Danıştay Kararı 5. Daire 1996/2127 E. 1997/2677 K. 20.11.1997 T.

5. Daire         1996/2127 E.  ,  1997/2677 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/2127
Karar No: 1997/2677

Davacı: …
Davalılar: 1- Başbakanlık
2- Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı

Davanın Özeti: Davacı, kendisine Hazine Uzmanlığı yeterlik sınavına 3. kez katılma hakkı verilmemesine ilişkin işlem ile dayanağı olan ve 30.5.1995 günlü, 22298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Hazine Müsteşarlığı, Hazine Uzman ve Uzman Yardımcılığı Sınav Yönetmeliğinin 12, 16, ve 17. maddelerinin iptalini istemektedir.

Başbakanlığın Savunmasının Özeti: İptali istenen Hazine Müsteşarlığı Hazine Uzman ve Uzman Yardımcılığı Sınav Yönetmeliğinin, 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 7. maddesinin c fıkrasında yer alan, “…. Uzman ve Uzman Yardımcılığı Yeterlik ve Yarışma Sınavlarının yapılma esas ve usulleri ile diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne dayanılarak çıkartıldığı; bu maddede sınava ilişkin tüm hususların yönetmeliğe bırakıldığının açık olduğu; iptali istenen yönetmelik maddelerinin bu hükme aykırı bir husus ihtiva etmediği; yine 4059 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde de sınavların yapılmasına ilişkin herhangi bir esas ve usule yer verilmediği; iptali istenen yönetmeliğin geçici 3. maddeye aykırı bir hüküm de içermediği; aynen katıldıkları Hazine Müsteşarlığının savunmasında yer alan hususlarda dikkate alındığında haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının Savunmasının Özeti: 30.5.1995 günlü, 22298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Hazine Müsteşarlığı, Hazine Uzman ve Uzman Yardımcılığı Sınav Yönetmeliğin’de yer alan hükümlere göre, üç yıllık fiili hizmet süresini dolduran ve diğer şartları da haiz olan personel için Hazine Uzmanlığı yeterlik sınavının yılda iki kez açıldığını; 4059 sayılı Yasanın geçici 3. maddesinde belirtilen şartları taşıyan personelinde 30.11.1997 tarihine kadar ilk açılan iki sınava katılabildiklerini; davacının da bu hükümler çerçevesinde 28.12.1995 tarihinde sözlü savunması yapılan Hazine Uzmanlığı Yeterlik Sınavına katıldığını ve tezinin sınav kurulunca başarılı bulunmaması nedeniyle sözlü savunmaya çağrılmadığını; yine 8.7.1996 tarihinde sözlü savunma aşaması yapılan yeterlik sınavına da katıldığını ve tezinin sınav kurulunca başarısız bulunması üzerine yine sözlü savunmaya çağrılmadığını; böylece adıgeçenin hem geçici 3. maddede bilirtilen iki sınav hakkını kullandığını hem de yönetmeliğin 17. maddesi uyarınca yeterlik sınavına girme hakkını tamamen kaybettiğini; yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırılık taşımadığını; bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Hazine Müsteşarlığı Hazine Uzmanlığı ve Uzman Yardımcılığı Sınav Yönetmeliğinin 3. Bölümünün başlığı, “Hazine Uzmanlığı Yeterlik Sınavı” olarak belirlenmiş, aynı bölümün 12. maddesinde ise madde başlığı, “Hazine Uzmanlığı Yeterlik Tezi” olarak yer almıştır. Buna göre idarece yeterlik sınavının, yeterlik tezine dönüştürüldüğü görülmektedir. İdarenin uzmanlığa atanacak personelini, bilimsel araştırmaya yatkınlığı, belli bir konuyu, bilimsel çerçevede araştırma, anlama ve aktarma yeteneği olup olmadığı konusunda değerlendirmek istemesinde ve dolayısıyla tez hazırlatmasında yasaya aykırılık görülmemekle beraber, “Yeterlik Tezinin” benimsenmesi durumunda tez tekniğine ve mantığına uygun düzenlemeleri yapması gerekeceği tabiidir. Örneğin, tezin danışman nezaretinde hazırlanması, ilgililere tezlerini savunma olanağı verilmesi gibi.
