Danıştay Kararı 5. Daire 1993/7236 E. 1996/1164 K. 19.03.1996 T.

5. Daire         1993/7236 E.  ,  1996/1164 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1996
Karar No : 1164
Esas Yılı : 1993
Esas No : 7236
Karar Tarihi : 19/03/996

İDARİ GÖREVLERDEN MÜFETTİŞLİĞE ATANANLARA TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞINA ATANMA YOLUNU KAPATAN YÖNETMELİK HÜKMÜNDE HUKUKA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.

Dava, 14.8.1993 günlü, 21668 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 6. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davacı, iptali istenilen yönetmeliğin 83. maddesi ile yürürlükten kaldırılan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde 21.12.1991 tarihinde yapılan değişiklikle Kurula doğrudan atama yoluyla müfettiş alınması imkanının getirildiğini; bu hüküm
doğrultusunda atanan müfettişlerden birisi olarak kendisinin de göreve başladığı tarihten itibaren Müfettişlik hukuku ile ilgili her türlü iş ve işlemleri, görevleri,yetkileri ve sorumlulukları Kurula sınavla giren diğer müfettişlerle birlikte aynen uyguladığını; buna karşılık halen görev başında bulunduğu bir sırada iptali istenilen Yönetmelikle getirilen değişiklik ile kendisi gibi idari görevden müfettişliğe geçenler aleyhine hükümler getirildiğini; oysa idari görevden müfettişliğe atanmasının idarenin kendi takdiri ve tasarrufu ile ilgili bir konu olduğunu ve esas itibariyle de yerinde olduğunu; bu nedenle Teftiş Kurulu Başkanlığına atanmayı düzenleyen 6. maddenin kazanılmış haklarını ihlal ettiğini ve eşitsizliğe neden olacak biçimde hukuka aykırı düzenleme getirdiğini öne sürmektedir.
Anayasanın 124. maddesiyle idarelere kendi görev alanlarını ilgilendiren konuları yönetmeliklerle düzenleme yetkisi verilmiştir. Tanınan bu yetki çerçevesinde 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 10 ve 35.maddeleri dayanak alınarak düzenlenen Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Yönetmeliği 14.8.1993 günlü, 21668 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve 83. maddesi ile, 26.12.1983 günlü, 18263 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Yönetmeliği ve değişiklikleri yürürlükten kaldırılmış ve böylece; 26.12.1983 günlü, 18263 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelikte 21.12.1991 tarihinde yapılan değişiklikle sağlanan “müfettişliğe doğrudan atama yolu” kapatılmıştır.
Bilindiği gibi kamu idarelerinde denetim hizmetleri özellikleri nedeniyle diğer idari hizmetlerden ayrı olarak ele alınmış ve bu hizmetler ayrı bir kariyer olarak düzenlenmiştir. Denetim hizmetlerinin bu niteliği gözönünde bulundurularak dava konusu edilen Başbakanlık
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Yönetmeliği ile de diğer kurum ve kuruluşlara ilişkin teftiş kurulu düzenlemelerinde olduğu gibi mesleki nitelik, uygulama ve yetki alanı, bağlılık noktalarında hizmet gereklerine ve 657 sayılı Yasada yer alan
“liyakat” ilkesine uygun bir sistemin oluşturulmasına önem verilmiş ve bu bağlamda olmak üzere; Müfettiş Yardımcılarının gerekli nitelikleri taşıyan adaylar arasından yarışma sınavıyla ve başarı derecelerine göre atanmaları, hizmet içinde yetiştirilmeleri, yeterlilik sınavından sonra yine başarı derecelerine göre müfettişliğe atanmaları öngörülmüş bu kurallar dışında müfettişliğe atama yolu kapatılmıştır. Böylece denetim hizmetleri, diğer idari görevlerden ayrı kariyer bir görev düzenine kavuşturulmuştur.
Davacının 7.9.1971 tarihinde sosyal hizmet uzmanı olarak memuriyete başladıktan sonra sırasıyla Huzurevi Müdürlüğü, Şube Müdürlüğü ve Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu ve 26.12.1983 günlü, 18263 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 27.2.1991 günlü, 20799 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değişik 15.maddesinin 21.12.1991 günlü, 21088 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilerek Genel Müdürlük müfettişliğine doğrudan atama yolu ile girileceği hükmüne yer verilmesi üzerine, anılan hükümden yararlanarak 6.2.1992 tarihinde Teftiş Kurulu Başkanlığında müfettişliğe atandığı, daha sonra 1.7.1993 tarihinde de Başmüfettişliğe yükseltildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Yönetmeliğin iptali istenilen ve “Teftiş Kurulu Başkanının Atanması”nı düzenleyen 6. maddesinde “Teftiş Kurulu Başkanlığına, Müfettişlik yeterlik sınavını vermiş ve kurulda en az 5 yıl süreyle Başmüfettişlik görevinde bulunmuş olanlar arasından Genel Müdürün teklifi, Bakanın Onayı ile atama yapılır.” hükmüne yer verilmiş ve böylece idari görevlerden müfettişliğe atananların Teftiş Kurulu Başkanlığına atanma yolları kapatılmıştır.
İlgililere idari görevden müfettişliğe geçme olanağı tanıyan Yönetmeliğin 1. maddesiyle “Teftiş Kurulu Başkanlığına Atanma”yı düzenleyen 7. madde de değiştirilerek “Başkanlığa atanabilmek için kamu kurum ve kuruluşlarında müfettişlik sıfat ve yetkisini yeterlilik sınavı ile kazanmış ve en az 3 yıl başmüfettişlik yapanlar ile Teftiş Kurulu Başkanlığında halen başmüfettişlik görevinde bulunanlar arasında biri Genel Müdürün teklifi, Bakanın onayı ile Teftiş Kurulu Başkanlığına atanır.” hükmüne yer verilmek suretiyle yeterlilik sınavını vererek atanıp 3 yıl başmüfettişlik yapanlar ile halen (Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 21.12.1991 tarihinde) başmüfettişlik görevinde bulunanların Teftiş Kurulu Başkanlığına ancak atanabileceğinin belirtilmesi ve böylece davacı gibi idari görevlerden müfettişliğe atananlara Teftiş Kurulu Başkanlığına atanma yolunun kapatılmış olması nedeniyle, ilgililerin idari görevden müfettişliğe geçmelerine olanak tanıyan yönetmelik hükümlerini gözönünde bulundurarak idarenin güvenilirliği ve idarede istikrar prensibinden hareketle müfettişliğe geçmek için başvurdukları ve bunun sonucu olarak da sınavla gelen müfettişlerle aynı haklara sahip oldukları konusunda haklı beklenti içine girdiklerinin kabulü mümkün olmadığı gibi esasen var olmayan bir hakkın korunmasının da hukuken mümkün olmaması karşısında, davacının anılan maddeye yönelik iptal isteği haklı dayanaktan yoksun kalmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, karar verildi.

