Danıştay Kararı 5. Daire 1996/2675 E. 1999/3259 K. 28.10.1999 T.

5. Daire         1996/2675 E.  ,  1999/3259 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/2675
Karar No: 1999/3259

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): … Belediye Başkanlığı
Vekili: …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin 22.5.1996 günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının, davalı idareye başvurduğu 24.6.1994 tarihi itibariyle “halen emekli” statüsünde olduğu anlaşıldığından, İdare Mahkemesince dava konusu uyuşmazlık çözümlenirken Harcırah Kanununun “vefat eden memur ve hizmetliler” ile ilgili olarak düzenleme getiren 56/c. madde hükmü esas alınmak suretiyle iptal hükmü kurulmasında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, adıgeçen Yasanın 10/2. ve 56/a. maddeleri kapsamında olan ve davalı idareye yapmış olduğu başvurunun da süresi içinde olduğu anlaşılan davacıya …- … arasındaki mesafe için harcırah ödenmesi gerekirken, aksi yolda tesis edilen davalı idare işleminde mevzuata ve hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı…
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davalı Belediyede Müfettiş olarak görev apmakta iken 18.1.1994 tarihi itibariyle emekliye ayrılan davacı, adres değişikliği nedeniyle harcırahının buna göre ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 1.7.1994 günlü, 2229 sayılı işlemin iptali ve kendisine …- … arasındaki mesafe için harcırah ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 6245 sayılı Harcırah Kanununun 10. maddesinde, yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masrafının birlikte verilmesini icabettiren hallerin düzenlendiği; maddenin 2. fıkrasında, emekliliğini isteyen veya emekliye sevk olunan yahut haklarında toptan ödeme hükümleri uygulanan memur ve hizmetlilere, Türkiye dahilinde ikamet edecekleri yere kadar ve yalnız bir defaya mahsus olmak üzere yukarıda sözü edilen harcırahın verilebileceğinin belirtildiği; aynı Yasanın 56/c. maddesinde ise, memur ve hizmetlilerden vefat edenlerle (4. maddenin son fıkrası şümulüne giren hizmetliler de dahil olmak üzere) emekliye veya açığa çıktıktan sonra ayrılış tarihini takibeden 6 ay içinde vefat edenlerin aileleri efradına ölüm hadisesinin vukuu tarihinden itibaren 6 ay zarfında müracaat etmeleri halinde bu Kanuna göre müstahak oldukları harcırahın verileceğinin hükme bağlandığı; dava dosyasının incelenmesinden, davacının davalı Belediyenin Teftiş Kurulundan 18.1.1994 tarihinde Müfettiş olarak emekli olduğu ve aynı tarihli emeklilik dilekçesinde ikamet adresini … olarak bildirdiği; ancak, daha sonra 18.3.1994 ve (her ne kadar Mahkeme kararında sehven 26.4.1994 olarak yazılmış ise de) 24.6.1994 tarihli dilekçeleri ile idareye başvurarak, bundan sonra …’nda oturacağından bahisle …- … arası için harcırah tahakkuk ettirilerek ödenmesini istediği; bu isteminin, 18.1.1994 günlü “emekliliği talep” dilekçesinde adresinin … olarak gösterilmesi nedeniyle ve Harcırah Kanununun 10. maddesine istinaden reddedildiğinin anlaşıldığı; adıgeçen Yasanın 56/c. maddesinde emekliye veya açığa çıktıktan sonra ayrılış tarihini takip eden 6 ay içinde, vefat edenlerin aileleri efradına ölüm hadisesinin vukuu tarihinden itibaren 6 ay içinde müracaat etmeleri halinde bu Kanuna göre müstahak oldukları harcırahın verileceği açıkça ifade olunduğundan, söz konusu hüküm gereğince davacıya harcırah ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, davacının, emeklilik istemini içeren dilekçesinde emekliliğini geçireceği ikametgah adresi olarak …’yı gösterdiğini, bu nedenle adıgeçene harcırah tahakkuk ettirilmediğini; adıgeçenin 2. başvurusunu yaptığı 24.6.1994 tarihi itibariyle emekli statüsüne kavuşmuş olduğunu; öte yandan, 6245 sayılı Yasanın 56/c. maddesinin bu davanın konusuyla ilgisi bulunmadığından, Mahkemece bu hükme dayanılmasının isabetli olmadığını öne sürmekte ve anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dava konusu uyuşmazlığın, davalı idarede Müfettiş olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan ve emekliye ayrılma dilekçesinde emekli aylığını alacağı adres olarak … İlini göstermiş olan davacının, bundan sonra …’nda ikamet edeceğinden bahisle harcırahının …- … arasındaki mesafe dikkate alınarak ödenmesi yolundaki isteminin davalı idarece kabul edilmemesinden kaynaklandığı tartışmasızdır.