İptali istenen Yönetmeliğin 16. maddesinde “Yeterlik Sınavı, yeterlik sınavı kurulunca tezin kabul edilmesi halinde, tezin Türkçe ve geçerli bir dilde sözlü olarak savunulması şeklinde yapılır….” hükmü yer almıştır. Buna göre yeterlik sınavının tezin sözlü savunmasının yapılması şeklinde anlaşılması gerekmektedir. Madde metninde yer alan, yeterlik sınavı kurulunca tezin kabul edilmesi koşulu ise bir ön koşul olarak getirilmiş olup; esasen hazine uzmanlığı yeterlik sınavına girebilmenin ön koşulları uzman yardımcıları için 4059 sayılı Yasanın 7. maddesinin (c) bendinde, müsteşarlık merkez teşkilatında çalışan 4 yıllık yüksek okul mezunu personel için geçici 3. maddede belirlenmiş olup, ayrıca yönetmelikle yeni ön koşullar getirilmesinde yasaya uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan Yeterlik Sınavı Kurulunun tezi yalnızca “başarılı” ya da “başarısız” olarak değerlendirmesi, kabul edilmemesi halinde bunun nedenlerinin belirtilmesi de yönetmelikde düzenlenmemiş olup, bu husus ilgililerin hangi noktalardan tezi tamamlamaları gerektiğini bilmemeleri nedeniyle ikinci kez başarısız olmalarına yol açabilecek önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.
Buna göre sözüedilen yönetmeliğin 16. ve 17. maddelerinin yasanın amacını aşan düzenlemeler getirmiş olmaları nedeniyle iptali gerektiği, davacının ikinci kez tezinin başarısız bulunmasına ilişkin işlemin de bu nedenle iptali gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Hazine Müsteşarlığı Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğünde sözleşmeli personel olarak çalışan davacı, 8.7.1996 gününde yapılan Hazine Uzmanlığı yeterlik sınavına katılma hakkı verilmemesine ilişkin olup, 26.6.1996 tarihinde tebliğ edilen Hazine Müsteşarlığı işleminin ve bu işlemin dayanağı olan Hazine Müsteşarlığı Hazine Uzman ve Uzman Yardımcılığı Sınav Yönetmeliğinin 12, 16 ve 17. maddelerinin iptalini istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 4059 sayılı Yasanın Geçici 3. maddesi hükmü uyarınca 28.12.1995 tarihinde yapılan yeterlik sınavına Yeterlik Sınav Kurulu tarafından tezinin kabul edilmemesi nedeniyle katılamadığı, bilahare değişik bir konuda hazırladığı tezi de başarısız bulunarak 8.7.1996 tarihinde yapılan sınava da katılamadığı, ikinci kez hazırladığı tezin başarısız bulunduğunun 26.6.1996 tarihinde kendisine tebliğ edildiği böylece iki kez tezinin başarısız görülmesinden dolayı 4059 sayılı Yasanın Geçici 3. maddesi ile Yönetmeliğin 17. maddesi hükmü uyarınca yeterlik sınavına girme hakkını tamamen kaybettiği anlaşılmıştır.
Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında 9.12.1994 günlü ve 4059 sayılı Kanunun Geçici 3. maddesinde, sözü edilen yeterlik sınavından kasıt bu karara dayanılarak çıkartılan Yönetmeliğe göre açılan yeterlik sınavı olduğundan uyuşmazlığın çözümü için öncelikle Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yeterlik sınavının niteliğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Sözü edilen Kanunun 7. maddesinin (c) bendinde, maddenin (b) bendine göre Uzman Yardımcılığına atananların en az üç yıl fiilen çalışmak ve her yıl olumlu sicil almak kaydıyla, açılacak Uzman Yeterlik Sınavına girmek hakkını kazanacakları, sınavda başarılı olanların çalıştıkları Müsteşarlığa göre Hazine Uzmanı veya Dış Ticaret Uzmanı ünvanını alacakları, Uzmanlık Yeterlik Sınavında iki defa başarısız olanlar ile olumlu sicil alamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı yılı izleyen iki yıl içinde geçerli mazereti olmaksızın iki sınav hakkını kullanmayanların Uzman Yardımcılığı ünvanini kaybedecekleri ve durumlarına uygun diğer kadrolara atanacakları, Uzman ve Uzman Yardımcılığı yeterlik ve yarışma sınavlarının yapılma esas ve usulleri ile diğer hususların Yönetmeliklerle düzenleneceği öngörülmüş olup, bu hükme göre düzenlenen Hazine Müsteşarlığı Hazine Uzman ve Uzman Yardımcılığı Sınav Yönetmeliği 30.5.1995 günlü ve 22298 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin Üçüncü Bölümünde Hazine Uzmanlığı Yeterlik Sınavına ilişkin usul ve esaslar yer almıştır.
