Danıştay Kararı 5. Daire 1995/4251 E. 1998/2788 K. 26.11.1998 T.

5. Daire         1995/4251 E.  ,  1998/2788 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/4251
Karar No: 1998/2788

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: 1- Devlet Personel Başkanlığı
2- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Devlet Personel Başkanlığının Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.

… Teknik Üniversitesi Rektörlüğünün Savunmasının Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
… Üniversitesinde teknisyen olarak görev yapan davacı, Bulgar uyruklu olarak Bulgaristan’da geçmiş olan ve 657 sayılı Kanunun 36/C-1. maddesi uyarınca kazanılmış hak aylık derecesinde değerlendirilmiş bulunan hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylık derecesi yönünden intibakından düşülmesine ilişkin işleme karşı yaptığı başvurunun reddi yolundaki … Üniversitesinin 22.2.1994 günlü, 339 sayılı işlemi ile Devlet Personel Başkanlığının 29.12.1993 günlü, 10043 sayılı görüş yazısının iptali ve bu sebeple uğradığı parasal zararlarının faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanunun 36/C-1. maddesinde teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurtiçinde veya yurtdışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerin … teknik hizmetlerde geçen süresinden bu kanun ve bu kanunun 87. maddesinde belirtilen kurumlarda geçen sürenin tamamı ve geri kalan sürenin 3/4’ünün memuriyette sayılarak derece/kademede değerlendirileceğinin hükme bağlandığı, bu hükümle Türk Vatandaşı olan kişilerin belirtilen hizmetlerinin değerlendirilmesinin amaçlandığı, Türk soylu olup yabancı memleketlerde hizmet eden öğretmenlerin bu hizmetlerinin değerlendirilmesiyle ilgili bir hükmün 657 sayılı Kanunun Ek Geçici 2/k. maddesinde yer aldığı, bunun dışında Türk soyundan olanların yabancı ülkelerde yaptıkları hizmetlerin değerlendirileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, dosyanın incelenmesinden,1989 yılında Bulgaristan’dan göçmen olarak gelen davacının 10.8.1990 tarihli onay ile … Üniversitesine teknisyen olarak atandığı ve Bulgaristan’da geçen hizmetlerinin 11 yıllık kısmının da 657 sayılı Kanunun 36/C-1. maddesi uyarınca değerlendirildiği, ancak bu değerlendirme sonucu davacının kazanılmış hak aylık derecesi ile emekliliğine esas derecesi arasında fark olması nedeniyle davacının intibakı konusunda Emekli Sandığı, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığından görüş sorulduğu, gelen görüş yazılarında davacının Bulgaristan’da geçen hizmetlerinin anılan kanun hükmü yararınca değerlendirilmesine olanak bulunmadığının belirtilmesi üzerine sözkonusu hizmetlerin davacının intibakından düşüldüğünün anlaşıldığı, bu durumda 1990 yılında … Üniversitesinde teknik hizmetler sınıfında göreve başlayan davacının Türk vatandaşlığına geçmeden önce Bulgaristan’da geçen hizmetlerinin intibakında değerlendirilmesine olanak bulunmadığından gerek Devlet Personel Başkanlığının görüş yazısında gerekse … Üniversitesi işleminde hukuka aykırı bir husus görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre yurtdışı hizmetlerinin sayılması mümkün olmadığına göre emekliliğine esas derecesi ile maaş derecesi arasında fark olabileceğini, maaş derecesinin de emeklilik derecesi düzeyine indirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 28.2.1994 günlü, 4056 sayılı Kanunla Bulgaristan’dan gelip Türk vatandaşlığına geçen kişiler için intibak hakkı getirildiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesiyle bu kanuna tabi kurumlarda çalışan memurlar 10 hizmet sınıfına ayrılmış, maddenin “Ortak Hükümler” Bölümünün (A) ve (B) kısımlarında da memurların öğrenim durumları ve hizmet sınıfları itibariyle mesleğe başlayacakları ve azami ilerleyebilecekleri derece/kademeler gösterilmiştir.
Aynı maddenin (C) kısmında ise belli hizmet sınıflarında görev yapan kimselerin memuriyet dışında meslekleriyle ilgili olarak yaptıkları hizmetler ile yine belli bir sınıf belirtilmemekle birlikte memuriyet dışında iken yapılan bir kısım hizmetlerin memuriyete girdikten sonra belli esaslar çerçevesinde derece/kademede sayılmasına ilişkin düzenlemeler getirilmiş; bu bağlamda (C) kısmı 1. fıkrada “Teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yırtiçinde veya yurtdışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerle memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memuriyete girmek isteyenlerin teknik hizmetlerde geçen süresinden bu kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözüedilen kurumlarda geçen sürenin tamamı ve geri kalan sürenin 3/4’ü toplamı memuriyette geçmiş sayılarak bu süreler her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir” hükmü öngörülmüştür.
657 sayılı Kanunun 36. maddesinin (C) kısmında getirilen bu düzenlemelerle memuriyet dışında geçmekle birlikte önem ve özellik arzeden bir kısım hizmetlerin memuriyete girişten sonra memuriyette geçmiş gibi derece/kademede değerlendirilmesi suretiyle bu hizmetlerde çalışmış olan kişilerin Devlet memurluğuna girmesi özendirilerek bu yolla kamu hizmetlerinde niteliğin artırılması amaçlanmıştır.
