Danıştay Kararı 5. Daire 1988/2205 E. 1989/1981 K. 22.11.1989 T.

5. Daire         1988/2205 E.  ,  1989/1981 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1981
Esas Yılı : 1988
Esas No : 2205
Karar Tarihi : 21/11/989

657 SAYILI YASANIN 36.MADDESİNE İSTİSNA OLUŞTURAN YASAL DÜZENLEMELER SONUCU ANILAN MADDEDE ÖĞRENİM DURUMLARINA GÖRE BELİRLENEN DERECELERİN ÜSTÜNE YÜKSELTİLEN KAMU GÖREVLİLERİNİN, GEREKLİ KOŞULLARI TAŞIMALARI HALİNDE, 657 SAYILI YASANIN 37.MADDESİNDEN DE YARARLANDIRILMALARI GEREKTİĞİ HK.

Dava, davacının 243 sayılı K.H.K.nin 2.maddesiyle düzenlenen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, “Yükselinebilecek derecenin üstünde bir dereceye yükselme” başlıklı 37.maddesinde öngörülen bir derece verilmesi ve aynı Kararnamenin 9.maddesiyle 657 sayılı Kanunun 64.maddesine eklenen fıkra gereğince aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe verilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ve kararnamenin yürürlük tarihinden itibaren bir derece ve bir kademe verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi kararıyla, 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden düzenlenen, 657 sayılı Kanunun 37.maddesinin ve 64.maddeye eklenen fıkranın 31.12.1984 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği ve davacının bu hükümlerin kendisine uygulanması için davalı idareye başvurduğu 22.1.1985 tarihinde 6 yıllık sicil notu ortalamasının 90 olması esasının bu tarih itibariyle davacı hakkında uygulanmasına hukuken olanak görülmediğinden davalı idarece tesis edilen işlemde kanuna aykırılık bulunmadığı, davacı hernekadar, … Genel Müdürlüğünce Personelle ilgili sicillerin 0-200 puan üzerinden değerlendirildiğini ileri sürmekte ise de, 657 sayılı Kanunun 37.ve 64.maddelerinde 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenlemenin 31.12.1984 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunması nedeniyle davacının bu tarihten önceki yıllara ait sicilleri notla değerlendirilmiş olsa bile bu hükümlerden yararlandırılmasının mümkün görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Yükselinebilecek Derecenin Üstünde Bir Dereceye Yükselme” başlıklı 37.maddesinin 29.11.1984 günlü, 243 sayılı KHK ile değişik metni, “Bu kanun hükümlerine göre, öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev ünvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazanan ve son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan son sicil notu olumlu bulunanların kazanılmış hak aylıkları kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir” hükmünü taşımaktadır.
Anılan maddenin kapsamının değerlendirilmesi memurların, öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev ünvanı itibariyle yükselebileceği azami derecenin ne olduğunun 657 sayılı yasa ve bu yasaya ek olarak çıkarılan bütün yasa hükümleri açısından saptanması ile mümkün olacaktır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36.maddesinde, memurların öğrenim durumları ve hizmet sınıflarına göre memuriyete başlangıç ve yükselebilecekleri en üst dereceleri saptanmış; geçici maddeleriyle de kazanılmış hak hizmet süreleri intibak yoluyla derece yükselme ve kademe ilerlemesi yaptırılarak değerlendirilmiştir. Aynı Kanuna Ek Geçici Maddeler Eklenmesi Hakkındaki 28.2.1979 tarih ve 2182 sayılı Kanun ile 1 Mart 1979 tarihinden geçerli olmak üzere, Devlet Memurları ile daha önce bu görevlerde bulunmalarından dolayı emekli, adi malüllük vazife malüllüğü aylığı almakta olanlar ve bu gibilerin dul ve yetimlerini kapsamak üzere ayırım yapılmaksızın kazanılmış hak aylık dereceleri bir defaya mahsus olmak üzere, öğrenim durumlarına ve buna göre yükselinebilecek dereceye bakılmaksızın ve kadro şartı aranmadan bir üst derecenin aynı kademesine yükseltilmiştir.
Bu durum karşısında, memurların yükselebilecekleri azami derecelerin, 657 sayılı yasanın 36.maddesiyle birlikte, bu maddenin istisnasını oluşturan, geçerliliğini koruyan ve ilgililere kazanılmış haklar tanıyan yasal düzenlemeler de gözönüne alınarak saptanması gerekir.
