Danıştay Kararı 5. Daire 1994/2962 E. 1997/545 K. 11.03.1997 T.

5. Daire         1994/2962 E.  ,  1997/545 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1994/2962
Karar No: 1997/545

Davacı: …
Davalı: Maliye Bakanlığı

Davanın Özeti: Davacı, Maliye Bakanlığının tahakkuk etmiş istihkakların haftanın üç mesai günü ödeneceği yolundaki 10.1.1994 günlü, 00983 sayılı işlemi ile bu işleme dayanak olarak gösterilen Devlet Muhasebesi Yönetmeliği’nin 182. maddesinin iptali istemiyle dava açmıştır.

Savunmanın Özeti: Devlet Muhasebesi Yönetmeliğinin 182. maddesindeki düzenlemeye, saymanlıklardaki iş yükünün yoğunluğu, yapılacak ödemelerin dayandığı belgelerin incelenmesine ve eksikliklerin giderilmesine olanak sağlanması bakımından ihtiyaç bulunduğu,1050 sayılı Kanunun 81 inci ve 14 üncü maddeleri gözönünde bulundurulduğunda bu düzenlemenin haklılığının ortaya çıktığı, kaldı ki 182. maddenin son cümlesi karşısında kamu hizmetinin aksamasının mümkün olmadığı, bu nedenle yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu ile idareye verilen görev ve yetki çerçevesinde görev yapan saymanların iş yoğunluğu, ödemelere esas belgelerin titizlikle incelenmesine olanak sağlanması amacıyla getirildiği anlaşılan 182. madde hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, anılan maddenin son fıkrası hükmü karşısında kamu hizmetinin aksayacağının kabulü de mümkün olmadığından, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacı, davalı idarenin tahakkuk etmiş istihkakların haftanın üç mesai günü ödeneceği yolundaki işlemi ile bu işleme dayanak olarak gösterilen Devlet Muhasebesi Yönetmeliğinin ilgili maddesinin iptalini istemektedir.
1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 139 uncu maddesinde hesap planının düzenlenmesi ve işlemlerin uygulanma biçimi hakkında yönetmelik hazırlanması ve bu Kanunda geçen hesap usullerine ait esasların kısmen ya da tamamen uygulanma zaman ve yerlerinin belirtilmesi yetkisi Maliye Bakanına verilmiş ve Maliye Bakanlığınca hazırlanan Devlet Muhasebesi Yönetmeliği Sayıştay’ın görüşü de alınmak suretiyle 14.1.1990 gün ve 20402 Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Anılan Yönetmeliğin “ödeme günü” başlıklı 182 nci maddesinde, saymanlıkların illerde defterdarın, ilçelerde kaymakamın onayı ile haftanın en az üç gününü ödeme günü olarak belirleyebilecekleri Bakanlık ve kuruluşların idare merkezlerinde bulunan saymanlıkların ödeme günlerinin ise Bakanlığın onayı ile belirleneceği, ancak zorunlu ve ivedi durumlarda ödeme günü dışındaki günlerde de ödeme yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Sözü edilen hükme dayanılarak Muhasebat Genel Müdürlüğünün 499 ve 507 sıra nolu genel tebliğleri ile Bakanlık ve kuruluşların idare merkezinde bulunan saymanlıkların Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri ödeme yapmalarının uygun görüldüğü dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmıştır.
Davacı, başta Merkez Bankası olmak üzere tüm Bankalar, Vergi Daireleri ve Mahkeme veznelerinde her mesai günü tahsil ve tediye işlemleri yapılırken, saymanlık görevlilerinin haftada üç gün ödenti yapmalarının hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığını, görev harcırahı alması gereken bir görevlinin bunu gecikmeyle alabileceği bu nedenle de kamu hizmetinin aksayacağını ileri sürerek anılan düzenlemenin iptalini istemektedir.
1050 sayılı Yasa ile idareye verilen görev ve yetki çerçevesinde ağır sorumluluklar altında görev yapan saymanlıklardaki iş yükünün yoğunluğu, yapılacak ödemelerin dayandığı belgelerin titizlikle incelenmesine ve eksikliklerin giderilebilmesine olanak sağlanması yönünden yapıldığı anlaşılan düzenlemede görevin önemi ve ağırlığı nazara alındığında hizmet gerekleri yönünden mevzuata aykırılık görülmemiştir. Kaldı ki 182 inci maddenin ikinci fıkrasında da zorunlu ve ivedi durumlarda ödeme günleri dışındaki günlerde de ödeme yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Açıklanan nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacı, davalı idarenin tahakkuk etmiş istihakların haftanın üç mesai günü ödeneceği yolundaki 10.1.1994 günlü işlemi ile bu işleme dayanak olarak gösterilen Devlet Muhasebesi Yönetmeliğinin 182. maddesi hükmünün; başta … Bankası olmak üzere tüm bankalar, vergi Daireleri ve mahkeme veznelerinde her mesai günü tahsil ve tediye işlemleri yapılırken, saymanlık görevlilerinin haftada üç gün ödeme yapmalarının hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığını, görev harcırahı alması gereken bir görevlinin bunu gecikmeyle alabileceğini ve bu nedenle de kamu hizmetinin aksayacağını ileri sürerek iptalini istemektedir.
