Danıştay Kararı 5. Daire 1994/536 E. 1996/1674 K. 22.04.1996 T.

5. Daire         1994/536 E.  ,  1996/1674 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1994/536
Karar No: 1996/1674

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): … Valiliği
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: 657 sayılı Yasanın 84. maddesi ile 36/A-12-d. madde hükümleri birlikte incelendiğinde, bir üst öğrenimin bitirilmesi üzerine 36/A-12-d. madde uyarınca yeniden yapılacak intibak işlemi sırasında davacının askerlik hizmetinin de değerlendirileceği açık olup, davalı idarenin bu noktaya ilişkin iddiası yerinde görülmemiştir.
Buna karşılık, davacının, 657 sayılı Yasanın Ek Geçici 18. maddesi kapsamında yer alan ve 1.3.1969-1.3.1970 tarihleri arasındaki döneme ilişkin bulunan sigortalı hizmet süresinin, adıgeçenin, 1897 sayılı Yasa uyarınca 1.3.1975 tarihinde yapılan intibakında değerlendirilip değerlendirilmediğinin araştırılması gerekirken, Mahkemece bu yola gidilmeksizin hüküm kurulmasında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: 9.10.1968 tarihinde ortaokulu bitiren ve 6.3.1972 tarihinde göreve başlayan davacı, liseyi bitirdikten sonra 9.10.1992 tarihi itibariyle intibakının yapılmasını istemiştir.
Olayda, davacının emsali 9.10.1971 tarihinde liseyi bitirerek göreve başlayan kişi olduğuna göre hizmet süresi 21 yıla karşılık gelmektedir. 1.3.1979 tarihi itibariyle 2182 sayılı Yasa uyarınca alınan bir dereceyle beraber emsalin ulaştığı yer 5. derecenin 3. kademesi olmaktadır.
İlgilinin bu derece ve kademeyi yasal olarak aşması olası olmadığından intibakı bu derece ve kademeyi aşarak yapılamaz.
Bu nedenle, davanın reddi gerekirken dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararı yerinde görülmediğinden bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Ortaokul mezunu olarak … Mal Müdürlüğünde Milli Emlak Memuru kadrosunda görev yapmakta iken liseyi bitiren davacı, bu nedenle yeniden yapılan intibakının düzeltilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesinde, bir üst öğrenimin bitirilmesi üzerine yeniden yapılacak intibak işlemine ilişkin düzenlemeye yer verildiği; yine 36.maddenin Ortak Hükümler Bölümünün (A). bendinde, liseyi bitirenlerin 13. derecenin 3. kademesinden memuriyete başlayacaklarının öngörüldüğü; sözü edilen Yasanın 36/A-12-d. maddesinin; açıkça, memuriyette iken üst öğrenimi bitirenlerin yapılacak intibaklarında, üst öğrenimin başlangıç derecesi üzerine intibak tarihinden önce memuriyette geçen sürelerin emsali aşmamak kaydıyla değerlendirileceği belirtilmek suretiyle; memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak üst öğrenim yapanların, memuriyet yapmaksızın üst öğrenim gören emsallerinin ulaşabileceği dereceyi aşmamasını, diğer bir ifadeyle, aynı tahsili aynı anda bitirenler arasında maaş ve ücret yönünden herhangi bir farklılık doğmamasını amaçladığı; bakılan uyuşmazlıkta, davacının, 9.10.1968 tarihinde ortaokulu bitirerek 6.3.1972 tarihinde memuriyete başladığı; memuriyette iken liseyi bitirdiği; intibak tarihi olan 9.10.1992 tarihi itibariyle 20 yıl 7 ay 3 gün hizmeti bulunduğu; bu hizmetine, 87. maddeye tabi kurumda geçen 1 yıl sigortalı hizmeti ve 1 yıl 8 ay askerlik hizmeti de dahil edilmek suretiyle toplam 23 yıl 3 ay 3 gün başarılı hizmetinin bulunduğu; davacının emsali ise, 1968 yılında ortaokulu, 1971 yılında da liseyi bitirip memuriyete başlayan kişi olacağından, emsalin toplam hizmetinin 21 yıl olacağı ve bu hizmetine davacının askerlik hizmetinin ve sigortalı çalıştığı sürenin eklenmesiyle 23 yıl 8 ay başarılı hizmetinin bulunacağı; lise mezunlarının memuriyete giriş derecesi olan 13. derecenin 3. kademesinden göreve başlayıp, intibak tarihi olan 9.10.1992 tarihine kadar geçen süre ve 2182 sayılı Yasa ile verilen 1 derece de eklenmek suretiyle emsalin, 4.derecenin 2. kademesine gelen kişi olduğu; bu durumda, davacının lise mezunu olarak memuriyete giriş derecesi (13/3) üzerine 23 yıllık başarılı hizmetinin her yılına bir kademe, her üç yılına bir derece verilerek değerlendirilmesi ve 2182 sayılı Yasaya göre verilen 