Yönetmeliğin 12. maddesinde, Uzman Yardımcılarının, Müsteşarlık Merkez Teşkilatı birimlerinde kadrolu olarak iki yıllık fiili hizmet süresini, ücretsiz izin, fiilen görev yapılmayan lisansüstü eğitim süreleri ile askerlik hizmetinde geçen süreler hariç, tamamladıktan sonra, her yıl olumlu sicil almış olmak kaydıyla ve birim amirinin uygun görüşüyle, Müsteşarlığın görev sahası ile ilgili bir tez konusunu seçmek zorunda oldukları birim amiri tarafından uygun görülen tez konusunun Müsteşarlık Makamının onayına sunulmak üzere, ilgili birim amirliğince Personel Dairesi Başkanlığına iletileceği tez konusu Müsteşarlık Makamına bildirilmiş olup da geçici görevle yurtdışında bulunması sebebi ile, tezini süresi içinde teslim edememiş veya tezini teslim edip de sınava girememiş olan Uzman Yardımcılarının müteakip yeterlik sınavına girmeye hak kazanacakları, Uzman Yardımcılarının Türkçe olarak hazırlayacakları tezde bilimsel araştırma esaslarına uygun olarak hareket etmek, ele aldığı konuyu özellik taşıyan yönlerini de ele alarak incelemek, gerektiğinde kendi görüş ve önerilerini de belirtmek zorunda olduğu, tezin yeterlik sınavından en az iki ay önce Yeterlik Sınav Kuruluna iletilmek üzere birim amirine verileeği, hükme bağlanmış, 13.maddesinde ise, Uzman Yardımcısının, Müsteşarlık Merkez Teşkilatı birimlerinde kadrolu olarak üç yıllık fiili hizmet süresini tamamlamak, her yıl olumlu sicil almak ve usulüne uygun olarak hazırladığı tezi süresi içinde ilgili birim amirliğine teslim etmek şartıyla yeterlik sınavına girmeye hak kazanacağı öngörüldükten sonra 16.maddesinde, yeterlik sınavının, Yeterlik Sınavı Kurulunca tezin kabul edilmesi halinde, tezin Türkçe ve geçerli bir yabancı dilde sözlü olarak savunulması şeklinde yapılacağı 17.maddesinde, Yeterlik Sınavı Kurulu tarafından tezi başarısız görülen Uzman Yardımcısının sözlü savunmaya çağrılmayacağı, bu durumda olan Uzman Yardımcısının açılacak ilk yeterlik sınavı için yeni bir tez hazırlamak zorunda olduğu, ikinci defa da tezi başarısız görülen veya geçerli bir mazereti olmaksızın sınava girmeyen Uzman Yardımcısının yeterlik sınavına girme hakkını tamamen kaybedeceği hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan 4059 sayılı Yasanın 7.maddesinin (c) bendi hükmü uyarınca yeterlik sınavına ilişkin esas ve usullerin Yönetmelikle belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak, uzman yardımcılığına yarışma sınavına tabi tutularak atananların belli bir konu hakkında görüşlerini metin haline getirerek açıklamaları konusundaki yeteneklerinin saptanması bakımından yeterlik sınavının bir bölümü olarak tez hazırlamalarını istemek olanaklı bulunmakta ise de, kanunun gereği olan yeterlik sınavının Hazine Uzmanlığı Yeterlik Tezi haline dönüştürülmesi sonucunu doğuran düzenlemede bu bakımdan hukuka uyarlık görülmemiştir.
Kaldı ki sözü edilen Yönetmeliğin 16.maddesinde yeterlik sınavının, Yeterlik Sınav Kurulunca tezin kabul edilmesi halinde, tezin Türkçe ve geçerli bir yabancı dilde sözlü olarak savunulması şeklinde yapılacağı öngörülmüş olmasına karşın, Yeterlik Sınav Kurulunca tezin kabul edilmemesi halinde bunun nedenlerinin ilgililere bildirilerek tezdeki noksanlıkların giderilmesinin istenmesi konusunda bir hükme yer verilmemiştir.
