Danıştay Kararı 5. Daire 1994/7305 E. 1997/241 K. 04.02.1997 T.

5. Daire         1994/7305 E.  ,  1997/241 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1994/7305
Karar No: 1997/241

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: Milli Eğitim Bakanlığı

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: 657 sayılı Yasanın 1897 sayılı Yasayla değişik Ek Geçici 2. maddenin 1. fıkrasında öngörülen sürede görevde olduğu kabul edilerek bu maddeye göre yapılan intibakında yurt dışında öğretmenlikte geçen hizmetleri değerlendirilen davacı, sözü edilen maddede öngörülen süreler arasında görevde olmadığından intibakının yapılamayacağı gerekçesiyle yurt dışında öğretmenlikte geçen hizmet süresi nedeniyle verilen derecelerin geri alınmasına ilişkin 5.3.1993 günlü işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddine dair İdare Mahkemesi kararının; 27.9.1974-30.5.1975 tarihleri arasında vekil öğretmen olarak görev yaptığını ileri sürerek bozulmasını istemektedir.
Vekil öğretmenliğin statüsü ile bu göreve hangi yasal düzenlemeye göre atama yapıldığının vekil öğretmenlik görevinin Devlet Memurları Kanununa tabi bir görev olup olmadığının saptanması bakımından gönderilen 24.4.1996 tarihli istem yazısı cevabının incelenmesinden vekil öğretmenlik görevine 657 sayılıYasanın değişik 175.maddesi hükmüne göre atama yapıldığı, açıktan bu göreve atananlara sözü edilen madde hükmü uyarınca vekalet edilen kadro derecesinin üçte ikisi tutarında aylık ödendiği bunların vekil öğretmenlik süresince aldıkları aylıklarından 5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kanununun 15. maddesinin (f) bendi uyarınca emekli keseneği kesildiği böylece bu sürenin emekliliğe tabi hizmet süresinden sayıldığı anlaşılmıştır.
Bu yasal düzenlemeler karşısında vekil öğretmenlik görevi 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi bir görev olduğundan 27.9.1974 tarihinde açıktan vekil öğretmenlik görevine atanan davacının 657 sayılı Yasanın Ek Geçici 2. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen sürelerde görevde bulunması nedeniyle bu maddeye göre intibakının yapılarak yurt dışında öğretmenlikte geçen hizmetlerinin değerlendirilmesi gerekirken aksi yolda tesis edilen 5.3.1993 günlü dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Belirtilen nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile aksine verilen İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle intibakı yapılan davacı, hatalı olduğundan bahisle bu intibakının ve sözkonusu intibakı takip eden terfilerinin düzeltilmesi yolunda tesis edilen işlemlerin iptali isteğiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanunun 36/A-12/d. maddesinde üst öğrenimi bitiren memurların yapılacak intibaklarına ilişkin esasların düzenlendiği; 1897 sayılı Kanunla eklenen ek geçici 2. maddesinde de, 1.3.1975 tarihine kadar memuriyete girenlerin çeşitli hizmetlerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlere yer verildiği; olayda, davacının 9.6.1975 tarihinde açıktan öğretmenliğe atanarak memuriyete başladığı, dolayısıyla 1.3.1975 tarihinden önceki hizmetleri nedeniyle ek geçici 2. maddeden yararlanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle31.7.1987 tarihinde üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle intibakı yapılan davacının emsalinin 9.6.1975 tarihinde 12/2. dereceden memuriyete başlaması durumu dikkate alınarak intibakının 5/2. derece olarak yeniden belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, 27.9.1974 tarihinde vekil öğretmen olarak göreve başlaması nedeniyle memuriyete giriş tarihi olarak bu tarihin esas alınması gerektiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
…’da Pedagoji Okulunu 1963 yılında bitirdikten sonra bu Ülkede toplam 6 yıl 10 ay 4 gün öğretmen olarak görev yapan davacının 22.11.1973 tarihinde ülkemize göçmen olarak geldiği; 27.9.1974-30.5.1975 tarihleri arasında vekil öğretmen olarak görev yaptığı ve 9.6.1975 tarihinde de asaleten öğretmenliğe atandığı; 1897 sayılı Kanun gereğince 1.3.1975 tarihinden geçerliolmak üzere 19.11.1975 tarihinde intibakının yapıldığı ve bu intibakında memuriyete giriş tarihi olarak vekil öğretmenliğe başladığı 27.9.1974 tarihinin esas alındığı, dolayısıyla vekil öğretmenlikte geçen hizmetinin 1.3.1975 tarihine kadar olan kısmının intibakında değerlendirildiği, yine …’da öğretmen olarak geçen 6 yıl 10 ay 4 günlük hizmetinin üçte ikisini oluşturan 4 yıl 6 ay 22 günün de 1897 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanuna eklenen ek geçici 2. maddenin (C) fıkrasının (k) bendi gereğince dikkate alındığı, sonuç olarak toplam 4 yıl 11 ay 26 günlük