Bu nedenle, memurların öğrenim durumuna göre yükselebilecekleri dereceyi belirten 36.maddenin istisnasını oluşturan yasal düzenlemelere dayanılarak verilmiş ve ilgililer için kazanılmış hak aylık derecesi olarak saptanmış olan derecelerin, bu yasa kapsamında yükselinebilecek olan azami derece olarak kabulü zorunlu bulunmaktadır. Açıklanan duruma
göre de ilkokul mezunu olarak, 2182 sayılı yasadan da yararlanmak suretiyle 1.10.1984 tarihinde 6.derecenin son kademesi olan 9.kademesini alan davacının, belirtilen derecesinin bu kanun hükümleri çerçevesinde adı geçen için yükselinebilecek azami derece olarak kabulü ile ayrıca
37.madde hükümlerinden yararlandırılması gerekmektedir. Varılan bu sonuç karşısında, 37.madde hükmünün uygulanmasında sicil notu, esasının uygulanmasının kapsamı belirlenmelidir.
657 sayılı Yasanın kimi maddelerinde değişiklikler yapan 243 sayılı KHK. 31.12.1984 tarihinde yürürlüğe girmiş olup; 37.maddede yapılan değişikliğin daha sonraki bir tarihte yürürlüğe gireceği yolunda bu KHK. de istisnai bir hükme yer verilmemektedir. Bu nedenle ve 37.maddenin değişik metni 31.12.1984 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğuna göre maddede sözü geçen “son altı yıllık sicil notu ortalaması” ibaresinin ilk uygulaması yönünden değerlendirmeye esas alınacak devrenin 31.12.1984 tarihinden önceki altı yılı, sonraki tarihlerde yapılacak uygulamalar yönünden ise ilgililerin öğrenim durumları hizmet sınıfları ve görev ünvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazandıkları tarihten önceki altı yıl olduğu konusunda kuşkuya yer bulunmamaktadır.
18.10.1986 gün ve 19255 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin” geçici 1.maddesi “Bu yönetmelik hükümleri, aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek geçici maddelerine göre alan memurlar hakkında da uygulanır” hükmünü taşımakta olup, bu hüküm karşısında davalı kurum personelinin sicil düzenlenmesi esasları yönünden bu yönetmelik hükümleri uygulanacaktır. Sicil notu uygulanmasında geçiş döneminde ortaya çıkacak olan boşluğun da yönetmeliğin geçici 2.maddesinin “Bu yönetmelik kapsamına giren memurların 1985 yılına ait sicil raporlarında yeterlikle ilgili sorunların değerlendirilmesinde her pekiyi için 11, her iyi için 9, her orta için 8 ve her zayıf için de 5, not esas alınmak suretiyle tesbit edilen toplam not 1985 yılı sicil notu sayılır.” biçimindeki hükmünün kıyas yolu ile diğer yıllar sicillerine de uygulanması suretiyle giderilmesi ve sicili
1970 yılından beri not esasına göre düzenleyen davalı idare yönünden de, sicil notlarının bu esas çerçevesinde değerlendirilmesi hukuka ve yasa koyucunun amacına uygun düşmektedir.
243 sayılı Kanun hükmünde kararname ile 657 sayılı yasanın kademelerde ilerleme şartları başlıklı 64.maddesine eklenen “Devlet Memurlarından 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olanların aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır” hükmünden yararlanması yolundaki davacı talebinin ise, yukarıda belirtilen açıklamalara göre derece yükselmesi koşulları yönünden durumunun değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, bu madde hükmünden yararlanarak kademe ilerlemesi yapmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlere göre, davacının sicillerinin yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde incelenip 657 sayılı Yasanın değişik 37.maddesinin uygulanması açısından değerlendirilmesi gerekirken, bu değerlendirme yapılmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı Kanunun 49.maddesinin 1/b bendi uyarınca bozulmasına, uyuşmazlık sadece hukuki noktalara ilişkin bulunduğundan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca dava konusu işlemin iptaline karar verildi.