Türk soylu olup Bulgaristan vatandaşı iken 1989 yılında uygulanan zorunlu göç nedeniyle Türkiye’ye gelmiş olan davacının, 10.8.1990 tarihinde … Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesine Teknik Hizmetler Sınıfından Teknisyen olarak atandığı, atanması sırasında davacının Bulgaristan vatandaşı iken Bulgaristan’da geçen hizmetlerinin 657 sayılı Kanunun anılan 36/C-1. maddesi uyarınca değerlendirildiği, daha sonra ise bu hizmetlerin Türk Vatandaşlığından önce geçmesi nedeniyle anılan hüküm uyarınca değerlendirilemeyeceğinden bahisle kazanılmış hak aylık derecesinden düşülerek intibakının yeniden düzenlenmiş olduğu, davacının Bulgaristan’da geçen sözkonusu hizmetlerinin nitelik ve süresi konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının bu hizmetlerinin Türk vatandaşlığına geçmeden önce Bulgar vatandaşlığı statüsünde iken geçmiş olması nedeniyle değerlendirilmemesinden kaynaklandığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Devlet memurluğuna alınmaya ilişkin şartları düzenleyen 48/A-1. maddesinde “Türk vatandaşı olmak” Devlet memuru olabilmenin genel şartları arasında sayılmış ise de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki 27.6.1989 günlü, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 5. maddesinde “Bulgaristan’dan Türkiye’ye mecburi göçe zorlanan ve Türkiye’de ikamet eden bu ülke uyruğuna mensup Türk soyundan olan kişilerin Devlet memuriyetine alınmalarında Türk Vatandaşı olma şartı aranmaz” hükmü öngörülerek bu konuda bir istisna getirilmiş bulunmaktadır.
Kanun koyucu tarafından, 375 sayılı KHK’nin Geçici 5. maddesi kapsamında bulunan kişilerin Devlet memurluğuna alınmasında Türk Vatandaşı olma şartı aranmayarak bu kişilerin yabancı uyruklu iken dahi Devlet memurluğuna girebilmesi kabul edildiğine göre bunların Bulgaristan uyruğunda iken geçen ve 657 sayılı Kanunun 36/C-1. maddesi kapsamında bulunan hizmetlerinin kazanılmış hak aylık derece/kademelerinde değerlendirilmesi belirtilen yasal düzenlemelerin amacı ile hak ve nesafet ilkelerine uygun düşmektedir.
Nitekim Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle Türk Vatandaşlığına alınıp T.C.Emekli Sandığına iştirakçi olan kimselerin Türk vatandaşlığına kabullerinden önce geçmiş, borçlanma hükümleri kapsamında bulunan hizmet sürelerinin borçlanma yoluyla emeklilik fiil hizmet sürelerine dahil olup olamayacağı konusuna ilişkin olarak Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunca verilen 29.12.1983 günlü, E:1983/3, K:1983/12 sayılı kararla; 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun sandıktan faydalanacaklara ilişkin 12. maddesinde öngörülen Türk vatandaşı olma koşulunun yalnızca iştirakçi olabilmenin bir şartı olduğu, sandığa tabi personelin bir kısım hizmet sürelerinin borçlanma yoluyla emeklilik fiili hizmet sürelerine dahil edilmesine imkan veren aynı Kanunun gerek Geçici 65. maddesinde, gerekse çeşitli tarihlerde bu Kanuna eklenen bazı ek ve geçici maddelerde veya bu Kanunun bazı maddelerini değiştiren Kanunlarda getirilen yeni borçlanma hükümlerinde, borçlanma imkanı tanınan personelin statüsünün belirtildiği ve borçlanılacak hizmet süreleri de, geçtiği vazife ve hizmetler açıklanmak suretiyle tarif edildiği, hizmetin Türk Vatandaşlığında geçmesi gerektiğinin belirtilmediği, bu nedenle belirtilen hizmetlerin borçlandırılmamasında kanunlara, hak ve nesafet ilkelerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle içtihatların sözüedilen hizmetlerin borçlanma yoluyla emeklilik fiili hizmet sürelerine dahil edilmesi yolunda birleştirilmiş olması da, bakılan davaya ilişkin Dairemizin yukarıda belirtilen gerekçesini destekler nitelikte olduğundan, davacının Bulgaristan uyruğunda iken 657 sayılı Kanunun 36/C-1. maddesi kapsamında geçen hizmetlerinin maddede belirtilen esaslar dahilinde kazanılmış hak aylık derecesinde sayılmamasında hukuka uyarlık bulunmamakta olup, aksi gerekçeyle davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
Davanın, Devlet Personel Başkanlığının 29.12.1993 günlü, … sayılı Görüş Yazısına ilişkin kısmına gelince:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14/d. maddesine göre ancak kesin ve yürütülmesi gerekli bir idari işlemin iptal davasına konu edilebilmesi mümkün olduğundan, … Üniversitesine belli bir konuda görüş bildirme niteliğinde olan ve kesin ve yürütülmesi zorunlu bir nitelik arzetmeyen Devlet Personel Başkanlığının anılan yazısının iptal davasına konu edilmesine olanak bulunmadığından, davanın reddine dair temyize konu Mahkeme kararının bu kısmında ise sonuç olarak hukuka aykırı bir durum görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kısmen kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın … Üniversitesi Rektörlüğü işlemine yönelik kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, Devlet Personel Başkanlığı işlemine yönelik kısmının ise belirtilen gerekçeyle onanmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine, 26.11.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.