Danıştay Kararı 5. Daire 1992/5077 E. 1993/2127 K. 20.05.1993 T.

5. Daire         1992/5077 E.  ,  1993/2127 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1993
Karar No : 2127
Esas Yılı : 1992
Esas No : 5077
Karar Tarihi : 20/05/993

MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNE KATILMAK ÜZERE İSTİFA EDİP, SEÇİLEMEYİNCE TEKRAR GÖREVE ATANANLARIN DA 458 SAYILI KHK İLE VERİLEN BİR DERECEDEN YARARLANACAKLARI HK.

Dava, davacının 458 sayılı KHK ile verilen bir dereceden faydalandırılma isteminin reddine ilişkin işlemin iptlai istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü … sayılı kararıyla; 458 sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair KHK nin 1.maddesinde “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ek geçici maddelerine göre aylık almakta olan personelden 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununa tabi olanlar dahil 20.2.1979 tarihli 2182 sayılı, 19.2.1980 tarihli ve 2260 sayılı kanunların hükümlerinden yararlanmış olanların kazanılmış hak aylıkları bir defaya mahsus olmak üzere öğretim durumlarına bakılmaksızın ve kadro aranmaksızın bir üst derecenin aynı kademesine getirilir ve alt derecede bulunan kademede geçirilen süre üst decedeki kademede geçmiş sayılır” hükmünün getirildiği, aynı kanunun 2.maddesinde ise bu KHK.nin yürürlük tarihinin 15.10.1991 tarihi olarak belirlendiği, davacının 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel milletvekili seçiminde milletvekili adayı olması dolayısıyla görevinden istifaen ayrıldığı, 29.8.1991 gün ve 18935 sayılı onayla kadrodan çıkarıldığı, seçimi kaybetmesi üzerine 298 sayılı Kanunun ek 7.maddesine göre görev talep edip, 8.11.1991 tarihinde yeniden göreve başladığı, davacının 458 sayılı KHK nin yürürlüğe girdiği tarihte 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ek geçici maddelerine göre aylık aldığı bir görevde bulunmadığı bu nedenle işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Anayasanın seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları başlıklı 67.maddesinde “Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.
Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.
Seçimlerin ve halkoylamasının yapıldığı yılda, ay ve gün hesaba katılmaksızın 20 yaşına giren her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.
Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir.
…..” hükmü yer almış ve böylece seçme ve seçilme hakkının temel Anayasal haklardan olduğu belirlenmiştir.
2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanununun 18.maddesinde “… memur statüsündeki görevliler ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve subaylar ile astsubaylar genel ve ara seçim başlangıcından bir ay önce seçimin yenilenmesine karar verilmesi halinde yenileme kararının ilanından başlayarak yedi gün içinde görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmadıkça adaylıklarını koyamazlar aday gösterilemezler” 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkında Kanunun ek 7.maddesinde ise “subay, astsubay hariç olmak üzere, millet
vekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimlerinde aday ve aday adayı olan devlet memurları ve diğer kamu görevlileri, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde, yüksek seçim kurulunca seçim sonuçlarının ilanını takip eden bir ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla eski görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilirler” hükmüne yer verilmiştir.
Yasa koyucu, kamu görevlerinde uzun yıllar çalışarak bilgi ve deneyim kazanmış olanların parlementoya hizmet vermelerine ve bunların bilgi ve becerilerinden yasama faaliyetlerinde de yararlanılmasına olanak sağlamak ve seçmenlerin daha çok ve nitelikli adaylar arasından seçme
haklarını kullanmalarını kolaylaştırmak amacıyla, subay ve astsubaylar dışında kalan kamu görevlilerinin görevlerinden ayrılarak milletvekili seçimlerine katılmalarına olanak tanınmış, buna karşılık ve daha çok sayıda kamu görevlisinin seçimlere katılmasını kolaylaştırmak için de
bu şekilde görevden ayrılan ve seçimi kazanamayanların belli süre içinde başvuruda bulunmaları koşuluyla yeniden eski görevlerine veya bunun mümkün olmaması halinde kazanılmış hak aylık derecelerine uygun bir başka göreve dönebilmelerini olanaklı kılmıştır.
2839 sayılı Kanunun 18.maddesi uyarınca görevden ayrılma halinde bu süre içinde kamu görevlisinin göreviyle hukuki irtibatın devam etmediği açıktır. Ancak anılan kanunda kamu görevlisinin görevinden “çekilmesinden” değil “ayrılmasından” sözedilmesi, 298 sayılı Kanunun ek 7.maddesiyle tekrar göreve döndürülme olanağının öngörülmüş bulunması ve seçme ve seçilme hakkının Anayasal bir hak olarak tanınmış olması bu ayrılmanın geçici bir ayrılma olduğunun kabulünü gerektirmektedir. Anılan durumun özel bir hal olması nedeniyle 458 sayılı KHK’de düzenlenmemiş olmasının, belirtilen durumda olanların derece verilmesinden yararlanamayacağı yolunda yorumlanamayacağı açıktır. Aksine yorumu 458 sayılı KHK’nin 1.maddesinin getiriliş amacı ve eşitlik ilkesi ile bağdaştırmakta mümkün değildir.
Olayda milletvekili seçimlerine katılmak üzere Karayolları … Bölge Müdürlüğündeki görevinden 29.8.1991 tarihinde istifa eden davacının başvurusu üzerine 8.11.1991 tarihinde tekrar eski görevine başlatıldığı, 2.12.1991 tarihli dilekçesiyle 458 sayılı KHK uyarınca bir derece verilmesi istemiyle davalı idareye başvurduğu, isteminin 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği 15.10.1991 tarihinde görevde olmadığından bahisle reddedildiği dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan durum karşısında, 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunmadığı gerekçesiyle davacının anılan KHK ile verilen bir dereceden yararlandırılmaması yolunda tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığından, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı Yasanın 49.maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına karar verildi.