1 derecenin de dikkate alınması suretiyle 9.10.1992 tarihinde 4. derecenin 2. kademesine getirilmesi gerekmekte olup; adıgeçenin bu derece ve kademesinin emsalini geçmediği; böylece, davacının 9.10.1992 tarihi itibariyle 5. derecenin 3. kademesine getirilmesi yolunda tesis edilen intibak işleminde Yasaya uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, Mahkemece hiçbir mevzuat hükmüne dayanılmaksızın davacının hizmet süresine askerlik hizmetinin ve sigortalı çalıştığı sürenin de eklendiğini; bu nedenle, Mahkeme kararının Yasaya aykırı olduğunu öne sürmekte ve anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Olayda, davacının, 9.10.1968 tarihinde ortaokuldan mezun olarak 6.3.1972 tarihinde memuriyete başladığı; memuriyette iken … Cumhuriyet Lisesini bitirmesi üzerine 24.9.1992 günlü, 570/1891 sayılı geçici mezuniyet belgesini ibraz ederek 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesi uyarınca intibakının yeniden yapılmasını istediği; adıgeçenin 7.10.1992 günlü Valilik oluruyla intibakı yapılarak 5. derecenin 1. kademesinden 5. derecenin 3. kademesine getirildiği; davacının, intibakının hatalı olduğunu ve yeniden inceleme yapılırken, askerlik hizmeti ile 1.3.1969 – 1.3.1970 tarihleri arasındaki sigortalı hizmet süresinin de dikkate alınması, böylece toplam 23 yıl 3 ay 3 günlük hizmet süresinin gözönünde bulundurulması gerektiğini belirterek intibakının düzeltilmesi için 15.10.1992 tarihinde idareye başvurduğu; bu başvurusunun bila tarihli Valilik işlemi ile reddedilmesi üzerine bakılan davayı açtığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesinin A/12-d. fıkrasında “Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87.maddeye tabi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyle, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir kademe her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Sözü edilen fıkrada, memuriyette iken üst öğrenimi bitirenlerin yeniden yapılacak intibaklarında, sadece başarılı hizmet sürelerinin değerlendirileceği belirtilmiş bulunmaktadır.
Devlet memurunun anılan fıkrada sözü edilen hizmet sürelerinin başarılı olarak kabul edilebilmesi, ilgilinin sözkonusu hizmet süresine ilişkin tüm sicillerinin olumlu olmasına bağlı olduğuna göre; başarılı geçen hizmet süresinin, kural olarak 657 sayılı Yasa kapsamında geçen süre olduğunda kuşkuya yer bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, 657 sayılı Yasanın ek geçici maddelerinde ve diğer yasalarda öngörülen ve “Devlet memurunun intibakında değerlendirilebilmesi için ilgili hükümlerde yer alan koşullar çerçevesinde olmaları nedeniyle” 657 sayılı Yasaya göre memurun hizmet süresine (kıdemine) eklenen sürelerin de “başarılı hizmet süreleri” olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır.
Öte yandan, 657 sayılı Yasanın “Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları” başlıklı 84. maddesinde de, muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet Memurluğuna atananların adaylık esaslarına tabi olacakları ve muvazzaf askerlikte geçen sürelerinin; asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapılmak ve sınav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmelerinde de değerlendirileceği kurala bağlanmıştır.
657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesinde, muvazzaf askerlikte geçen sürenin memuriyette iken üst öğrenimi bitirenlerin yeniden yapılan intibakında değerlendirileceği yolunda açık bir hüküm bulunmamakta ise de; aynı Yasanın 84. maddesinde muvazzaf askerlikte geçen sürenin derece ve kademe yükselmesinde değerlendirileceği öngörülmüş bulunduğundan ve emsali, muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet Memurluğuna atanarak askerlik süresi kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilmiş kişi olduğundan, davacının üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle yeniden yapılan intibakında her iki madde hükmü birlikte değerlendirilerek, muvazzaf askerlikte geçirdiği sürenin de gözönüne alınması gerekmekte olup, davalı idarenin bu noktaya ilişkin temyiz iddiası yerinde görülmemiştir.
