Danıştay Kararı 5. Daire 1990/4497 E. 1992/1517 K. 21.05.1992 T.

5. Daire         1990/4497 E.  ,  1992/1517 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 1517
Esas Yılı : 1990
Esas No : 4497
Karar Tarihi : 21/05/992

UYUŞMAZLIĞA YOL AÇAN İŞLEMİN NİTELİĞİ İLE DAYANDIĞI NEDENLER VE 2577
SAYILI YASANIN 12. MADDESİ KARŞISINDA DAVACILARIN MİRAS BIRAKANLARIN AÇMIŞ OLDUĞU İPTAL DAVASININ, ORTAYA KOYACAĞI HUKUKİ SONUÇLAR NEDENİYLE, YALNIZCA ÖLENİ İLGİLENDİRDİĞİNDEN SÖZEDİLEMİYECEĞİ DOLAYISIYLA MİRASCILARIN İPTAL DAVASINI TAKİP HAKKI BULUNDUĞU HK.

Davacıların murisi olan ve komiser olarak çalışmakta iken sıkıyönetim komutanının istemi üzerine görevine son verilen …, sıkıyönetimin kalkmasından sonra görevine iade idelmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmış; ancak dava devam ederken ölmesi üzerine mirascıları davacı takip edeceklerini dilekçeyle mahkemeye bildirmişlerdir.
İdare Mahkemesince verilen kararla dava konusu işlemin iptalinin sadece öleni ilgilendirmesi nedeniyle mirascılarının bu davayı takip hakları bulunmadığı, mirascıları maddi haklar ilgilendirdiğinden adı geçenlerin özlük ve emeklilik hakları yönünden dava açma hakları bulunduğu, bu isteğinde ancak ayrıca açılacak bir tazminat davasında incelenebileceği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26/2.maddesi uyarınca dilekçe iptal edilmiştir.
Davacıların temyiz başvurusu Danıştay 5. Dairesince verilen 1990/1106 sayılı kararla reddedilerek idare mahkemesi kararı onanmıştır.
Davacılar Dairemiz kararının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedirler.
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine uygun görüldüğünden, Dairemizce verilmiş karar kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi.
2577 sayılı İdari Yargılama usulü Kanununun “İptal ve Tam Yargı Davaları” başlığını taşıyan 12. maddesi, ilgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay ve İdare ve Vergi Mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler…” hükmünü taşımakta; aynı yasanın “Tarafların Kişilik veya Niteliğinde Değişiklik” başlığını taşıyan 26. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında da “Dava esnasında ölüm veya
herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirascılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir.” hükmü ne yer verilmektedir.
Uyuşmazlığa yol açan işlemin niteliği ile dayandığı nedenler ve 2577 sayılı Yasanın 12. maddesi karşısında davacıların miras bırakanlarının (murislerinin) açmış olduğu iptal davasının, ortaya koyacağı hukuki sonuçlar nedeniyle, yalnızca öleni ilgilendirdiğinden sözedilemiyeceği açıktır. İptal davasına konu edilen idari işlem hakkında verilecek kararın, mirascıların yukarıda sözü edilen 12. madde uyarınca açabilecekleri tam yargı davasını esastan etkileyecek bir hukuksal değere sahip olduğu, dolayısıyla davacıların bu davayı takip etmekte maddi açıdanda yakın menfaat ilişkilerinin bulunduğu kuşkusuzdur. Her ne kadar sözü edilen madde hükmüne göre doğrudan doğruya tam yargı davası açılması olanak dahilinde ise de, ölen kişi sağlığında aynı madde uyarınca önce iptal davası açmış ve bu davanın karara bağlanması üzerine tam yargı davası açabilme hakkını saklı tutmuş olduğuna göre varislerinin davayı kaldığı noktadan takip haklarının bulunduğunu kabul etmek zorunludur. Belirtilen hukuksal nedenlerden dolayı, davayı takip hakkı kendilerine geçenlerin başvuruları üzerine Mahkemece uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken 2577 sayılı Yasanın 25/2. maddesi dayanak alınmak suretiyle dilekçenin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacıların temyiz isteminin kabulü … İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararının 2577 sayılı Yasanın 49.maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına karar verildi.