KARŞI OY:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 243 sayılı KHK ile değişik 37. maddesi “Bu kanun hükümlerine göre öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev ünvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazanan” ve son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan son sicil notu olumlu bulunanların kazanılmış hak aylıklarının kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltileceğini hükme bağlanmıştır. Maddenin getirdiği “kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükselme” olanağından kimlerin yararlanacağının belirlenmesi, öncelikle bu kanun kapsamında olanların öğrenim durumları, hizmet sınıfları, ve görev ünvanları itibariyle yükselebilecekleri son derecelerin saptanmasını gerektirmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36.maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) bendinde memurların öğrenim durumlarına göre giriş ve yükselebilecekleri derece ve kademeler her öğrenim derecesi tek tek zikredilmek suretiyle bir tabloda gösterilmiş; (B) bendinde de (A) bendinde gösterilen yükselinebilecek derece ve kademelerden farklı olanlar ayrıca belirtilmiştır. 37.maddede memurların öğrenim durumları itibariyle “bu kanun hükümlerine” göre yükselebilecekleri derecelerden söz edildiğine göre yükselinebilecek son derecenin, yine bu kanunda konuyu doğrudan düzenleyen 36.maddenin “Ortak Hükümler” (A) ve (B) bendlerindeki hükümler esas alınarak saptanması zorunludur. Adı geçen yasanın yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunanların yeni statülere geçişlerini sağlamak üzere düzenlenen ek geçici maddelerle, bu yasa kapsamında olanların kazanılmış hak aylıklarını öğrenim durumlarına bakılmazksızın ve kadro koşulu aranmaksızın bir defaya mahsus olmak üzere bir üst derecenin aynı kademesine yükselten ve 2182 sayılı yasa ile getirilen ek geçici maddeler istisnai nitelikte hükümler taşımakta olup, bunların memurların yükselebilecekleri son derecelerin tespiti ile hiç bir ilgileri yoktur. Bu hükümlerden yararlanan memurların 36.maddede belirlenen yükselebilecekleri derecelerinin, bu hükümler uygulanmak suretiyle geldikleri derecelere kadar yükseldiğini kabul etmek mümkün değildir.
Memurların öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri son derece objektif, genel bir saptamadır; başka bir deyimle aynı öğrenimi görmüş olan memurlar için aynı dereceyi ifade eder. Memurların hizmet seneleri esas alınarak yapılmış olan intibak sonucunda geldikleri dereceleri onların yükselebilecekleri son derece olarak kabul etmek yasanın genellik ilkesini bozar ve ortaya, aynı öğrenim durumunda olmakla beraber hizmet süreleri farklı olan memurlar için farklı dereceler çıkar.
Böyle bir yorum 37.maddenin düzenlemiş amacı ile de bağdaşmaz. Yasa, öğrenim durumuna göre 36.maddede saptanan son dereceye gelmiş ve sicilleri ile başarısını kanıtlamış olan memurun kazanılmış hak aylığını kadroya bağlı olmaksızın bir derece yükseltmek suretiyle onu ödüllendirmektedir. Yukarıda sözü edilen ek geçici maddelerden yararlanan memurlar öğrenim durumuna göre yükselebilecekleri derecelerin bir veya özel durumlarına göre daha üst derecelerine yükseltilmiş ve böylece 37.madde ile istisnai olarak sağlanan haktan esasen yararlanmış olan kişilerdir. Bu durumda olanların da 37.maddenin getirdiği olanaktan ikinci kez yararlanmalarını amaçlamış olsaydı, yasanın düzenleme tekniği açısından bu hususu metninde veya bir geçici madde ile açıkca belirtmesi gerekirdi. Bu nedenlerle, çeşitli intibak hükümlerinden yararlanacak öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri derecelerin üzerinden aylık alanların yeniden bir üst dereceye yükselebileceklerini kabul etmek yasanın amacı ile bağdaşmadığı gibi ileride 37.maddenin birçok kez uygulanması sonucunu da doğuracaktir.
Açıklanan nedenlerle, kazanılmış hak aylığı 2182 sayılı yasadan yararlanarak öğrenim durumuna göre 36.maddede belirtilen yükselebileceği son derecenin üstünde olan davacının, 37.madde hükmünden yararlanması mümkün olmadığından temyiz konusu mahkeme kararının bu gerekçe ile onanması gerekeceğinden çoğunluk kararına karşıyız.