657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. madde hükmünün uygulanmasında, öncelikle, üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle intibakı yapılacak kişinin emsalinin belirlenmesi gerekmektedir. Maddeye göre üst öğrenimi bitiren kişinin emsali, öğrenime ara vermeden aynı üst öğrenime başlayıp normal süresi içinde tamamlayan ve mevcut uygulamaya göre normal eğitim süresinin sona erdiği haziran ayı sonu itibariyle kamu görevine başlayan kişidir. Yapılacak intibak işleminde önce emsalinin, maddede belirtilen biçimde (istek sahibi askerlik hizmetini yapmış ve 2182 sayılı Yasa veya 458 sayılı KHK. ile tanınan 1 dereceden yararlanmış ise, bu hususlar da emsalinin hizmetinde gözönüne alınarak) ulaşabileceği derece ve kademe belirlenmeli; bilahare ilgilinin sadece başarılı değerlendirilen hizmet yılları, ifa etmiş olduğu askerlik hizmet süresi ve yararlanmış ise 2182 sayılı Yasa veya 458 sayılı K.H.K. gereğince kazandığı bir derece esas alınmak suretiyle ve emsalinin geldiği derece ve kademe ile sınırlı olmak kaydıyla ulaştığı derece ve kademe saptanmalıdır.
Davalı idarenin, davacının 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesi uyarınca yapılacak intibakında sigortalı olarak çalıştığı sürenin değerlendirilemeyeceği yolundaki iddiasına gelince:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun uygulamaya girdiği tarihten itibaren 87. maddeye tabi kurumlarda işçi olarak çalışıp daha sonra memur statüsüne geçenlerin işçilikte geçen sürelerinin memuriyet intibakında değerlendirilmesi kanun koyucu tarafından ilke olarak benimsenmiş ve değişik zaman kesitleri içinde bu ilkeyi gerçekleştirmek amacıyla 657 sayılı Kanuna 1327 sayılı Kanunla eklenen Ek Geçici 18. madde, 2595 sayılı Kanunun geçici 9. maddesi ve son olarak da 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa 241 sayılı KHK’nin 15. maddesi ile eklenen ek geçici madde yürürlüğe konmuştur.
Dava konusu olayda, 6.3.1972 tarihinde memuriyete başlayan davacının, 1.3.1969-1.3.1970 tarihleri arasında sigortalı olarak geçtiğini ileri sürdüğü hizmeti, 657 sayılı Yasanın yukarıda sözü edilen Ek Geçici 18. maddesi kapsamında olup; adıgeçenin bu hizmetinin, 1897 sayılı Yasa uyarınca 1.3.1975 tarihi itibariyle yapılan intibak işleminde ele alınıp değerlendirilmesi mümkündür. Davacının Ek Geçici 18. madde kapsamındaki hizmet süresinin 1.3.1975 tarihi itibariyle yapılan intibakında değerlendirilmemiş olması halinde; bu hususun, adıgeçenin, davalı idarede ortaokul mezunu olarak görev yapmakta iken 24.9.1992 tarihinde liseyi bitirmesi üzerine 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesi uyarınca yeniden intibakının yapılması yolundaki başvurusu sırasında incelenmesine olanak bulunmamaktadır. Bununla birlikte, davacının 1.3.1975 tarihinde yapılan intibakı sırasında Ek Geçici 18. madde kapsamındaki hizmet süresi değerlendirilerek bu süre adıgeçenin kıdeminde sayılmış ise, anılan sürenin, 657 sayılı Yasanın 36/A-12-d. maddesi uyarınca davacının yeniden yapılacak intibakında da dikkate alınması gerekmektedir.
Bu durum karşısında, İdare Mahkemesince, davacının 657 sayılı Yasanın Ek Geçici 18. maddesi kapsamındaki hizmet süresinin, 1.3.1975 tarihinde 1897 sayılı Kanuna göre yapılan intibakı sırasında değerlendirilip değerlendirilmediği araştırılarak ve yukarıda yapılan tüm açıklamalar da gözönünde bulundurularak dava konusu uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine, 22.4.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi.