Danıştay Kararı 5. Daire 1995/1788 E. 1997/2389 K. 30.10.1997 T.

5. Daire         1995/1788 E.  ,  1997/2389 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/1788
Karar No: 1997/2389

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K: … sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdarenin, idari istikrar ilkesi gereğince, kamu hizmetinin sürekli, etkin ve verimli bir biçimde yürütülebilmesi açısından boş bulunan bir kadroya atama yapabileceği; daha önce o kadroyu işgal edip re’sen emekliye sevkedilen kişinin, bu işleme karşı açtığı dava neticesine kadar sözkonusu kadroyu boş tutmaya yargı kararıyla da zorlanamayacağı açık olup, tesis edilen atama işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından aksi yöndeki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
… Fabrikası Teknik İşletme Şefi iken re’sen emekliye sevkedilen davacı, re’sen emeklilik işleminin iptali istemiyle dava açtığından bahisle kendisinden boşalan kadroya yapılan 17.11.1993 günlü atama işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının re’sen emeklilik işleminin iptali istemiyle açtığı davanın … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla iptalle sonuçlandığı anlaşıldığından ve … Fabrikası Teknik İşletme Şefi olan davacının bu göreve geri dönmesi gerekeceğinden davacıdan boşalan teknik şef kadrosuna 17.11.1993 tarihinde yapılan atamanın da iptali gerektiği gerekçesiyle teknik şef kadrosuna … isimli kişinin atanmasına ilişkin işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare; dava tarihi esas alındığında davacının ileride elde edebileceği bir hakkın varlığına dayanarak dava açmasının olanaksız olduğunu, davacının iptal edilen bir işleme dayanarak geri dönmesi durumunda statüsü içerisindeki kazanımlarına eşdeğer bir kadroda görevlendirilmesi olanağı bulunduğunu, boşalan kadroya yapılan atamanın kadroyu boşaltan görevlinin açtığı dava sonucunda verilecek karara kadar boş tutulmasını istemenin yasal hiçbir dayanağı olamayacağını, boş kadroya yapılan atama işleminin davacıya zarar verdiğinden veya menfaatini ihlal ettiğinden sözedilemeyeceğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Davacının re’sen emeklilik işleminin iptali istemiyle dava açmış olması karşısında, yerine yapılan atama işleminin de iptalini istemekte menfaati bulunduğundan davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
İptal kararlarının iptal edilen işlemin tesisinden önceki hukuki durumun devamını sağlayan özelliği nedeniyle re’sen emeklilik işlemiyle ilgili olarak … İdare Mahkemesince verilen iptal kararı üzerine, emekli statüsüne girerek memuriyeti sona eren davacının yeniden memurluk statüsüne ve kural olarak aynı göreve döndürülmesi gerekmekte ise de; idarenin hizmetin gerektirdiği durumlarda, emekliye sevk edilen ve açtığı dava üzerine bu işlemin iptalini sağlayan kişiyi memuriyet statüsüne almakla birlikte farklı bir göreve ataması da mümkündür.
Zira, idari istikrar ilkesi gereğince, idarenin kamu hizmetinin sürekli, etkili ve verimli bir biçimde yürütülebilmesi açısından hizmet şartlarını gözeterek takdirini kullanmak suretiyle boş bulunan bir kadroya atama yapabileceği açık olup, kadroyu re’sen emeklilik işlemi sebebiyle boşaltan kişinin, bu işleme karşı açtığı dava neden gösterilerek boşalan kadroya atama yapılmaması konusunda idarenin yargı kararıyla zorlanamayacağı kuşkusuzdur.
İdare Mahkemesince, davacının re’sen emekliye sevk edilmesine dair işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararı gerekçe alınarak, davacıdan boşalan kadroya yapılan atama işleminin iptaline karar verilmiş olup, iptal kararlarının, iptal edilen idari işlemi, tesis edildiği tarihten geçerli olmak üzere ortadan kaldırdığı tartışmasız ise de; bu hukuksal durumun ancak iptal kararının taraflara tebliğ edildiği tarihten itibaren sonuç doğuracağı açıktır. Aksi görüşün kabulü halinde idari işlemin tesis edildiği tarihle bu işleme karşı yürütmenin durdurulması ya da iptal kararı verilerek bu kararın idareye tebliğ edildiği tarih arasındaki dönemde fiili bir boşluk oluşacaktır ki bu durumu kamu hizmetinin sürekliliği ilkesi ve kamu yararı ile bağdaştırma olanağı bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği 17.11.1993 tarihinde, davacının re’sen emekliye sevkedilmesine dair işlemle ilgili olarak verilmiş bir yürütmenin durdurulması veya iptal kararı bulunmayıp, bu hususta açılan davada … İdare Mahkemesince 13.1.1994 tarihinde yürütmenin durdurulmasına, 27.10.1994 tarihinde de re’sen emeklilik işleminin iptaline karar verilmiş olması karşısında; bütün işlem ve eylemlerinin ortak hedefi kamu yararını ve hizmetin etkin, verimli ve sürekli yürütülmesini sağlamak olan idarece, tesis edildiği tarih itibariyle münhal bulunan kadroya yapılan dava konusu atama işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ancak belirtmek gerekir ki, davacının, re’sen emekliye sevk edilmesine ilişkin işlemle ilgili olarak verilen yürütmenin durdurulması veya iptal kararının tebliğinden sonra yargı kararının uygulanmasını istemesi, bu isteğinin reddedilmesi halinde uyuşmazlığı yargı önüne götürmesi durumunda bu yönde yargısal denetimin yapılacağı kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 30.10.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.