Danıştay Kararı 5. Daire 1990/62 E. 1990/982 K. 14.05.1990 T.

5. Daire         1990/62 E.  ,  1990/982 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 982
Esas Yılı : 1990
Esas No : 62
Karar Tarihi : 14/05/990

BELEDİYE MEMURLARININ GÖREVLERİNE SON VERİLEBİLMESİ İÇİN BU YOLDAKİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI ÖNERİSİNİN BELEDİYE ENCÜMENİ TARAFINDAN KARARA BAĞLANMASININ ZORUNLU OLDUĞU HK.

Dava, belediye tahakkuk memuru olan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 56.maddesine göre görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi kararıyla; davacının ikaz ve uyarılara rağmen kendisine çeki düzen vermediği, hal ve hareketleri ile sorumsuz ve amirlerine karşı saygısız davranışlarda bulunduğu, günlük iş yapma yeteneğini geliştirmediği, bu nedenle olumlu sicil alamadığı gerekçesiyle adaylık süresi içinde 657 sayılı Kanunun 56.maddesine göre görevine son verilmiş ise de; görevine son verilmesine esas alınan fiil ve hususların somut bilgi ve belgelerle kanıtlanmadığı, soyut iddialardan öteye gitmediğinin anlaşıldığı, hernekadar davalı idare davacının görev yaptığı 21 aylık süre içinde Belediye Başkanından olumlu sicil alamadığını ileri sürmekte ise de; davacı hakkında doldurulan sicilindeki olumsuz kanaatlerin bilgi ve belgeye dayanmadığı, salt sicil amirinin soyut görüşlerinden ibaret olduğu, diğer taraftan davacının çalışmalarının olumlu bulunması nedeniyle adaylığının 9.9.1988 tarihinde kaldırılmasına rağmen bu işlemin geri alınmasını gerektirecek hukuken geçerli hukuken geçerli hiçbir nedenin bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden belediye başkanı onayı ile tahakkuk ve tahsil memuru olarak atanan davacının, 9.9.1988 günlü Belediye Başkan Vekili onayı ile asaletinin tasdik edildiği, 14.9.1988 günlü Belediye Başkanı onayı ile görevine son verildiği anlaşılmıştır.
1580 sayılı Belediye Kanununun 96.maddesinin (B) bendinin 2.fıkrasında “… bilumum belediye memurları ilk içtimaında belediye meclisince tasdik olunmak şartıyla belediye reisi tarafından intihap ve tayin olunurlar” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü üzere bu madde de belediye memurlarının atanmalarında izlenecek yol gösterilmiş ve belediye başkanınca tayin edildikten sobnra atanmanın belediye meclisince onaylanması koşulu getirilmiştir.
İdare hukukunun önemli ilkelerinden olan usulde paralellik ilkesi gereğince atamada uygulanan usulün göreve son verme sırasında uygulanması gerekemekte ise de; adı geçen Kanunun 83.maddesinin 10.bendinde; “Belediye memurlarının intihap, terfi, idareten tecziye veya taltifleri ve azil ve tekaüde sevkleri hakkında belediye riyasetinden vaki olacak tekliflerin tetkiki ve karara raptı” belediye encümenlerinin vazifeleri arasında sayılmaktadır. Bu hükümden yer alan “azil” hali belediye memurlarının görevlerine son verilmesini de kapsamakta olup, böylece bu memurların görevlerine son verilmesinde ayrı bir usul izlenmesi öngörülmüş bulunmaktadır. Başka bir anlatımla, belediye memurlarının görevlerine son verilmesinde Encümen kararı alınması yasal bir zorunluluk olmaktadır.
Öte yandan belediye memurlarının görevlerine son verilmesinde izlenenecek usulün Kanunda açıkca gösterilmiş olması sebebiyle, göreve atanması yukarıda hükmü yazılı 96.maddenin (B) bendine uygun şekilde belediye meclisine sunulmamış ve tasdik olunmamış olsa bile bir belediye memurunun görevine son verilmesi durumunda bu konudaki belediye başkanlığı teklifinin encümen tarafından incelenerek karara bağlanması 83.maddenin 10.bendi hükmünün gereğidir.
Dava dosyasının incelenmesinden davacının atanması sırasında Belediye Meclisince alınmış herhangi bir karar olmadığı anlaşılmakta ise de; yukarıda açıklandığı üzere davacının görevine son verilmesi işleminin tesisi sırasında Encümence karar alınmadığı anlaşıldığından dava konusu
işlemde bu yönden de mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle hukuk ve usule uygun olan İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle onanmasına karar verildi.