Danıştay Kararı 5. Daire 1989/2001 E. 1992/3148 K. 19.11.1992 T.

5. Daire         1989/2001 E.  ,  1992/3148 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 3148
Esas Yılı : 1989
Esas No : 2001
Karar Tarihi : 19/11/992

GÜVENLİK SORUŞTURMASI SONUCUNUN OLUMSUZ OLMASI NEDENİYLE ÖĞRETMENLİĞE ATANMAYAN DAVACIYA ATANMAMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN TESİS EDİLDİĞİ TARİHTEN İPTAL KARARI ÜZERİNE ATANDIĞI TARİHE KADAR GEÇEN SÜRE İÇERİSİNDE YOKSUN KALDIĞI AYLIK VE AYLIĞA BAĞLI PARASAL HAKLARININ ÖDENMESİ VE BU SÜREDE ANCAK BİR YÜKSELME SÜRESİNE TEKABÜL EDEN ÖZLÜK HAKLARININ VERİLMESİ GEREKTİĞİ HK.

Dava; güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu nedeniyle davacının öğretmen olarak atanmamasına ilişkin işlemin İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmesi üzerine 18.3.1988 tarihinde öğretmen olarak atanan davacının atanması gereken 12.9.1984 tarihinden göreve başlatıldığı 18.3.1988 tarihine kadar olan süreye ait tüm aylık ve parasal haklarının yoksun kaldığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi, özlük haklarının verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi kararıy; davalı idarenin süre itirazının yerinde görülmediği, Anayasanın 125.maddesine göre haksız bir işlemden dolayı maddi tazminat ödenebilmesi için ortada gerçekleşmiş ve kesinleşmiş bir zararın mevcut olması gerektiği, aylığı hak etmenin yasal istisnalar dışında bilfiil hizmet görülmesi ile mümkün olduğu, davacının öğretmen olarak idarede hizmet görmemesi, ayrıca davacının iptal edilen idari işlem nedeniyle gerçekleşmiş ya da gerçekleşmesi kesin olan zararının doğmamış bulunduğu; bir idari işlemin yargı yerince iptal edilmiş olmasının herhalde idarenin tazmin sorumluluğunu doğurmayacağı, davacının iptal edilen işlem nedeniyle gerçekleşmiş ya da gerçekleşmesi kesin olan herhangi bir zararı doğmadığından, idarece aylık ve özlük haklarının ödenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı; anılan kararın temyizen bozulmasını istemektedir.
Anayasının 125.maddesinin son fıkrasında “İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür” hükmü yer almış olup, bu hüküm gereğince ve davacının öğretmenliğe atanmamasına ilişkin davalı idare işleminin İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmekle hukuka aykırılığı saptanmış olduğundan, davacının atanmamasına ilişkin işlem sebebiyle uğradığı zararların tazmini zorunlu bulunmaktadır. Söz konusu zararlarının giderilmesinde davacının, öğretmen olarak atanmamasına ilişkin işlemin tesis edildiği tarihten, iptal kararı üzerine atandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde yoksun kaldığı maaş ve maaşa bağlı parasal haklarının hesaplanarak davalı idarece davacıya ödenmesi gerekeceğinde kuşkuya yer bulunmamaktadır. Davacının özlük haklarının verilmesi istemine gelince; sözü edilen sürede henüz memuriyet statüsü ile ilişkisinin olmaması ve adaylık süresinin de henüz geçmemiş olması sebebiyle davacının memuriyet statüsüne girip girmeyeceğinin kesin olmaması karşısında; asli memurluğa atanmadan önce derece ve kademe terfii gibi özlük haklarının davacıya verilmesi olanağı bulunmamaktadır. Ancak davacının asli memurluğa atanmasından ve memuriyet statüsü ile ilişkisinin kurulmasından sonra 20.6.1970 günlü, E:1969/1, K:1970/27 sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararında belirtilen ilke gereğince anılan sürenin (Davacının öğretmen olarak atanmamasına ilişkin işlemin tesis edildiği tarihten, iptal kararı üzerine atandığı tarihe kadar geçen süre) ancak bir terfi süresine tekabül eden kısmının değerlendirilmesi olanaklı olacağından dava konusu istemin reddine ilişkin kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca bozulmasına karar verildi.