Danıştay Kararı 5. Daire 1989/485 E. 1989/459 K. 21.03.1989 T.

5. Daire         1989/485 E.  ,  1989/459 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 459
Esas Yılı : 1989
Esas No : 485
Karar Tarihi : 21/03/989

233 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN 45.MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASINDA SÖZÜ EDİLEN İKRAMİYENİN ÖDENMESİNDE, TEŞEBBÜS PERSONELİNİN KİŞİSEL BAŞARI VE VERİMLİLİK DURUMUNUN DEĞİL TEŞEBBÜSÜN GENEL DURUMUNUN ESAS ALINMASI GEREKTİĞİ HK.

Dava; davacıdan geri alınan 1987 yılına ait, iki aylık tutarındaki ikramiyesinin, o yıl içinde uyarma cezası aldığı nedeniyle ödenmeyeceğine ilişkin işlemin iptali ile iki ikramiye tutarı olan 132.600 liranın hakettiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi kararıyla; 213 sayılı K.H.K’nin 45.maddesine göre kadrolu personele yılda en çok iki aylık tutarında ikramiye ödenmesinin bu yolda alınacak teşebbüs yönetim kurulu kararı ve Ekonomik İşler Koordinasyon Kurulunun onayı ile mümkün olabileceği, bu iki koşul dışında maddede başka bir koşul öngörülmediği, bu durumda uyarma cezası aldığı gerekçesiyle davacıdan ikramiyelerinin geri alınmasında anılan madde hükmüne uyarlık bulunmadığı, dava konusu işlem davalı idare Talimatına dayandırılmış ise de; talimat ile getirilen düzenlemeler 233 sayılı KHK.hükümlerine aykırı ve üzerinde olamayacağı için işlemede haklılık kazandıramayacağı gerekçesiyle 1987 yılında iki aylık tutarında ikramiye verilemeyeceğine ilişkin işlem iptal edilmiş ve ikramiye tutarının davacıya ödenmesi hükme bağlanmıştır.
Davalı idare; 233 sayılı KHK.nin 45.maddesinde ikramiye verilmesi konusunda zorunluluk getirilmediğini, ikramiyenin veriliş şeklinin ise idari tasarrufla yönlendirildiğini, davacının Başmüdür ve Başmüdür vekilinin olmadığından yararlanarak yetkili olmadığı halde bazı bayi evraklarına Başmüdür adına havale ve olur yazarak imzalaması sebebiyle uyarma cezasıyla cezalandırıldığını, ikramiye ile güdülen gayenin başarılı memurun ödüllendirilmesi olduğunu, davacının disiplin cezası almış olması sebebiyle tesis edilen işlemde usulsüzlük ve kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürmekte ve kararın temyizen bozulmasını istemektedir.
233 sayılı KHK.nin 45.maddesinde;
“1-) Memura (kadrolu personele) teşebbüs yönetim kurulunun kararı ve koordinasyon Kurulu’nun onayı ile yılda en çok iki aylık ücretleri tutarında ikramiye verilebilir.
2-) Görevlerinde olağanüstü gayret göstermek suretiyle verimlilik veya karlılığı artıranlara veya işletme faaliyetlerine yararlı buluş getirenlere veya büyük zararların oluşmasına önlemede olağanüstü gayret gösterenlere genel müdürce bir veya genel müdürün önerisi üzerine yönetim kurulunca iki veya yönetim kurulunun gerekçeli önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca dört aylık ücret tutarını aşmamak kaydıyla ikramiye ve Bakanlar Kurulunca dört aylık ücret tutarını aşmamak kaydıyla ikramiye ve Bakanlar Kurulu Takdirnamesi verilebilir. Buna ait esaslar Tüzükte düzenlenir.
3-) İkinci fıkrada sözü edilen ikramiye, kişisel başarı ve yararlılığa bağlı olup genelleştirilemez” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hükmün incelenmesinden anlaşılacağı üzere maddenin 1.bendine göre ödenecek ikramiye; 233 sayılı KHK kapsamına giren teşebbüslerde çalışmakta olan tüm kadrolu personele, teşebbüs yönetim kurulu kararı ve Koordinasyon Kurulu onayı ile ve başka hiçbir koşul aranmaksızın ödenebilecek nitelikte olup; ilgili personelin yıl içindeki başarısının bu bentte belirtilen ikramiyenin ödenmesiyle ilgili bulunmamaktadır.
Maddenin ikinci bendinde sözü edilen ikramiye ise, teşebbüsün karlılık ve verimliliğini arttırıcı veya büyük zararların oluşmasını önleyici yönde olağanüstü kişisel çaba ve beceri gösteren personelin ödüllendirilmesini ve böylece tüm personelin bu yolda özendirilmesini amaçlamak
ta ve bu nedenle de bir teşebbüsteki tüm personelin değil bu personel arasından belirtilen etkinlikleri gösteren kimilerinin yararlanabileceği bir nitelik taşımaktadır. Birinci bendde personele ikramiye ödenmesine esas alınan durum bu personelin ortak (kollektif) çalışmalarının
bir sonucu olduğu halde ikinci bendde bir veya bir grup personelin başarılı olarak takdir edilen çaba ve buluşları ikramiyeye layık görülmekte ve böylece konu kişiselleştirilmiş olmaktadır. Bu nedenle birinci bend uyarınca personele ikramiye verilmesinin kararlaştırılması halinde her personelin durumunun tek tek ele alınıp incelenmesi ve yıl içinde başarılı veya başarısız olduğunun saptanması gibi bir yöntem izlenmesi söz konusu değildir. Bundan dolayı davalı idarenin, ikramiye ile güdülen amacın başarılı memurun ödüllendirilmesi olduğu oysa davacının yıl içinde disiplin cezası almış bulunduğu için ikramiyeden yararlanamayacağı yolundaki iddiası haklı dayanaktan yoksun bulunduğu gibi esasen davacı hakkında uygulanan disiplin cezası, ikramiye verilmesine engel sayılabilecek bir nitelik de taşımaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacıya 45.maddenin birinci bendi uyarınca ödenmiş olan iki aylık tutarındaki ikramiyenin geri alınmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının, belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle onanmasına karar verildi.

KARŞI OY:
233 sayılı KHK’nin 45.maddesinin 1.bendi ikramiye ödenmesi konusunda davalı idareye zorunluluk getirmemektedir. Bu nedenle ödeme esaslarının davalı idare tarafından talimatla saptanmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı gibi, davacıya yıl içinde disiplin cezası almış olması sebebiyle talimata dayalı olarak ikramiye ödenmemesinde de hukuki isabetsizlik yoktur.
Bu nedenle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyız.