllerinde Bağ-Kur sigortalılarının sorunlarını yerinde incelemek üzere 40 gün süre ile görevlendirilmesine ilişkin 24.11.1995 günlü, 1-71/1419 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açtığı davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Özerk bir kamu kurumunun genel müdürü olan ve sigortalıların sorunları konusunda görev yaptığı üç yıl boyunca deneyim ve bilgi sahibi olduğunda kuşku bulunmayan davacının, soyut sebeplerle, somut gerekçelerden uzak şekilde sigortalıların sorunlarını yerinde incelemek gibi bir sebeple kendisine bağlı il müdürlüklerinde geçici görevlendirilmesinin hizmetin gerekleriyle bağdaşır bir yönünün olmadığı, bu nedenle dava konusu geçici görevlendirme işleminin iptali gerekirken İdare Mahkemesince davanın reddedilmesinde hukuki isabet bulunmadığı ve kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 2. maddesinde, Bakanlığın görevleri sayılmış ve bu görevler arasında bağlı kuruluşların amaçları ve özel kanunları gereğince idare edilmesini sağlamak ve denetlemek de yer almıştır. Ayrıca anılan Kanunun “Yöneticilerin Sorumlulukları” başlıklı 31. maddesinde “Bakanlık merkez, taşra, yurtdışı teşkilatı ile bağlı kuruluşların her kademe yöneticileri yapmakla yükümlü bulundukları hizmet veya görevleri, Bakanlık emir ve direktifleri yönünde mevzuata, plan ve programlara uygun olarak düzenlemek ve yürütmekten bir üst yönetici kademeye karşı sorumludur.” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, 1479 sayılı Kanun ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı olmak üzere Bağ-Kur diye anılan Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu kurulmuş olup, Kurum, bu kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi, mali ve idari bakımdan özerk bir kamu tüzel kişiliği şeklinde yapılandırılmıştır. Kanunun 5. maddesinde de Genel Müdürün görevleri belirlenerek “Genel Müdür, Kurumun bütün işlerini Yönetim Kurulunun gözetimi altında ilgili kanunlar hükümlerine göre yürütür, yönetim ve yargı yerlerinde üçüncü kişilere karşı Kurumu temsil eder.” hükmü yer almıştır.
Mali ve idari bakımdan özerk bir kamu kurumu olan Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün kuruluş amaçları doğrultusunda işleyişinden öncelikle Yönetim Kurulunun, Yönetim Kuruluna karşı da icra organı olarak Genel Müdürün sorumlu olacağı tabidir. Kurumun bütün işlerini Yönetim Kurulunun gözetimi altında ilgili kanunlar hükümlerine göre yürütmekle yükümlü bulunan Genel Müdürün, Kurumun bağlı olduğu Bakan tarafından, kurumun amaçları ve faaliyet konusu içinde olan hususlarla ilgili yerinde inceleme yapmak üzere geçici görevlendirilmesi mevcut vesayet denetiminin sınırları içinde mümkün ise de, böyle bir görevlendirme ile kamu hizmetinin etkin ve verimli kılınması, üstün bir hizmet anlayışı ile ilgililere sunulması amaç edinilmeli, kamu yararı ile bağdaşmayan, kurumun en üst amiri ve icra organı olan Genel Müdürü görevinden fiilen uzaklaştırmak veya onu cezalandırmak gibi hizmet gereklerine ters düşen bir sonuç amaçlanmamalıdır. Aksi takdirde özerk bir kurumun Genel Müdürünün görev, yetki ve sorumluluklarını kurumun güncel, planlı ve programlı ihtiyaçlarına göre kullanamaması ve yerine getirememesi söz konusu olacaktır ki böyle bir durumun yasanın tanıdığı vesayet denetiminin amaç ve kapsamı ile bağdaşdığını söylemek güçleşecektir.
16.6.1992 tarihinde Bağ-Kur Genel Müdürlüğü görevine atanan ve bu görevi yürüttüğü dönem içinde edindiği bilgi birikimi ve deneyim neticesinde kurumun genel işleyişine, sigortalılarına ilişkin sorunları bildiğinde kuşku bulunmayan davacı, 30.10.1995 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevine başlayan dönemin Bakan’ı tarafından davaya konu 24.11.1995 günlü işlemle 27.11.1995 tarihinden itibaren …, …, …, …, …, …, …, … ve … İllerinde Bağ-Kur sigortalılarının sorunlarını yerinde incelemek üzere 40 gün süre ile görevlendirilmişse de; ilgili Bakan’ın göreve başladıktan kısa bir süre sonra davacıdan veya kurumdan Bağ-Kur sigortalılarının sorunları konusunda sözlü ya da yazılı herhangi bir bilgi belge talebinde bulunmaksızın, mali ve idari bakımdan özerk bir kamu kurumunun Genel Müdürü olan davacıyı, her zaman ve her türlü bilgiyi alabileceği kendisine bağlı kurum il müdürlüklerinde, sigortalıların sorunlarını yerinde incelemek gibi afaki ve soyut bir sebeple geçici görevlendirmesinin kamu yararı ve hizmetin gerekleriyle bağdaşır bir yönünün olmadığı ve bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmış olup, davanın reddi yolunda İdare Mahkemesince verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine, 27.10.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.