Danıştay Kararı 5. Daire 1995/1960 E. 1996/3949 K. 19.12.1996 T.

5. Daire         1995/1960 E.  ,  1996/3949 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/1960
Karar No: 1996/3949

Davacı: …
Davalı: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı

Davanın Özeti: Davacı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müşavirliğinden alınmasına ilişkin 17.5.1995 günlü, 95/44339 sayılı müşterek kararname ile A.P.K. Kurulu Başkanlığında Uzmanlığa atanmasına ilişkin 22.5.1995 günlü Bakanlık işleminin iptalini ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının atama işleminin tebliğ edildiği 23.5.1995 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.

Savunmanın Özeti: 657 sayılı Yasanın 59. maddesi ile idarelere istisnai memurluklara atama yapmak ve bu görevden almak konusunda takdir yetkisi tanındığı; 3143 sayılı Bakanlık Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 21. maddesinde de belirtildiği gibi önem ve özelliği olan Bakanlık Müşavirliğine yapılan atamalara ilişkin olarak ilgililerin hizmetlerinin gerekliliği ve yeterlikleri konusunun tümüyle Bakanın takdirinde olduğunun kabulü gerekeceği; davacının müktesebi gözetilerek tesis edilen işlemde kamu yararı ve hizmet gereklerinin ön planda tutulduğu ve işlemin 657 sayılı Yasanın 76. ve 2451 sayılı Yasanın 2. maddelerine uygun olarak tesis edildiği; bu nedenle davanın reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davalı idarece, yargı kararı gereklerinin yerine getirilebilmesi için ihtiyaç duyulan Bakanlık Müşavirliği kadrosunun boşaltılması amacıyla işlem tesis edilmiş ise de, Bakanlık denetim birimleri arasında yer verilen Bakanlık Müşavirliği görevinin 3046 ve 3143 sayılı Yasalarda yapılan tanımına uygun olarak, mevcut kadroları işgal edenlerin değerlendirilmesi sonucunda davacıya göre bu görev için yetersiz bulunanların olduğunun hizmet belgelerinin incelenmesinden anlaşılması karşısında, davacının bu görevden alınmasında idarenin açık takdir hatası bulunduğundan sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle dava konusu işlemlerin iptali ile bu nedenle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi gerekeceği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müşavirliğinden alınmasına ilişkin müşterek kararname ile Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Uzmanlığına atanmasına ilişkin işlemin iptalini ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.
657 sayılı Yasanın 76.maddesiyle kurumlara, memurların görev ve unvan eşitliği gözetmeksizin kazanılmış hak aylık derecelerine eşit aynı veya başka yerlerdeki kadrolara naklen atama konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetkinin kullanımının sınırsız ve mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu kuşkusuzdur.
Davalı idarece verilen savunmada davacının idareye tanınan takdir yetkisinden bahisle naklen atandığı savunulmakta ise de, öğrenim durumu ve geçmiş hizmetleri nazara alındığında müşavirlik görevinde başarısızlığı ve hizmete yönelik herhangi bir kusuru saptanmayan davacının görevden alınmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla hukuken geçerli nedenlere dayanılmadan tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemin iptali ve adıgeçenin bu işlem nedeniyle uğradığı maddi zararlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince, 6.11.1996 günlü ara kararı gereklerinin yerine getirildiği görülerek işin gereği düşünüldü:
Davacı, Bakanlık Müşavirliğinden alınmasına ilişkin 17.5.1995 günlü, 95/44339 sayılı müşterek kararname ile APK Uzmanlığına atanmasına ilişkin 22.5.1995 günlü Bakanlık işleminin, geçmiş hizmetleri gözönüne alındığında, eşdeğer olmayan bir göreve atanmak üzere Bakanlık Müşavirliğinden alınmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, bu işlemler nedeniyle ayda … milyon lira kaybının doğacağını, genel müdür yardımcılığı kadrosuna eşdeğer olmadığı gerekçesiyle APK Uzmanlığına atanması hukuka aykırı bulunan … hakkındaki yargı kararının uygulanmasının kendisinin görevden alınması için sebep teşkil etmesinin hukuka aykırı olduğunu, yargı kararının uygulanmasının yeni bir hukuka aykırı işlem yapılmasını gerektirmeyeceğini ileri sürerek iptallerini ve bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının atama işleminin tebliğ edildiği 23.5.1995 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi” başlıklı 76/1. maddesinde, Kurumlar, görev ve ünvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine aynı Yasanın 59. maddesinde sayılan istisnai memurluklar arasında yer alan Bakanlık Müşavirliğine, bu Yasanın atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın tahsis edilmiş derece aylığı ile atanılabileceği anılan maddenin birinci fıkrasında kurala bağlanmış olup, ikinci fıkrada da; “Birinci fıkrada sayılan memurlukların bulundukları bu kadrolar emeklilik aylığının hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarda herhangi bir sınıf için kazanılmış hak sayılmaz. Bu görevlerde bulunan memurların emeklilik kıdemleri yürümekte devam eder” hükmü yer almaktadır.
