Danıştay Kararı 5. Daire 1988/2892 E. 1989/1213 K. 31.05.1989 T.

5. Daire         1988/2892 E.  ,  1989/1213 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1213
Esas Yılı : 1988
Esas No : 2892
Karar Tarihi : 31/05/989

657 SAYILI YASANIN KİMİ KOŞULLARDA MEMURLARA BİR ÜST DERECE VERİLMESİNE OLANAK TANIYAN DEĞİŞİK 37.MADDESİNDE SÖZÜ GEÇEN “SON ALTI YILLIK SİCİL NOTU ORTALAMASI” İBARESİNİN GERİYE DOĞRU ALTI YIL OLDUĞUNDA KUŞKUYA YER BULUNMADIĞI HK.

Dava, lise mezunu olarak müdür yardımcısı ünvanıyla 3.derecenin 8.kademesinden aylık alan davacının, 657 sayılı yasanın 37.maddesi uyarınca kazanılmış hak aylığının bir üst dereceye yükseltilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali isteğiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi kararıyla; dava dosyası içindeki belgelerin incelenmesinden davacının lise mezunu olarak yükselebileceği derece olan 3.derecenin son kademesinden aylık almaya hak kazandığının görüldüğü, 657 sayılı yasanın 37.maddesinde öngörülen uygulamanın altı yıllık notu ortalamasının doksan ve daha yukarı olmasını gerektirdiği, not esası da aynı değişiklikle getirildiğinden ve eski sicillerinin de o zamanki düzenleme gereği not esasına göre doldurulmadığı anlaşıldığından davacının son altı yıllık sicillerinin 37.madde anlamında bir değerlendirmeye tabi tutulamayacağının açık olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, hukuk ve usule aykırı olan işlemin ve buna dayalı olan 91 sayılı tebliğin 2.maddesinin son fıkrasının iptali gerektiğini öne sürmekte ve Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Yükselebilecek Derecenin Üstünde Bir Dereceye Yükselme” başlıklı 37.maddesinin 29.11.1984 günlü, 243 sayılı KHK ile değişik metni, “Bu kanun hükümlerine göre, öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev ünvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazanan ve son altı yıllık sicil notu ortalaması ve daha yukarı olanlardan son sicil notu olumlu bulunanların kazanılmış hak aylıkları kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir.” hükmünü taşımakta olup, konunun açıklığa kavuşturulması bakımından “sicil notu” esasının personel hukukumuzdaki yerine kısaca değinilmesinde yarar görülmüştür.
Sicillerin not esasına göre değerlendirilmesi esası 657 sayılı Yasanın 113.maddesi ile kabul edilmiştir. Not usulünün nasıl uygulanacağını göstermek üzere aynı yasanın değişik 121.maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik 26.7.1979 gün ve 16708 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmak yürürlüğe konulmuş ise de uygulaması 26.12.1979 günlü ve 16851 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile ertelenmiş, 7.2.1981 günlü ve 17244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile de yürürlükten kaldırılmıştır. Bu suretle, yasanın 113.maddesinde, öngörülmesine karşın memurların liyakat derecelerinin not esasına göre değerlendirilmesi usulü hiçbir şekilde uygulama olanağı kazanmamış ve sicilin düzenleme zamanı, ve şekli konusunda uygulamada ortaya çıkan boşluk 21.7.1961 tarihli ve 13437 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile ilgili Memur ve Hizmetlilerin Sicilleri Üzerine Emekliye Sevkleri Hakkında Tüzük” hükümleri uygulanarak doldurulmuştur.
Bu uyarlama, 18.10.1986 günlü ve 19255 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “devlet Memurları Sicil Yönetmeliği” yürürlüğe girinceye kadar devam etmiştir.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, sicillerin not esasına göre doldurulup değerlendirilmesi 14.7.1965 tarihinde kabul edilen 657 sayılı Yasanın 113.maddesinde öngörüldüğü, 37.maddesinde 29.11.1984 günlü, 243 sayılı KHK ile yapılan değişiklikle kimi ayrık durumlarda bulunan memurlara son altı yıllık sicil notu ortalamasının en az doksan olması ve son sicil notunun olumlu bulunması halinde kazanılmış hak aylıklarının kadro koşulu aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilmesine olanak tanındığı halde yeni sistemin uygulamaya konulabilmesi ancak 18.10.1986 tarihinde mümkün olabilmiştir. Bu arada, 28.12.1984 günlü, 18619 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maliye ve Gümrük Bakanlığının 91 sayılı tebliğinin 2/b maddesinin son bendi ile” 657 sayılı Kanunun 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenen 37.maddesinde öngörülen uygulama, altı yıllık sicil notu ortalamasının doksan ve daha yukarı olmasını gerektirdiğinden ve sicil sistemi ilk defa anılan kanun hükmünde kararname ile not esasına bağlandığından, bu uygulamaya ancak altı yıl sonra, başlanabilecektir.” Açıklaması yapılmış, bu suretle tebliğin anılan hükmü ile mevcut yasal durum arasındaki çelişki açıkca or
taya çıkmıştır. Başka bir anlatımla, sicillerin not usulüne göre düzenleneceği esası 657 sayılı Yasanın 113.maddesinde yer aldığı halde ilk kez 243 sayılı KHK.ile değişik 37.madde ile getirilmiş gibi değerlendirilerek bu KHK.nin yürürlüğe girdiği 31.12.1984 tarihi uygulamanın başlangıcı olarak kabul edilmiş, buna karşılık uygulamaya ilişkin yönetmelik ancak iki yıllık bir süre geçtikten sonra 18.10.1986 tarihinde yürürlüğe konulmuştur.
657 sayılı Yasanın kimi maddelerinde değişiklikler yapan 243 sayılı KHK. 31.12.1984 tarihinde yürürlüğe girmiş olup; 37.maddede yapılan değişikliğin daha sonraki bir tarihte yürürlüğe gireceği yolunda bu KHK. de istisnai bir hükme yer verilmemektedir. Bu nedenle ve 37.maddenin değişik metni 31.12.1984 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğuna göre maddede sözü geçen “son altı yıllık sicil notu ortalaması” ibaresinin ilk uygulanması yönünden değerlendirmeye esas alınacak devrenin 31.12.1984 tarihinden itibaren önceki altı yıl; sonraki tarihlerde yapılarak uygulamalar yönünden ise ilgililerin öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev ünvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazandıkları tarihten önceki altı yıl olduğu konusunda kuşkuya yer bulunmamaktadır. Herne kadar, 1986 yılından önceki dönemde siciller, not esasınına göre doldurulmadığı için 37.maddenin uygulanması açısından ortaya bir boşluk çıktığından söz edilebilirse de Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin geçici 2.maddesi bu boşluğu giderici nitelikte hükme yer vermektedir. Sözü geçen maddenin “Bu yönetmelik kapsamına giren memurların 1985 yılına ait sicil raporlarında yeterlikle ilgili soruların değerlendirilmesinde her pekiyi için 11, her iyi için 9, her orta için 8 ve her zayıf için de 5, not esas alınmak suretiyle tesbit edilen toplam not 1985 yılı sicil notu sayılır.” biçimdeki hükmün kıyas yolu ile diğer yıllar sicillerine de uygulanmasında hukuka ve yasa koyucunun amacına aykırılık bulunmadığı açıktır. Bu nedenle 243 sayılı KHK.ile 37.maddede yapılan değişiklikten önce siciller not esasına göre doldurulmadığı için davacının son altı yıllık sicillerinin 37.madde anlamında bir değerlendirmeye tabi tutulamayacağı yolundaki kabulde hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan davacı, temyiz dilekçesinde 91 sayılı tebliğin 2.maddesinin (b) bendinin son fıkrasının iptalini de istemekte ise de; ilk kez temyiz aşamasında ileri sürülen bu istemin esastan incelenmesine 2577 sayılı Yasa hükümleri karşısında olanak bulunmamaktadır. Kaldı ki, anılan tebliğin iptali istemiyle Danıştay Beşinci Dairesinde açılan dava, tebliğin idareye bağlı birimlere yol göstermek amacıyla düzenlenmiş olduğu, idari dava konusu olabilecek nitelik taşımadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Açıklanan nedenlere göre, davacının sicillerinin yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde incelenip 657 sayılı Yasanın değişik 37.maddesinin uygulaması açısından değerlendirilmesi gerekirken, bu değerlendirme yapılmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı Kanunun 49.maddesinin 1/b bendi uyarınca bozulmasına, uyuşmazlık sadece hukuki noktalara ilişkin bulunduğundan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca dava konusu işlemin iptaline karar verildi.