Danıştay Kararı 5. Daire 1995/4414 E. 1999/841 K. 26.03.1999 T.

5. Daire         1995/4414 E.  ,  1999/841 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/4414
Karar No: 1999/841

Davacı: …
Davalılar: 1- Milli Eğitim Bakanlığı
2- İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı (İLK-SAN) Genel Müdürlüğü
Vekili: …

Davanın Özeti: Davacı, İlkokul Öğretmenliği yaptığı döneme ilişkin olarak İLK-SAN üyeliği nedeniyle kesilmiş olan aidatın kendisine ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 14.6.1995 günlü, 17612 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan İLK-SAN Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin 20. maddesinin iptalini ve sözkonusu aidatın yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.
Milli Eğitim Bakanlığının Savunmasının Özeti : İLK-SAN Genel Müdürlüğünün savunmasının özetinde belirtilen hususlara yer verilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

İLK-SAN Genel Müdürlüğünün Savunmasının Özeti: Davacının iptalini istediği Yönetmelik maddesinin normatif bir düzenleme olduğu; bu tür düzenlemelerin kişinin tekil durumuna göre değil, bireylerin ortalama durumuna göre yapıldığı; ilgilinin, herhangi şartlardan birini taşımaması nedeniyle bugüne kadar 7 ayrı dalda verilen sosyal yardımlardan yararlanmamış olmasının idarenin bir kusuru olmadığı; öte yandan, diğer sandıkların düzenlemesinin farklı esaslara tabi olabileceği, bu durumun, İLK-SAN ile ilgili düzenlemenin yanlış olduğu anlamına gelmeyeceği; belirtilen nedenlerle davanın reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, davacının, aslında branş dersi öğretmeni olmasına karşın, 1992 yılı atama döneminde ilkokul (sınıf) öğretmeni olarak atamasının yapıldığı; bunun sonucu olarak 4357 sayılı Yasa ve bu Yasa uyarınca hazırlanan İLK-SAN Anastatüsü uyarınca İLK-SAN’a üye olması nedeniyle adıgeçenden 21.7.1992 tarihinden itibaren aidat kesilmeye başlandığı ve bu uygulamanın, davacının bir ortaöğretim kurumunda asıl branşı olan Tarih dersi öğretmenliğine atandığı 4.5.1995 tarihine kadar yaklaşık 3 yıl boyunca sürdürüldüğü tartışmasız olup; gerek 4357 sayılı Yasada, gerekse bu Yasa uyarınca hazırlanan Anastatüde, Sandık üyeliği sona erenlerin yatırdıkları aidatın kendilerine iadesi konusunda “aidat yatırılan süre” yönünden herhangi bir düzenleme getirilmediğinden; sözkonusu aidatın ilgililere iadesini “en az 5 yıl aidat yatırmış olma” koşuluna bağlayan İLK-SAN Sosyal Yardımlar Yönetmeliği- nin 20. maddesinde, dayandığı üst norma ve hukuka uyarlık bulunmadığı gibi; İlkokul Öğretmeni olarak görev yaptığı süre boyunca davacıdan yapılan aidat kesintisinin adıgeçene ödenmesinin mümkün olmadığı yolundaki 14.6.1995 günlü işlemde de hakkaniyet ilkesine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, dava konusu Yönetmeliğin 20.maddesi ile bu maddeye dayanılarak tesis edilen 14.6.1995 günlü işlemin iptaline ve davacıdan kesilen aidatın yasal faiziyle birlikte davalı idarelerce adıgeçene ödenmesine hükmedilmesi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İlkokul öğretmeni olarak görevli iken 4.5.1995 tarihinde lise öğretmenliğine atanan davacı,bu tarihe kadar İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığına ödediği aidat tutarının yasal faizi ile birlikte iadesi için yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile bu işlemin dayanağı olan İlksan Sosyal Yardım Yönetmeliğinin 20.maddesinin iptaline, aidat tutarının yasal faziyle birlikte ödenmesine hükmolunmasını istemektedir.
