Danıştay Kararı 5. Daire 1990/1550 E. 1993/1104 K. 10.03.1993 T.

5. Daire         1990/1550 E.  ,  1993/1104 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1993
Karar No : 1104
Esas Yılı : 1990
Esas No : 1550
Karar Tarihi : 10/03/993

GÖREVDEN ÇEKİLMİŞ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASI VE BİLAHARE İPTALİ KARARLARI ASKERDE OLDUĞU VE ASKERLİK DÖNÜŞÜ GÖREVE BAŞLAMADIĞI İÇİN UYGULANAMAYAN DAVACIYA BU KARARLARIN UYGULANMAMASINDAN DOLAYI TAZMİNAT ÖDENEMEYECEĞİ HK.

Dava, davacının görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemin Danıştay 5. Dairesince iptal edilmesi nedeniyle görevine döndürülmesi yolundaki başvurusunun cevap verilmeyerek reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu iptal kararı gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararlara karşılık olmak üzere … liranın maddi, … liranın manevi tazminat olarak kendisine ödenmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, K: … sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28.maddesinin 1.fıkrasında idarenin Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının gereklerine göre en geç altmış gün içinde işlem yapmaya yada eylemde bulunmaya zorunlu olduğu, 3.fıkrasında da söz konusu hususlara uyulmaması hallerinde idare aleyhine adı geçen ilgilice yargı yerinde maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği hükümlerinin getirildiği, olayda davacının Karayolları Genel Müdürlüğünde mühendis olarak çalışmakta iken 28.10.1980 günlü onayla görevden çekilmiş sayılması nedeniyle açmış olduğu davada Danıştay 5.Dairesinin 30.3.1981 günlü, E:1980/10988 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi üzerine davalı idarece görevine başlaması için tebligat yapıldığı, ancak bu sırada askerlik görevini yapmakta olduğundan davacının görevine başlayamadığı daha sonra sözüedilen görevden çekilmiş sayılma işleminin Danıştay 5.Dairesinin 25.11.1982 günlü, K:1982/10932 sayılı kararı ile iptal edilip, davalı idarenin karar düzeltme isteminin de aynı Dairenin 26.1.1984 günlü, K:1984/295 sayılı kararı ile reddedilerek kesinleşmesi üzerine, davacının 17.11.1985 günlü dilekçesi ile görevine başlatılması için davalı idareye başvurduğu ancak cevap verilmeyerek bu başvurunun reddedildiğinin anlaşıldığı, bu durumda iptal kararları idari tasurrufları, tesis edildikleri tarihten itibaren ortadan kaldırıp işlem hiç yapılmamış gibi sonuç doğurduklarından ve idarelerce iptal kararı üzerine bu kararın amaç ve gereklerine uygun yeni bir işlem ve eylem tesis edilmesi gerektiğinden, ayrıca ilgililercede genel zamanaşımı süresi içinde iptal kararının uygulanması istenebileceğinden davacının iptal kararı dğrultusundaki başvurusu üzerine görevine başlatılması ve karar gereklerinin 60 gün içinde yerine getirilmemesi nedeniyle sözkonusu kararın tebliğinden itibaren davacının malvarlığında meydana gelen azalmanın kendisine tazminat olarak ödenmesi gerekirken başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uygunluk görülmediği, davacının çekilmiş sayılması işleminin iptaline ilişkin Danıştay 5.Dairesi kararının davalı idareye tebliğ tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar geçen süre içinde davacının saptanabilmiş bir kazancı varsa bunun düşülmesinden sonra tahakkuk etmesi gereken ek ödemelerle birlikte aylıklarının maaş bordrolarından hesaplanarak net tutarının bildirilmesi yolundaki ara kararına gelen cevaptan bu miktarın … lira olduğunun anlaşıldığı, ancak davacı maddi tazminat olarak … liranın kendisine ödenmesini istediğinden bu miktarın ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davacının iptal kararı üzerine görevine başlatılmaması yolundaki işlemin iptaline, … liranın yasal faiziyle birlikte maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine, dayanağı bulunmadığından manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Davalı idare kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Karayolları Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğünde mühendis olarak çalışırken 28.10.1980 tarihinde görevinden çekilmiş sayılan davacının, bu işleme karşı açtığı davada, Danıştay 5.Dairenin 30.3.1981 günlü kararıyla, dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, davalı idarece kararın uygulanması amacıyla davacının bilinen adresine gönderilen 4.5.1981, 1.6.1981, 6.7.1981 ve 20. 