Hazırladıkları tezin hangi nedenle başarısız görüldüğü konusunda kendilerine herhangi bir bildirimde bulunulmayan ilgililerin hazırladıkları ikinci tezde de başarısız görülmeleri halinde yeterlik sınavına girme hakkını tamamen kaybetmeleri sonucunu doğuracak, böylece uzman yardımcılığı ünvanını kaybetmelerine de yol açacak böyle bir düzenlemenin kabul edilmesine olanak yoktur.
Herne kadar bütün bu hususların, ilgililerin tezlerinin kabul edilmemesine ilişkin işleme karşı açacakları davada ileri sürülmesi gerektiği düşünülebilir ise de, davacının durumunda olduğu gibi tezlerinin iki kez başarısız sayılması nedeniyle yeterlik sınavına girme hakkını tamamen kaybetmeleri halinde bu işleme karşı açtıkları davada belirtilen bu hususların gözetilmesi gerektiği tabiidir.
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile yasanın amacını aşarak Yönetmeliğin dava konusu hükümleriyle yapılan düzenlemenin ve bu hükümlere dayanılarak davacıya yeterlik sınavına girme hakkı verilmemesine ilişkin Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı işleminin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince duruşma için önceden belli edilen 16.4.1997 günü davacı ile davalı idarelerden Başbakanlığı temsilen Hukuk Müşaviri … ile Başbakanlık Hazine Müsteşarlığını temsilen Hukuk Müşaviri …’ın geldiği görülerek Danıştay Savcısı … hazır olduğu halde yapılan açık duruşma sonunda verilen … günlü E:… sayılı bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin ara kararı üzerine düzenlenen 25.9.1997 tarihli bilirkişi raporu ile 19.11.1997 günlü ek bilirkişi raporu ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği düşünüldü:
Başbakanlık Hazine Müsteşarlığında sözleşmeli statüde görev yapmakta olan davacı, hazine uzmanlığı yeterlik sınavına katılmak üzere hazırladığı tezinin iki kez yetersiz görülmesi nedeniyle 1996 yılının Aralık ayında sözlü savunması yapılacak olan hazine uzmanlığı yeterlik sınavına katılma hakkını kaybetmesi üzerine; 8.7.1996 tarihinde sözlü savunması yapılan sınava, tezinin yeterli görülmeyerek çağrılmamasına ilişkin 25.6.1996 tarihli işlemin ve bu işlemin dayanağı olan 30.5.1995 günlü, 22298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Hazine Müsteşarlığı Hazine Uzman ve Uzman Yardımcılığı Sınav Yönetmeliğinin 12. 16. ve 17. maddelerinin; Yönetmeliğin dayanağı olan 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 7. maddesinin (c) bendine ve geçici 3. maddesine aykırılık teşkil ettiğini; kanunda öngörülmeyen “yeterlik tezi”nin yönetmelikle getirilmesinin hukuka uygun olmadığını; öte yandan tez hazırlanabilmesi için verilen sürenin yeterli olmadığı gibi, tez tekniğine aykırı olarak tez danışmanı olmaksızın tez hazırlanıldığını; hazırlanan tezin sözlü savunmasının yapılmasından sonra başarılı ya da başarısız olduğuna karar verilmesi gerekirken bu yapılmayarak “Yeterlik Sınavı Kurulu”nca tezin incelenmesi sonucunda başarısız bulunması nedeniyle sözlü sınava çağrılmamasının mevzuata ve hukuka uygunluğundan sözedilemeyeceğini öne sürerek iptallerini istemektedir.
30.5.1995 gün ve 22298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Hazine Müsteşarlığı Hazine Uzman ve Uzman Yardımcılığı Sınav Yönetmeliğinin; “Hazine Uzmanlığı Yeterlik Tezi” başlıklı 12. maddesinde; “Uzman Yardımcıları, Müsteşarlık Merkez Teşkilatı birimlerinde kadrolu olarak iki yıl fiili hizmet süresini, ücretsiz izin, fiilen görev yapılmayan lisansüstü eğitim süreleri ile askerlik hizmetinde geçen süreler hariç tamamladıktan sonra, her yıl olumlu sicil almış olmak kaydıyla ve birim amirinin uygun görüşüyle, Müsteşarlığın görev sahası ile ilgili bir tez konusu seçmek zorundadır. Birim amiri tarafından uygun görülen tez konusu Müsteşarlık Makamının onayına sunulmak üzere, ilgili birim amirliğince Personel Dairesi Başkanlığına iletilir.
Tez konusu Müsteşarlık Makamına bildirilmiş olup da geçici görevle yurtdışında bulunması sebebi ile, tezini süresi içinde teslim edememiş veya tezini teslim edip de sınava girememiş olan Uzman Yardımcıları müteakip yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar.
Uzman Yardımcısı Türkçe olarak hazırlayacağı tezde bilimsel araştırma esaslarına uygun hareket etmek, ele aldığı konuyu özellik taşıyan yönlerini de ele alarak incelemek, gerektiğinde kendi görüş ve önerilerini de belirtmek zorundadır. Tezde ayrıca geçerli bir yabancı dilde hazırlanacak özet bölümünün de bulunması şarttır…” hükmü yer almış, 16. maddesinin 1. fıkrasında ise; “Yeterlik sınavı yeterlik sınavı kurulunca tezin kabul edilmesi halinde tezin Türkçe ve geçerli bir yabancı dilde sözlü olarak savunulması şeklinde yapılır….” hükmü getirilmiş, 2. ve 3. fıkralarında ise yeterlik sınavı değerlendirmesinin nasıl yapılacağı belirlenmiştir.
Yine aynı Yönetmeliğin 17. maddesinde de; “Yeterlik Sınavı Kurulu tarafından tezi başarısız görülen uzman yardımcısı sözlü savunmaya çağrılmaz. Bu durumda olan uzman yardımcısı açılacak ilk yeterlik sınavı için yeni bir tez hazırlamak zorundadır. İkinci defa da tezi başarısız görülen veya geçerli bir mazereti olmaksızın sınava girmeyen uzman yardımcısı, yeterlik sınavına girme hakkını tamamen kaybeder.” hükmü yer almaktadır.
Anayasamızın 124. maddesiyle Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerine kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda yönetmelik çıkarma yetkisi verilmiştir. İdareler bu yetki çerçevesinde yönetmelik çıkarabilecekleri gibi gerektiğinde kamu hizmetinin daha etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla yürürlükteki yönetmeliklerde değişiklikler yapabilirler. İdarenin, sözkonusu düzenleme yetkisine dayanarak çıkaracağı yönetmeliklerin Anayasa, Yasa, Tüzük ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümler içermemesi ve öngörülen şekil şartına uygun olması kamu hukukunun bilinen ilkelerindendir.
4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 7. maddesinin (c) bendinde; “Bu maddenin (b) bendine göre Uzman Yardımcılığına atananlar en az üç yıl fiilen çalışmak ve her yıl olumlu sicil almak kaydıyla açılacak uzman yeterlik sınavına girmek hakkını kazanırlar. Sınavda başarılı olanlar çalıştıkları müsteşarlığa göre “Hazine Uzmanı” veya “Dış Ticaret Uzmanı” ünvanını alırlar. Uzmanlık Yeterlik Sınavında iki defa başarısız olanlarla olumlu sicil alamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı yılı izleyen iki yıl içinde geçerli mazereti olmaksızın iki sınav hakkını kullanmayanlar, uzman yardımcılığı ünvanını kaybederler veya durumlarına uygun diğer kadrolara atanırlar. Uzman ve Uzman Yardımcılığı yeterlik ve yarışma sınavlarının yapılması esas ve usulleri ile diğer hususlar yönetmeliklerde düzenlenir…” hükmüne yer verilmiş, aynı Yasanın Geçici 3. maddesinde de; Müsteşarlıklar merkez teşkilatında görevli personelden en az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurtdışındaki yüksek öğrenim kurumlarından mezun olanlardan, 30.11.1997 tarihine kadar Müsteşarlıklar Merkez Teşkilatında en az üç yıl çalışmış olanların, Kamu Personeli Yabancı Dil Seviye Tesbit sınavından en az (C) düzeyinde not almak kaydıyla yaş sınırına bakılmaksızın ilk açılacak yeterlik sınavından en fazla iki kez yararlanarak başarılı olmaları halinde Hazine Uzmanı veya Dış Ticaret Uzmanı olmaya hak kazanacakları öngörülmüştür.