Anayasanın 11. maddesinin 2. fıkrasında Kanunların Anayasaya aykırı olamayacakları, 115. maddesinin 1. fıkrasında, Bakanlar Kurulunun, kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak şartıyla tüzükler çıkarabileceği, 124. maddesinin 1. fıkrasında ise, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri hükme bağlanmak suretiyle Anayasa, kanun, tüzük ve daha alt hukuk kuralları arasındaki hiyerarşi ortaya konulmaktadır. Buna göre, alt hukuk kuralları olan genelge ve yönetmeliklerin tüzük, kanun ve Anayasaya aykırı hükümler taşımaması gerekmektedir. Aksi takdirde üst norma aykırılığı sözkonusu olan alt normun hukuksal dayanağı bulunduğundan sözedilemez.
1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 139. maddesinde, “Bu Kanunun ahkamı dairesinde hesap kayıtlarının tesisiyle muamelatın tatbiki hakkında talimatname tanzimine ve bu kanunda mezkur olup hesap usullerine ait bulunan esasların kısmen veya tamamen zaman ve mahalli tatbikinin tayinine Maliye Vekili salahiyettardır. Ancak bu hususta Divanı Muhasebatın mütalaası alınmak muktazidir.” hükmüne yer verilerek muhasebe sistemi konusunda Yönetmelik hazırlama yetkisi Maliye Bakanlığına, 178 sayılı Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesi ile de bu görev Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğüne verilmiş olup, Maliye Bakanlığınca hazırlanan Devlet Muhasebesi Yönetmeliği Sayıştay’ın görüşü de alınmak suretiyle 14.1.1990 günlü, 20402 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Anılan Yönetmeliğin “Ödeme Günü” başlıklı 182. maddesinde, “Saymanlıklar; illerde defterdarın, ilçelerde kaymakamın onayı ile haftanın en az üç gününü ödeme günü olarak belirleyebilirler. Bakanlık ve kuruluşların idare merkezlerinde bulunan saymanlıkların ödeme günleri Bakanlığın onayı ile belirlenir.
Ancak, zorunlu ve ivedi durumlarda ödeme günü dışındaki günlerde de ödeme yapılır.” hükmüne yer verilmiş, bu hükme dayanılarak Muhasebat Genel Müdürlüğünün 499 ve 507 sıra nolu genel tebliğleri ile Bakanlık ve kuruluşların idare merkezinde bulunan saymanlıkların Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri ödeme yapmaları uygun görülmüştür.
Davacının ek gösterge farklarının ödenmesi için 30.11.1993 salı günü Saymanlığa müracaat ettiği, ödeme günü olmaması nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine 21.12.1993 ve 23.12.1993 günlü tel dilekçelerle Bakanlığa bu durumun nedenini sorduğu, 10.1.1994 günlü işlemle cevap verilmesi üzerine 21.2.1994 tarihinde bakılan davayı açtığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
1050 sayılı Kanun ile idareye verilen görev ve yetki çerçevesinde ve 14 üncü ve 8 inci maddelerdeki düzenlemeler nedeniyle ağır sorumluluk altında görev yapan saymanlıklardaki iş yükünün yoğunluğu, yapılacak ödemelerin dayandığı belgelerin dikkatle incelenmesi ve varsa eksikliklerin giderilmesi için yapılan düzenlemede görevin önem ve özelliği dikkate alındığında hizmet gereklerine aykırılık görülmediği gibi 182. maddenin ikinci fıkrasında zorunlu ve ivedi durumlarda ödeme günleri dışındaki günlerde de ödeme yapılacağının hükme bağlanması nedeniyle kamu hizmetinin aksayacağının kabulüne de olanak bulunmadığından, gerek Devlet Muhasebesi Yönetmeliğinin 182. maddesi ile getirilen hüküm ve gerekse bu hükme dayanılarak yapılan düzenlenmede ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, noksan yatırılan …- lira posta pulu ücretinin davacıya tamamlattırılmasına, 11.3.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.