7.1981 günlü yazıların tebliğ edilememesi üzerine girişilen araştırma sonucunda davacının askerlik görevini yapmakta olduğunun saptanarak, kendisine 7.8.1981 günü tebliğ edilen yazı ile göreve başlamasının istendiği ancak, davacının 16.9.1981 günlü yazısıyla, askerde olması nedeniyle, askerlik görevini bitirdikten sonra göreve başlayacağını bildirdiği halde terhis olduğu 31.3.1982 tarihinden itibaren 657 sayılı Yasanın 82.maddesindeki 30 günlük süre içinde kurumuna başvurmadığı, daha sonra 7.11.1985 tarihli dilekçeyle davalı idareye başvurarak, görevden çekilmiş sayılma işleminin iptaline ilişkin Danıştay 5.Daire kararının düzeltilmesi isteminin reddedildiğinden bahisle göreve başlatılarak maaşlarının ödenmesini istediği, bu isteminin cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine görülmekte olan bu davanın açıldığı ve davada, iptal kararının uygulanarak ilgilinin eski görevine döndürülmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ile görevden çekilmiş sayıldığı
tarihten yeniden göreve başlatılacağı tarihe kadar geçen süre içinde Danıştay kararının uygulanmaması nedeniyle uğradığı zararlara karşılık … lira maddi, … lira manevi tazminata hükmedilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan duruma göre tazminat isteminin görevden çekilmiş sayılmaya ilişkin işlemle birlikte iptal kararının uygulanmaması nedenine dayındırıldığı açıktır.
Görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemin iptali için önce iptal davası açmış olan davacının bu işlemin iptali üzerine bu işlemden doğan zararlarının tazmini için açacağı tam yargı davacının tabi olduğu süre 2577 sayılı Yasanın 12. ve 11.maddelerinde; iptal davasının “… karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği … tarihinden itibaren …” altmış gün olarak belirlenmiş olup; görevden çekilmiş sayılmaya ilişkin işlemin iptali yolunda verilen kararın düzeltilmesi isteminin reddine dair Danıştay Beşinci Dairesinin 26.1.1984 günlü, E:1983/118, K:1984/295 sayılı kararının 28.2.1984 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olmasına karşılık adı geçen bu tarihten itibaren altmış gün içinde doğrudan tam yargı davası açmadığı gibi bu süre içinde 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi uyarınca da idareye başvurmamış olduğundan davanın işlemden doğan zararlara ilişkin kısmının süre aşımına uğramış olduğu açıktır.
iptal kararının uygulanmamasından doğan tazminat istemine gelince; 28. 10.1980 tarihinde görevden çekilmiş sayılan davacının bu işlemin yürütülmesinin durdurulması yolunda Danıştay 5.Dairesince verilen 30.3.1981 günlü karar karşısında görevi ile hukuki ilişkisinin sürdüğü ve adı geçenin memur iken askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınan memur statüsünde olduğu açıktır. Sözü edilen, yürütmenin durdurulması kararının uygulanması amacıyla göreve başlaması hususu kendisine tebliğ edilmiş olan davacının, 31.3.1982 tarihinde terhis olduğu halde 657 sayılı yasanın 82.maddesi uyarınca 30 gün içinde göreve başlamak için başvurmadığı çekişmesiz olup, 2577 sayılı Yasanın 28.maddesinde yürütmenin durdurulması ve iptal kararları arasında uygulama bakımında bir ayırım yapılmadığından, yürütmenin durdurulması kararının
uygulanması için gerekli girişimlerde bulunarak davacıya göreve başlatmak için bildirimde de bulunan davalı idarenin yargı kararını uygulamadığından sözedilmesien hukuken olanak bulunmamaktadır.
Hernekadar İdare Mahkemesince 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde yargı kararının uygulanması için idareye başvurulabileceği gerekçesine dayanılmakta ise de; ilgililerce anılan sürede kararın uygulanmasını istemek ancak karar gereklerinin idarece 60 günlük süre içinde yerine getirilmemesi halinde söz konusu olup, olayda davalı idarenin bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmiş olması karşısında Mahkemenin bu yöndeki gerekçesinde isabet görülmemiştir.
Askerlik dönüşü göreve başlamayan davacının, iptal kararının tebliğinden çok sonra 7.11.1985 tarihinde yaptığı başvuru açıktan atama istemi niteliğinde olup; idarenin, kadro ve ihtiyaç gibi nedenleri gözönünde tutarak kendi takdir yetkisi içinde değerlendirebileceği bu istemin kabulü konusunda yargı yoluyla zorlanmasına imkan bulunmadığının Mahkemece gözardı edilmesinde de hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasının b bendi uyarınca bozulmasına karar verildi.