13.1.1943 günlü ve 4357 sayılı Kanunun 11.maddesi hükmüne göre kurulan İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı üyelerinin, sözü edilen Kanunun 14.maddesi hükmüne göre hazırlanan ve 19.7.1985 günlü,18816 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sandık Anastatüsünün 17.maddesinde sayılan yardımlara nasıl hak kazanacakları, yardım miktarı, müracaat şekli, ibrazı gereken belgelerin özel bir yönetmelikle tesbit edileceği yolunda aynı maddenin son fıkrasında yer alan hükme dayanılarak dava konusu Yönetmelik çıkartılmış bulunmaktadır.
Sözü edilen Yönetmeliğin iptali istenen 20.maddesinde,üyeliklerine son verilenlerden en az beş yıl aidat yatıranların birikmiş aidatlarının Sandık Genel Kurulunca tesbit edilecek usul ve esaslara göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır.
4357 sayılı Yasanın verdiği yetkiye dayanılarak çıkartılan Ana Statünün yukarıda sözü edilen 17.maddesinde,aidatların iadesinde uyulması gereken esasların Yönetmelikle düzenleneceğinin öngörülmemiş olması karşısında aidatların iadesi konusunda düzenleme getiren Yönetmelik hükmünde bu bakımdan hukuka uyarlık bulunmadığı gibi, aidatların iadesini 5 yıl aidat yatırma koşuluna bağlayan bu düzenlemenin eşitlik ve hakkaniyet ilkeleri ile bağdaştırılmasına da olanak yoktur.
Belirtilen nedenlerle, davanın kabulü, dava konusu Yönetmelik hükmü ile davacı hakkında tesis edilen işlemin iptaline, adı geçenin ilkokul öğretmeni olarak görevli bulunması nedeniyle maaşından kesilerek Sandığa gelir kaydedilen aidat tutarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmolunması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacı, İlkokul Öğretmenliği yaptığı döneme ilişkin olarak İLK-SAN üyeliği nedeniyle kesilmiş olan aidatın kendisine ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 14.6.1995 günlü, 17612 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan İLK-SAN Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin 20. maddesinin; Sandığa üyeliğinin isteği dışında olduğunu; 1995 tarihli yeni Anastatüde branş değişikliği yapan üyeler için herhangi bir düzenleme getirilmediğini; kaldı ki, Sandığın verdiği hizmetlerden bugüne kadar faydalanmadığını; kendisinden kesilen aidatın geri ödenmemesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek iptallerini ve sözkonusu aidatın yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden, branş dersi (Tarih) öğretmeni olan davacının, 1992 yılı atama döneminde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından … İli emrine ilkokul (sınıf) öğretmeni olarak atamasının yapıldığı; ilkokul öğretmenliği görevi nedeniyle 4357 sayılı Yasanın değişik 11. maddesi uyarınca İLK-SAN Üyesi olduğu ve adıgeçenden aidat kesilmeye başlandığı; daha sonra, 1993-94 ve 1994-95 eğitim-öğretim yıllarında … Valiliğinin onayı ile, özlük hakları sınıf öğretmenliği kadrosunda kalmak üzere ortaöğretim kurumlarında Tarih dersi öğretmeni olarak görevlendirildiği; 4.5.1995 tarihinde, Valiliğin teklifi ve Bakanlık onayı ile branş değişikliği yapılmak suretiyle … Lisesine Tarih Öğretmeni olarak atandığı; bu görevini sürdürmekte iken 2.6.1995 tarihinde İLK-SAN Genel Müdürlüğüne başvurarak ortaöğretim kurumunda Tarih dersi öğretmenliğine atanması nedeniyle İLK-SAN üyeliğinin sona erdiğini belirttiği ve kendisinden kesilen aidatın iadesini istediği; ancak, 14.6.1995 günlü, 17612 sayılı dava konusu işlemle, İLK-SAN Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin 20. maddesi dayanak gösterilerek ve en az 5 tam yıl aidat ödememiş olduğundan bahisle bu başvurusunun reddedildiği; bakılan davanın da bunun üzerine açıldığı anlaşılmıştır.
