Danıştay Kararı 5. Daire 1992/1492 E. 1995/1966 K. 31.05.1995 T.

5. Daire         1992/1492 E.  ,  1995/1966 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 1966
Esas Yılı : 1992
Esas No : 1492
Karar Tarihi : 31/05/995

KADRO DEĞİŞİKLİĞİ KONUSUNDA İDARELERİN YARGI KARARIYLA ZORLANMALARININ MÜMKÜN BULUNMADIĞI HK.

… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Davalı idarede Teknisyen olarak görev yapan davacı, 21.6.1991 tarihinde … Üniversitesi Ziraat Fakültesi … Meslek Yüksek Okulu Teknik Programları Bölümünden mezun olması nedeniyle, kendisine Tekniker ünvanının verilmesi ve 1.derecenin 3.kademesine intibak ettirilmesi için yaptığı başvurusuna karşın, Teknisyen ünvanlı kadroda 2.derecenin 6.kademesine getirilmesine ilişkin işlemin istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 418 sayılı KHK ile değişik 36.maddesinin A/12-d.fıkrasında bir üst öğrenimin bitirilmesi üzerine yeniden yapılacak intibaka ilişkin düzenlemelere yer verildiği; aynı yasanın 68.maddesinin A/a.fıkrasında ise, derece yükselmesi yapılabilmesi için üst dereceden boş bir kadronun bulunması koşulunun getirildiği;
67.maddesinde de, kadrosuzluk nedeniyle derece yükselmesi yapamayan memurların kazanılmış hak aylıklarının, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri dereceyi aşmamak şartıyla işgal etmekte oldukları kadroların bir üst derecesine yükseltilebileceğinin hükme bağlandığı;
olayda, 26.10.1966 tarihinde Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığında Ziraat Teknisyeni yardımcısı olarak işe başlayan, 1976 yılında D.S.İ.Genel Müdürlüğü emrine Teknik Hizmetler Sınıfında Teknisyen ünvanıyla atanan davacının, 21.6.1991 tarihinde … Ü.Ziraat Fakültesi … Meslek Yüksek Okulu Teknik Programlar Bölümünden Seracılık-Budama ve Aşılama Teknikeri olarak mezun olduğu dikkate alındığında, adıgeçenin, Tekniker ünvanıyla intibakının yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğu; buna karşılık, davacının, 1.derecenin 3.kademesine yükseltilmesine ilişkin istemine gelince; davalı idarenin 17.10.1991 günlü savunma dilekçesinde, davacının yükselebileceği derecede boş kadronun bulunmadığı hususunun zımnen belirtildiği; bu durumda, yukarıda anılan 657 sayılı Yasanın 68/A-a.maddesi doğrultusunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu intibak işleminin, davacıya Teknisyen ünvanı verimesine ilişkin kısmı iptal edilmiş; intibakının 2.derecenin 6.kademesine yapılmasına ilişkin kısmına yönelik dava ise reddedilmiştir.
Davalı idare, ihtiyaca göre kadro ihdas-tenkis taleplerinin her yılın Mayıs ayı sonuna kadar belirlendiğini ve Maliye Bakanlığına bildirildiğini; idarenin, davacının sonradan edindiği tekniker ünvanına göre mutlaka tekniker kadrosu temin etmek ve davacıyı bu kadroya atamak zorunda olmayıp, bu hususta takdir yetkisine sahip bulunduğunu; kaldı ki, davacının öğrenimini tamamladığı tarih itibariyle idarenin böyle bir kadroyu temin edebilmesinin de mümkün olmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının dava konusu intibak işleminin iptaline ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36.maddesinde, bu Kanuna tabi kurumlarda çalıştırılan memurların sınıfları gösterilmş olup; davalı idarede teknisyen olarak görev yapan davacının, öğrenim durumu ve sahip olduğu ünvan itibariyle girebileceği sınıfın, anılan maddenin II.bendinde tanımı yapılan Teknik Hizmetler Sınıfı olduğu ve adıgeçenin daha sonra aldığı tekniker ünvanının da bu sınıf içinde sayıldığı açıktır.
Öte yandan, davalı idarece gerek savunma, gerekse temyiz dilekçelerinde, davacının bir üst öğrenimi bitirmesi nedeniyle durumuna uygun kadronun kendisine verilmesi için idareye başvurduğu 1.7.1991 tarihi itibariyle, davalı idarede tekniker ünvanlı kadronun bulunmadığı belirtilmiştir.
190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9/1.maddesinde, kuruluşlara verilmiş bulunan ve bu KHK’ye ekli cetvellerde gösterilen serbest kadroların, hiyerarşik yapıyı bozmamak kaydıyla, bu KHK’nin 7.maddesinde belirtilen usule uygun olarak Bakanlar Kurulunca değişik derecelerden aynı sınıf ve ünvanlı kadrolarla değiştirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Görüleceği üzere, anılan madde hükmü, aynı sınıf ve ünvanlı kadrolarla ilgili olarak sadece “derece değişikliği” ne cevaz vermekte olup, bu hükme göre sınıf ve ünvan değişikliği yapılması mümkün değildir.
Herne kadar aynı maddenin 2.fıkrasında, kanunlar veya andlaşmalar gereği yapılması şart olan veya önceden tahmin edilemeyen hizmetlerin ifası için ihtiyaç duyulan kadroların karşılanması amacıyla tutulan veya boş olan kadrolarda sınıf, ünvan ve derece değişikliği yapmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu hükme bağlanmış ise de; dava konusu olayda, davalı idarede teknisyen olarak görev yapmakta iken daha sonra tekniker ünvanını alan davacının, tekniker ünvanlı kadroya atanmasını zorunlu kılan herhangi bir yasal düzenlemeye mevcut olmadığı gibi, bu fıkra hükmü gereğince idareyi, tekniker kadrosu almaya veya boş olan kadrolardan birini bu ünvanla değiştirmeye zorlamak da mümkün bulunmamaktadır.
Belirtilen hukuki ve fiili durum karşısında İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin, bir üst öğrenimi bitirmesine karşın davacının intibakının yine teknisyen ünvanlı kadro ile yapılmasına ilişkin kısmının iptaline hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesince verilen kararın dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına karar verildi.