Davalı idarece, 4059 sayılı Yasanın 7. maddesinin (c) bendiyle idareye Hazine ve Dış Ticaret Uzmanlığı yeterlik ve yarışma sınavı usul ve esaslarının düzenlenmesine ilişkin yönetmelik çıkartma yetkisinin verildiği; bu maddeye dayanılarak çıkartılan yönetmelik hükümlerinde gerek Anayasa’ya gerekse belirtilen Yasa hükmüne aykırılık bulunmadığı ileri sürülmüştür.
4059 sayılı Yasanın 7/c bendinde uzman yardımcılarının maddede sayılan koşulları taşımaları halinde, açılacak olan yeterlik sınavına girme hakkını kazanacakları ve bu haklarını iki sınavda kullanmayanlarla, sınav hakkını kullanıp da başarılı olamayanların başka kadrolara atanacaklarının belirtilmesiyle yetinilmiş, sınavın usul ve esaslarıyla ilgili herhangi bir düzenlemeye yer verilmeyerek, konuyla ilgili olarak çıkartılacak olan yönetmeliğe atıfta bulunulmuştur.
30.5.1994 tarihli Hazine Müsteşarlığı, Hazine Uzmanlığı ve Uzman Yardımcılığı Sınav Yönetmeliğinde de, uzmanlık yeterlik sınavı, yeterlik tezi olarak benimsenmiş ve yeterlik sınavı; tezin verilmesi, tezin sınav kurulunca kabul edilmesi ve sözlü savunmasının yapılması şeklinde üç aşamalı olarak düzenlenmiştir.
Uzmanlık yeterlik sınavına yasa ve yönetmelikte öngörülen koşulları taşıyarak girmeye hak kazanan uzman yardımcısının bu aşamalardan herhangi birisinde iki defa başarısız olması halinde sınav hakkını kaybedeceği anılan yönetmeliğin 17. maddesi gereği olup, uzman yardımcısı, iki defa tezini vermemekle veya tezini vermiş olmakla beraber, kurulca bu tezin başarılı bulunmaması veyahut da sözlü savunma aşamasında, katılmayarak ya da yeterli görülmeyerek başarılı olamadığı takdirde sınav hakkını tamamen kaybetmiş olacaktır. Bu düzenlemenin kendi içerisinde tutarlı olduğu kadar, Kanuna aykırı bir yönü bulunmadığı da açıktır.
Öte yandan 4059 sayılı Yasanın geçici 3. maddesinde müsteşarlık merkez teşkilatında çalışan en az 4 yıllık yüksek okul mezunu personele yasada belirtilen koşulları taşıması halinde 30.11.1997 tarihine kadar yapılacak olan uzmanlık yeterlik sınavından iki kez yararlanma olanağı getirilmiş olup; 1992 yılı Eylül ayından itibaren Hazine Müsteşarlığında sözleşmeli personel olarak çalışan davacı da bu madde kapsamında iki kez yeterlik sınavına katılmış, her ikisinde de tezinin yeterli görülmemesi nedeniyle sözlü savunmaya çağrılmayarak başarılı olamamıştır. Bu nedenlede adıgeçen yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 17. maddesi uyarınca yeterlik sınavı hakkını kaybetmiştir.
Belirtilen duruma göre Yönetmeliğin 12. 16. ve 17. maddelerinde yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacı tarafından ileri sürülen iddialar yerinde görülmemiştir.
Davacının ikinci kez tezinin başarılı bulunmayarak sözlü savunmaya çağrılmamasına ilişkin işlemin iptali istemine gelince; davacının 2. kez yeterlik sınavına katıldığı uzmanlık tezinin davalı idareden getirtilerek, bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucu; bilirkişi tarafından düzenlenen 25.9.1997 günlü rapor ile 19.11.1997 günlü ek raporun da incelenmesinden, davacının tezinin gerek tez tekniği açısından, gerekse iptali istenen Yönetmeliğin 12. maddesinde belirtilen unsurlar açısından yeterli olmadığı sonucuna varıldığından dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle haklı dayanağı bulunmayan davanın reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, noksan yatırılan …-TL. posta pulu ücretinin davacıya tamamlattırılmasına, 20.11.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.