KARŞI OY
26.12.1983 gün ve 18263 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde 1991 yılında yapılan değişiklik sonucu idari görevlerden müfettişliğe atama imkanı getirilmiş, davacı da 22.7.1993 tarihinde bu hüküm gereğince müfettişliğe atanmıştır.
Dava konusu edilen ve 14.8.1993 günlü, 21668 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle önceki Yönetmelik ve değişiklikleri yürürlükten kaldırılmış, 6. maddesinde ise idari görevlerden müfettişliğe atananların Teftiş Kurulu Başkanlığına atanma yolu kapatılmıştır.
Her ne kadar, davacının müfettişliğe geçmesine imkan tanıyan 1991 yılında yürürlüğe giren Yönetmelikte de atama yoluyla müfettişliğe geçmiş olanlara Başkanlığa atama yolu kapatılmış ise de, bu durum 1991 yılında getirilen hüküm uyarınca müfettişliğe atanmış olanların atanmaları ile birlikte müfettiş hak ve yetkilerini kullanarak görev yaptıkları ve sınavla bu göreve gelenlerle eşit haklara sahip oldukları hususu gözönünde bulundurulduğunda, anılan 6. madde, açıkca eşitsiz liğe neden olmakta ve bu haliyle hukuka ve kazanılmış hak ilkesine aykırı bir düzenleme getirmiş bulunmaktadır.
Açıklanan nedenle, 6. maddenin iptali gerekeceği düşüncesiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.