4357 sayılı, Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı ile Yapı Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanunun 7117 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değişik 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, tüzel kişiliğe sahip ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olmak üzere İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı adı ile bir sandık kurulacağı hükmü yer almış; 2 nci fıkrasında, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden maaş alan ilkokul öğretmenleri, ilkokul yardımcı ve stajyer öğretmenleri, yetiştirme yurtları öğretmenleri, arızalı çocuklara ilk tahsillerini veren müesseselerin öğretmenleri, Milli Eğitim Müdürleri, ilköğretim müfettiş ve denetmenleri, uygulama okulu öğretmenleri, İlköğretim Genel Müdürlüğü ve Milli Eğitim Müdürlüklerinde görevli memurlar ile Sandık işlerinde çalışan memurların Sandığa üye oldukları belirtilmiş; aynı Yasanın 14. maddesinin 3179 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrasında da, Sandığın idaresinin, işleyiş tarzının ve esaslarının, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca hazırlanan bir “Anastatü” ile tespit olunacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan fıkra hükmüne dayanılarak Bakanlık tarafından hazırlanıp, 19.7.1985 günlü, 18816 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (ve davacının ilkokul öğretmeni olarak görev yaptığı dönem itibariyle yürürlükte bulunan) İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı Anastatüsünün 9. maddesinin (d) bendinde belirtilen “Sandık üyelerinden kesilecek aidat miktarını aylıklarıyla orantılı olarak tesbit etmek” görevi Genel Kurulun görevleri arasında sayılmış; “Aidat Kesimi” başlıklı 21. maddede de, 7117 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince kesilecek aidatların tahsili ve Sandık hesabına yatırılması hususunda Bakanlıkça gerekli tedbirlerin alınacağı belirtilmiştir.
Yine aynı Anastatünün “Üyelere Yapılacak Yardımlar” başlığını taşıyan 17. maddesinde, Sandık üyelerine yapılacak sosyal muhtevalı yardımlar 5 başlık altında sayılmış ve bu maddenin son fıkrasında, “Yardımlara nasıl hak kazanılacağı, yardım miktarı, müracaat şekli, ibrazı gereken belgeler özel bir Yönetmelikle tesbit olunur.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan fıkra hükmüne dayanılarak çıkarılan İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin 18. maddesinde, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden maaş alan ilkokul öğretmenlerinin Sandığa üye oldukları; 19. maddesinde, 18. maddede sayılan görev ve görev yerlerinden ayrılanların üyeliklerine, Sandık Genel Müdürlüğüne bildirilmek suretiyle son verileceği; (davacı tarafından iptali istenilen) 20. maddesinde de, üyeliklerine son verilenlerden en az beş yıl aidat yatıranların birikmiş aidatlarının Sandık Genel Kurulunca tesbit edilecek usul ve esaslara göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda sözü edilen Anastatü, 22.3.1995 günlü, 22235 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Anastatünün 43. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de; bu yeni Anastatünün 7/d. ve 19. maddelerinde, eski Anastatünün 9/d. ve 21. maddelerine paralel hükümler getirilmek suretiyle, Sandığın üyesi durumunda olan ilkokul öğretmenlerinden aidat kesileceği yolundaki düzenleme sürdürülmüştür.
Yeni Anastatünün 15. maddesinde, eski Anastatünün yukarıda sözüedilen 17. maddesinde 5 başlık altında gösterilen sosyal muhtevalı yardımların sayısı 7’ye çıkarılmış; 15. maddenin son fıkrasında da, eski Anastatünün 17. maddesinin son fıkrasındaki hüküm “aynen” korunmak suretiyle, yardımlara nasıl hak kazanılacağının, yardım miktarının, müracaat şeklinin ve ibrazı gereken belgelerin özel bir yönetmelikle tespit edileceği öngörülmüştür.