6245 sayılı Harcırah Kanununun “Harcırah alabilmek için müracaat müddeti” başlığını taşıyan 56. maddesinin (c) bendinde, memur ve hizmetlilerden vefat edenlerle (4 üncü maddenin son fıkrası şümulüne giren hizmetliler de dahil olmak üzere) emekliye veya açığa çıktıktan sonra ayrılış tarihini takibeden 6 ay içinde vefat edenlerin aileleri efradına ölüm hadisesinin vukuu tarihinden itibaren 6 ay zarfında müracaat etmeleri halinde bu Kanuna göre müstahak oldukları harcırahın verileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda sözü edilen 56. maddenin (c) bendi incelendiğinde, bu hükümle “henüz bir kamu görevini yürütmekte iken vefat eden” memur ve hizmetliler ile, “emekliye veya açığa çıktıktan sonra ayrılış tarihini takibeden 6 ay içinde vefat eden” memur ve hizmetliler ayırımı yapılmak (bir başka ifadeyle, bu iki farklı durum da gözönünde bulundurulmak) suretiyle, vefat etmiş olan memur ve hizmetlilere ilişkin olarak ve bunların aileleri efradına verilecek harcırah yönünden düzenleme getirildiği görülmekte olup; davacının “halen emekli statüsünde” olduğunun dosyadan anlaşılmış olması nedeniyle, Harcırah Kanununun vefat eden memur ve hizmetliler yönünden düzenleme getiren 56/c. madde hükmünün dava konusu olaya uygulanmasına hukuken olanak bulunmadığından, İdare Mahkemesinin, bu hüküm uyarınca davacıya harcırah ödenmesi gerektiği gerekçesiyle iptal hükmü kurmasında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, Harcırah Kanununun dava konusu olayda uygulanması gereken maddelerinden biri olan 10/2. maddesinde, emekliliğini isteyen veya emekliye sevk olunan, yahut haklarında toptan ödeme hükümleri uygulanan memur ve hizmetlilere, Türkiye dahilinde ikamet edecekleri yere kadar ve yalnız bir defaya mahsus olmak üzere bu maddede sayılan yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masrafının birlikte ödeneceği; “Harcırah alabilmek için müracaat müddeti” başlığını taşıyan ve olayda uygulanması gereken diğer bir madde olan 56. maddenin (a) bendinde de, re’sen veya isteği üzerine emekliye ayrılan memur ve hizmetlilerle açıkta kalan ve vekalet emrine alınan memurlara ve cezaen olmamak üzere kurumlarınca vazifelerine son verilen hizmetlilere vazifelerinden ayrıldıkları tarihten itibaren 6 ay zarfında müracaat etmeleri halinde bu Kanuna göre müstahak oldukları harcırahın verileceği açıkça hükme bağlanmıştır.
Bu maddelerde yer alan hükümler karşısında, davalı Belediyede Müfettiş olarak görev yapmakta iken isteği üzerine 18.1.1994 tarihinde emekliye ayrıldığı ve bu tarihten itibaren yukarıda öngörülen 6 aylık süre içinde yaptığı 18.3.1994 ve 24.6.1994 günlü başvurularında …’nda ikamet edeceğini belirttiği açık olan davacıya …- … arasındaki mesafe için harcırah ödenmesi gerekirken, davalı idarece aksi yönde tesis edilen 1.7.1994 günlü işlemde mevzuata ve hukuka uyarlık görülmediğinden, anılan işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararı hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunmaktadır.
Öte yandan, davacının davalı Belediyede görevli bulunduğu sırada verdiği emekliye ayrılma istemine ilişkin dilekçesinde emekli aylığını alacağı adresi … İli olarak göstermesinin, emekliye ayrıldığı tarihten sonra da aynı İl’de ikamet edeceğine ilişkin sınırlayıcı bir beyan niteliğinde kabul edilmesi mümkün olmadığından, davalı idarenin bu konuya ilişkin aksi yöndeki iddiasına itibar edilememiştir. Kaldı ki, dava konusu olayda olduğu gibi, “Harcırah Kanununun 10. maddesine göre emekliye ayrılan kişilere adreslerini değiştirmelerinden dolayı harcırah ödenemeyeceğinin” kabulü halinde, bu durumun, emekliye ayrılan kişilere, anılan Yasanın 10/2. maddesinde ödeneceği hükme bağlanan harcırahla ilgili olarak 6 ay içinde idarelerine müracaat etme imkanı sağlayan 56. maddenin uygulanabilirliğini ortadan kaldıracağı, bir başka ifadeyle, maddede öngörülen 6 aylık sürenin uygulanmaması sonucu doğuracağı da tartışmasızdır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 28.10.1999 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) AZLIK OYU:
6245 sayılı Harcırah Kanununun 10/2. maddesinde, emekliliğini isteyen veya emekliye sevk olunan yahut haklarında toptan ödeme hükümleri uygulanan memur ve hizmetlilere, Türkiye dahilinde ikamet edecekleri yere kadar ve yalnız bir defaya mahsus olmak üzere bu maddede sayılan yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masrafının birlikte ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Anılan madde hükmü incelendiğinde, sözkonusu harcırahın, bir defaya mahsus olmak üzere ve Türkiye dahilinde ikamet edilecek yere kadar olan mesafe dikkate alınarak ödeneceğinde kuşkuya yer bulunmamaktadır.
Dava konusu olayda davacı, (davalı idarenin birinci savunmasına karşı vermiş olduğu 2. dilekçesinde de açıkça belirttiği üzere) emeklilik istemine ilişkin dilekçesinde ikametgah adresi olarak … adresini göstermiş, emeklilikle ilgili işlemler bu husus gözönüne alınarak yürütülmüş ve bu nedenle davalı idarece, emekliye ayrılan davacıya herhangi bir harcırah ödemesinde bulunulmamıştır.
Bu itibarla, emekliye ayrılanlara ödenecek harcırah yönünden “bir defaya mahsus olmak üzere” başvurma imkanının getirilmiş olması karşısında ilgililerin, daha sonra idareye tekrar başvurarak adres değişikliğinden dolayı harcırah isteminde bulunabileceklerinden sözetmeye olanak bulunmadığından, davacının, 18.1.1994 tarihinde emekliye ayrıldıktan sonra, artık …’nda ikamet edeceğinden bahisle kendisine harcırah ödenmesi istemiyle 18.3.1994 ve 24.6.1994 tarihlerinde yapmış olduğu başvuruların reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.