Danıştay Kararı 5. Daire 1994/5539 E. 1997/128 K. 23.01.1997 T.

5. Daire         1994/5539 E.  ,  1997/128 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1994/5539
Karar No: 1997/128

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): … Valiliği
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
15.10.1990-30.11.1991 tarihleri arasında asteğmen olarak görev yapan ve 4.12.1991 tarihinde öğretmen olarak açıktan ataması yapılan davacı, 15.10.1991 tarihinde yürürlüğe giren 458 sayılı K.H.K. ile verilen bir dereceden faydalandırılması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 3.10.1991 günlü, 21010 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 15.10.1991 tarihinde yürürlüğe giren 458 sayılı KHK. ile 657 sayılı Yasa ve ek geçici maddelerine göre aylık almakta olan personelden (2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa tabi olanlar dahil) 20.2.1979 günlü, 2182 sayılı, 19.2.1980 günlü, 2260 sayılı Kanunların hükümlerinden yararlanmamış olanların kazanılmış hak aylıklarının bir defaya mahsus olmak üzere öğrenim durumlarına bakılmaksızın ve kadro aranmaksızın bir üst derecenin aynı kademesine getirileceğinin, daha önce memuriyeti olanlardan bu KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar hakkında da bu madde hükümlerinin uygulanacağının öngörüldüğü, 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği 15.10.1991 tarihinde askerlik görevini yapmakta olanların bu maddeye göre bir üst dereceye yükseltilebilmeleri için daha önce memuriyetlerinin olması ve bu memuriyetleri sırasında 2182 ve 2260 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmamış bulunmaları koşulunun arandığı, davacının 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihte asker olduğu, 30.11.1991 tarihinde terhis olunca 4.12.1991 tarihinde açıktan atamasının yapıldığı, yasa koyucunun Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte evvelce memuriyeti olup askerlik görevini yapmakta olanlarında faydalandırılacağını ortaya koyduğu ancak yürürlük tarihinde asker olup hemen peşinden kamu görevlerine açıktan atanan kişilere yönelik herhangi bir düzenleme yapmadığı, sadece yasanın yürürlükte olduğu tarihte davacının asker olması nedeniyle bir dereceden yararlandırılmamasının eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine uygun olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, davacının … Çıraklık Eğitim Merkezi Motor Atölyesi Öğretmeni olduğu, ortaöğretimde görevli tüm öğretmenlerin özlük işlerinin Milli Eğitim Bakanlığında sonuçlandırıldığı, bu nedenle husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, öte yandan 458 sayılı KHK. de yer alan açık düzenleme karşısında davacının bir dereceden faydalandırılamayacağını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davalı idare tarafından öne sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
… Çıraklık Eğitimi Merkezi Müdürlüğünde Öğretmen olarak görev yapan davacının 11.2.1993 günlü dilekçesiyle görev yaptığı kuruma başvurarak 458 sayılı KHK uyarınca bir derece verilmesini istediği, adıgeçen dilekçenin ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve … Valiliği kanalıyla Milli Eğitim Bakanlığına gönderildiği, Bakanlığın 7.5.1993 günlü, 66644 sayılı işlemiyle davacı isteminin reddedildiği, … Valiliğinin 28.5.1993 günlü, 17595 sayılı yazısıyla durumun ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne, ilçe Milli Eğitim Müdürlüğünce de 8.6.1993 tarihli yazıyla durumun davacının görev yaptığı kuruma bildirildiği ve davacının … Valiliğini davalı olarak göstererek bakılan davayı açtığı ve davanın … Valiliği husumetiyle sonuçlandırıldığı dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmıştır.
Kural olarak İptal ve tam yargı davalarında husumetin dava konusu işlemi tesis eden veya eylemde bulunan idareye yöneltilmesi gerekmekte ise de, İdarenin bir bütün olması ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 9. maddesine göre Valinin ilde devletin ve hükümetin temsilcisi ve ayrı ayrı her bakanın mümessili sıfatını taşıması karşısında, dava konusu uyuşmazlığın işlemi tesis eden Milli Eğitim Bakanlığı yerine … Valiliği husumetiyle çözümlenmesi kararın bozulmasını gerektirmediği gibi, iptal davalarının hukuksal düzeni korumaya yönelik objektif sonuçları ve verilen iptal kararlarının uygulanma zorunluluğu gözetildiğinde davada taraf olmasa bile karar gereklerinin adıgeçen Bakanlıkça yerine getirilmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle hukuk ve usule uygun bulunan … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 23.1.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.