Anılan maddelerle memurların istisnai memurluklara atanmaları ve görevden alınmaları ile görev ve ünvan eşitliği gözetmeden naklen atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
1966 yılında memuriyete giren davacının 1969 yılında … İktisadi Ticari İlimler Akademisinden mezun olduğu ve aynı yıl Kooperatif Müfettişliğine geçtiği; 25.1.1985 tarihinde kurumlararası nakil yoluyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığı … Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcılığına ve 15.7.1988 tarihinde de aynı yerde Genel Müdürlüğe atandığı; 30.11.1992 günlü, 92/40707 sayılı müşterek kararname ile bu görevinden alınarak Bakanlık Müşavirliğine atanması üzerine açtığı davanın, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca onanan Danıştay Beşinci Dairesinin 23.6.1994 günlü kararıyla reddedildiği; bu kez 17.5.1995 günlü, 95/44339 sayılı müşterek kararname ile bu görevinden alınarak APK Uzmanlığına atanması üzerine bakılan davayı açtığı dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır.
Hernekadar, davalı idarenin savunmasında işleme sebep olarak yalnızca 657 sayılı Yasanın 59. ve 76. maddeleri ile tanınan takdir yetkisi ileri sürülmüş ise de; esasen, dava konusu müşterek kararname ile davacının yerine atanan …’nın Avrupa Topluluğu … Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınmasına ilişkin müşterek kararname ile APK Uzmanlığına atanmasına ilişkin Bakanlık işleminin iptalleri istemiyle açtığı davada Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca verilen 3.2.1995 günlü, YD. İtiraz No:1995/482 sayılı ve adıgeçenin APK Uzmanlığına atanması yönünden yürütmenin durdurulması yolundaki karar gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla bakılan dava konusu işlemlerin tesis edildiği, Personel Dairesi Başkanlığı ifadeli 22.5.1995 günlü, 3987 sayılı yazıdan anlaşılmaktadır.
3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında (…) Kanunun 27. maddesinde “Bakanlıklarda, özel önem ve öncelik taşıyan konularda bakanlık makamına yardımcı olmak üzere özel yeteneği olanlardan bakanlık müşavirleri bulunabilir.” hükmü yer almakta; 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 21. maddesinde de “Bakanlıkta özel önem ve öncelik taşıyan konularda Bakana yardımcı olmak üzere yirmi Bakanlık müşaviri görevlendirilebilir.” hükmüne yer verilmektedir.
Anılan hükümler ile, Bakanlıkların danışma birimleri arasında yer alan Bakanlık müşavirlerinin “özel önem ve öncelik taşıyan konularda Bakana yardımcı olabilecek özel yeteneğe” sahip bulunmaları esası öngörülmüş olup, Bakanlık müşavirliğine atanacakların belirtilen niteliği taşıyıp taşımadıklarının öğrenim düzeyleri, geçmiş hizmetleri ve bulundukları idari görevler yönünden yapılacak değerlendirmeye göre saptanmasının kamu yararı amacına ve hizmetin gereklerine uygun olacağı açıktır.
Belirtilen duruma göre, …’nın alındığı Genel Müdür Yardımcılığı görevine eşdeğer bir göreve atanması sonucunu doğuran Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun anılan yürütmenin durdurulması kararı gereklerini yerine getirebilmesi için Bakanlık Müşavirliği kadrosuna gereksinim duyan davalı idare tarafından, boş kadro bulunmaması halinde mevcut kadroları işgal etmekte olan Bakanlık Müşavirlerinin yukarıda belirtildiği gibi öğrenim düzeyleri, kamuda geçen hizmetleri ve bulundukları görevler yönünden yapılacak değerlendirme sonucuna göre işlem yapması gerektiği ve bu konuda takdir yetkisine sahip olan idarenin “hangi kadronun başlatılması gerektiği” konusunda kural olarak yargı kararı ile zorlanamayacağı açıktır. Hukuki durum böyle olmakla birlikte halen görev yapmakta olan Bakanlık Müşavirlerinin ara kararı ile getirtilen hizmet belgeleri üzerinde Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, yukarıda belirtilen ögeler itibariyle davacıya kıyasla bu görev için yetersiz olanların müşavirlikte tutulduklarının belirlenmesi karşısında, yargı kararı gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla davacının Bakanlık Müşavirliğinden alınmasında idarenin açık takdir hatasına düştüğü saptanmış olup, dava konusu işlemlerde bu nedenlerle sebep ve maksat yönlerinden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, hukuka aykırılığı saptanan işlemler nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davalı idarece tazmin edilmesi Anayasal ve yasal bir zorunluluktur.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemlerin iptaline, bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının 23.5.1995 tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü gösterilen …- lira yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, noksan yatırılan …- lira posta pulunun davacıya tamamlattırılmasına, 19.12.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi.