Danıştay Kararı 5. Daire 1991/2002 E. 1993/999 K. 03.03.1993 T.

5. Daire         1991/2002 E.  ,  1993/999 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1993
Karar No : 999
Esas Yılı : 1991
Esas No : 2002
Karar Tarihi : 03/03/993

GÖREVDEN ÇEKİLME İSTEĞİNİ KURUMUNA BİLDİREN DAVACININ 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN 94.MADDESİNDE BELİRTİLEN BİR AYLIK SÜRENİN BİTİMİNDE GÖREVDEN AYRILDIĞININ KABULÜ GEREKİP, BU BİR AYLIK SÜRE SONUNDA İZİNSİZ VE ÖZÜRSÜZ OLARAK ON GÜN GÖREVE GELMEDİĞİ GEREKÇESİYLE ÇEKİLMİŞ SAYILMASINDA HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI HK.

Dava, davacının görevden çekilmiş sayılması yolundaki işlemin iptali isteğiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararıyla; … Emniyet Amirliğinde komiser olarak çalışmakta iken 12.9.1989 tarihinde izne ayrılıp, 17.9.1989 tarihinde kurumuna istifa dilekçesi gönderdiği, bu izin dönemi içinde yurt dışına giderek buradan da 15 gün sağlık raporu aldığı anlaşılan davacının, bu raporun bitimini izleyen 26.10.1989 tarihinden itibaren kesintisiz 10 gün içinde görevine başlamadığı nedeniyle 657 sayılı Yasanın 94.maddesi uyarınca görevinden çekilmiş sayılmasına karar verildiği, sözü edilen madde uyarınca kamu hizmetinin sürekliliği çekilme isteminin kabulü veya yerine atanan kimsenin gelmesine kadar görevine devam etmesi koşuluyla Devlet Memurlarına görevlerinden çekilebilme hakkı tanındığı ancak bu madde ile memura yerine atanan kimsenin bir aya kadar gelmemesi veya yerine bir vekil atanmaması halinde üstüne haber vererek bir ayın bitiminden itibaren görevini bırakabilmesi konusunda istisna tanındığı, olayda davacının, istifa dilekçesi verirken hakkında alınacak kararın kendisine tebliği için ayrı ayır iki adres gösterdiği halde yasa ile tanınan bir aylık süre içerisinde alınan ve davacıya bildirilmek üzere … Emniyet Müdürlüğüne gönderilen 25.10.1989 günlü işlemin davacıya bilinen adreslerinde tebliğ edilmediği, bu durumda davacının izinli olduğu sürede verdiği istifa dilekçesinin işleme konulmadığı yolundaki anılan işlemin kendisine tebliğ edilerek görevine dönmesi sağlanmaksızın bir aylık süreden sonra tesis edilen görevden çekilmiş sayılması işleminde yasaya ve hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının üstüne haber vermeden görevi terk etmemesi gerekmekte ise de davalı idarece yasa ile tanınan bir aylık süre içinde davacının uyarılmamaış olması karşısında bu yoldaki hatalı işleyişin sonucunun yalnızca davacıya yükletilemeyeceği gerekçeleriyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94.maddesinde Devlet memurunun bağlı olduğu kuruma yazılı olarak başvurarak memurluktan çekilme isteminde bulunabileceği, çekilmek isteyen memurun yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam edeceği, yerine atanan kimsenin bir aya kadar gelmemesi halinde veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde üstüne haber vererek görevini bırakabileceği; izinsiz olarak görevin terk edilmesi ve bu terkin 10 gün devem etmesi halinde yazılı başvuru şartı aranmaksızın çekilme isteğinde bulunmuş sayılacağı kuralları yer almıştır.
Türk pozitif hukukunda istifa, şarta bağlı bir tasarruf olmayıp, kişinin kendi iradesiyle ilgili hukuki bir muameledir.
Nitekim 657 sayılı Yasada istifa idarenin kabulüne bağlı tutulmamış yalnızca 97.maddesinde görevden çekilmenin 94.maddenin 2.fıkrasına uyulmadan yapılması halinde, ilgilinin daha sonra göreve dönmek için yapacağı başvuru süre yönünden yaptırma bağlanmış bulunmaktadır.
Bu durumda 17.9.1989 tarihli dilekçesiyle görevinden çekilme isteğini kurumuna bildiren davacının yasa ile tanınan bir aylık sürenin dolduğu 18.10.1989 tarihinde görevinden ayrıldığının kabulü gerekceğinden, sağlık raporunun bittiği 26.10.1989 tarihinden itibaren 10 günden fazla süre özürsüz olarak görevine gelmediği nedeniyle görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davacının istifa dilekçesinin işleme konulmadığının kendisine bildirilerek görevine dönmesinin sağlanmaması nedeniyle idareninde kusurlu olduğu yolundaki gerekçede hukuki isabetten sözedilemez ise de, bu husus sonucu itibariyle hukuka ve usule uygun bulunan mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteğinin reddiyle İdare Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle sonuç itibariyle onanmasına karar verildi.