hizmetinin memuriyete başlangıç derecesi olarak kabul edilen 12/2. derecenin üzerinde değerlendirilmesi neticesinde 1.3.1975 tarihi itibariyle 11. derecenin 3. kademesinde 11 ay 26 gün kıdemli sayıldığı; 1.3.1975 tarihinden sonraki terfilerini söz konusu 11/3. derece üzerinden yapan davacının 31.7.1987 tarihinde bir üst öğrenim olan Açıköğretim Fakültesi önlisans programından mezun olduğu; 31.7.1987 tarihine kadar öğretmenlikte geçen 12 yıl 1 ay 22 günlük hizmetine 1897 sayılı Kanun gereğince 1.3.1975 tarihi itibariyle yapılan intibakında değerlendirilen ve yukarıda sözü edilen hizmetlerinin (vekil öğretmenlikte geçen hizmetleri ile …’da öğretmen olarak geçen hizmetlerinin üçte ikisinin) eklenmesi, 2182 sayılı Kanun gereğince verilen bir derece ve emsalini de geçmediği hususu dikkate alınarak intibakının 657 sayılı Kanunun 36/A-12/d. maddesi uyarınca yeniden yapılarak 5/1. dereceden 3/1. dereceye yükseltilerek 4 ay 15 gün kıdemli sayıldığı; daha sonra davacının bu intibakında belirlenen 3/1. derece üzerinden 1988, 1989, 1990, 1991 ve 1992 yıllarında normal terfilerini yaptığı; ancak daha sonra Milli Eğitim Bakanlığınca … Valiliğine 22.12.1992 günlü, 220847 sayılı yazı yazılarak, 1.3.1975 tarihinden sonra ülkemize göçmen gelerek göreve başlayan öğretmenlerin 1.3.1970-1.3.1975 tarihleri arasında görevde bulunmamaları sebebiyle, 657 sayılı Kanunun ek geçici 2. maddesinden yararlanamayacaklarının Maliye Bakanlığıtarafından bildirildiği, bu nedenle benzer durumda olup da üst öğrenimi bitirmeleri nedeniyle intibakları yapılan öğretmenlerin durumlarının araştırılarak intibaklarının yeniden yapılmasını sağlamak amacıyla Bakanlığa teklifte bulunulmasının istenildiği; bunun üzerine ve sonuç olarak davacının 1897 sayılı Kanuna göre 1.3.1975 tarihi itibariyle 19.11.1975 tarihinde yapılan intibakında değerlendirilen sözkonusu hizmetleri dikkate alınmaksızın ve bu hizmetlerinin başarılı olarak geçmediği yolunda bir iddia da ileri sürülmeksizin üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle 31.7.1987 tarihinde yapılan intibakı 5.3.1993 günlü, 41125 sayılı Bakanlık onayı ile düzeltilerek 3/1. dereceden 5/2. dereceye düşürüldüğü ve müteakip terfilerinin de buna göre değiştirildiği, bakılan davanın da söz konusu bu işlemlerin iptali isteğiyle açıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, bakılan davada, davacının 1.3.1975 tarihinden önce …’da öğretmen olarak geçen hizmetlerinin üçte ikisinin ve Türkiye’de vekil öğretmenlikte geçen hizmetlerinin üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle 1987 yılında yapılan intibakında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususu Mahkemece tartışılmış ise de, adı geçenin bu hizmetleri 1897 sayılı Kanuna göre 1.3.1975 tarihinden geçerli olarak 19.11.1975 tarihinde yapılan intibak işleminde değerlendirilmiş ve 5.3.1993 tarihine kadar bu intibak işlemi ile ortaya çıkan hukuki durum esas alınarak davacının müteakip yükselme işlemleri yapılmıştır.
Davalı idarece söz konusu intibak işlemi geri alınmadığı gibi, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun, kanunsuz bir yükselme işleminden sonra aynı memur hakkında kanuna uygun çeşitli yükselmeler yapıldığı takdirde, idarenin kanunsuz yükselmeyi geri alamayacağı yolundaki 29.6.1952 günlü, E:1952/15, K:1952/244 sayılı kararı ile ortaya konulan ve idari istikrarın korunmasına yönelik olan ilke karşısında da, davacının 1897 sayılı Kanuna göre yapılan intibakı hukuki istikrar kazanmış olduğundan bu intibakın geri alınması artık mümkün değildir.
Bu durumda, 1975 yılında yapılan bu intibak işlemi halen hukuki geçerliğini korumakta olduğundan, değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunan hizmetler yönünden de hukuki sonuçlarının kabul edilmesi, dolayısıyla sözkonusu hizmetlerin değerlendirilmesi gerekmektedir.
657 sayılı Kanunun üst öğrenimin bitirilmesi nedeniyle yapılacak intibak işlemini düzenleyen 36/A-12,d maddesi hükmüne göre, intibakta değerlendirilecek hizmetler “başarılı hizmet sürelerinin tamamı” dır. Davacının 1.3.1975 tarihi itibariyle yapılan intibak işlemine esas olan söz konusu Kanunun 1897 sayılı Kanun ile değişik ek geçici 2 nci maddesinin (B) bendinde da “başarılı hizmet süreleri” nin değerlendirilmesi ilkesi kabul edildiğine göre, davacının …’da ve vekil öğretmenlikte geçen hizmet sürelerinin “başarılı geçen süreler” içinde sayılması ve 36/A-12,d maddesi hükmüne göre yapılacak intibak işleminde de değerlendirilmesi zorunludur.
Bu duruma göre, dava konusu işlemlerin iptali gerekirken, davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 4.2.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.