1995 tarihli Yeni Anastatünün Geçici 2. maddesinde de, bu Anastatü ile çıkarılması öngörülen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar eski Yönetmeliklerin yeni Anastatüye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlanmıştır.
Dairemizin 9.6.1998 günlü, E:1995/4414 sayılı ara kararı ile, 1995 tarihli Anastatünün 15. maddesine dayanılarak yeni bir sosyal yardım yönetmeliğinin yürürlüğe girip girmediğinin sorulması üzerine davalı idarelerden İLK-SAN Genel Müdürlüğünce gönderilen … günlü, … sayılı yazıda, yeni yönetmeliklerle ilgili çalışmaların henüz sonuçlandırılmadığı, dolayısıyla yeni bir sosyal yardım yönetmeliğinin yürürlüğe girmediği belirtildiğinden, yeni Anastatünün Geçici 2. maddesi hükmü karşısında, 1985 tarihli eski Anastatünün 17. maddesine dayanılarak çıkarılmış olan İLK-SAN Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin yürürlükte olduğu hususunda kuşkuya yer bulunmamaktadır.
Anayasanın 11. maddesinin 2. fıkrasında kanunların Anayasaya aykırı olamayacağı; 115. maddesinin 1. fıkrasında, Bakanlar Kurulunun, kanunların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere ve kanunlara aykırı olmamak şartıyla tüzükler çıkarabileceği; 124. maddesinin 1. fıkrasında ise, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri hükme bağlanmak suretiyle Anayasa, kanun, tüzük ve daha alt hukuk kuralları arasındaki hiyerarşi ortaya konulmaktadır. Buna göre, alt hukuk kuralları olan genelge, yönetmelik, anastatü gibi düzenlemelerin, dayanağı olan tüzük ve kanuna aykırı hükümler taşımaması gerekmektedir. Aksi takdirde, üst norma aykırılığı sözkonusu olan alt normun hukuksal dayanağı bulunduğundan sözedilemez.
İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı, ilköğretim alanında çalışan öğretmen ve diğer görevlilere yardım amacıyla kurulmuş olup; Sandığın “temel” gelirini, 4357 sayılı Yasanın 11. maddesinde sayılan ve aralarında İlkokul Öğretmeni olarak görev yapan davacının da bulunduğu üyelerden, bu Yasaya dayanılarak düzenlenen Anastatü hükümlerine göre tespit edilen miktarda kesilen ödentiler (aidat) oluşturmaktadır.
Bu durumda, Sandığın sözüedilen amacının gerçekleştirilmesine yönelik olarak, davacıdan ilkokul öğretmeni olarak görev yaptığı sürede, 4357 sayılı Yasa ile verilen yetkiye dayanılarak düzenlenmiş olan Anastatü hükümleri uyarınca aidat kesintisi yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi; gerek 4357 sayılı Yasada, gerekse bu Yasa uyarınca düzenlenmiş bulunan İLK-SAN Anastatüsünde, üyeliğin sona ermesi üzerine, yapılmış olan aidat kesintilerinin ilgililere iade edilmesi konusunda “aidat yatırılan süre” yönünden herhangi bir sınırlama getirilmemiş olması karşısında; İLK-SAN Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin, Sandık üyeliği dolayısıyla yatırılan aidatın ilgililere iade edilebilmesi için “en az beş yıl aidat yatırılması” şartını getiren 20.maddesinde üst norma da aykırılık bulunmadığından, anılan Yönetmelik maddesinde ve bu maddeye dayalı olarak davacı hakkında tesis edilen 14.6.1995 günlü, 17612 sayılı işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …- lira avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelerden İLK-SAN Genel Müdürlüğüne verilmesine, noksan yatırılan …- lira posta pulu ücretinin davacıya tamamlattırılmasına, 26.3.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.