Danıştay Kararı 5. Daire 1988/1581 E. 1989/320 K. 27.02.1989 T.

5. Daire         1988/1581 E.  ,  1989/320 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 320
Esas Yılı : 1988
Esas No : 1581
Karar Tarihi : 27/02/989

DAVACI ESASEN ÖĞRETİM ÜYESİ STATÜSÜNE YÜKSELTİLMİŞ BULUNDUĞUNDAN 2809 SAYILI YASANIN GEÇİCİ 10.MADDESİNİN ÖĞRETMEN VE ÖĞRETİM GÖREVLİLERİNE İLİŞKİN HÜKMÜNDEN İKİNCİ KEZ YARARLANAMIYACAĞI HK.

Dava; … Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde doçent olan davacının 2809 sayılı Kanunun geçici 10.maddesi gereğince profesörlüğe yükseltilerek atanması istemine ilişkin başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
2809 sayılı Kanunun 3295 sayılı Kanunla değişik geçici 10.maddesinde; “Bu Kanun kapsamına giren yükseköğretim kurumlarında görevli 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi öğretmenler ile Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünde çalışan lisans üstü öğrenim yapmış görevlilerden ve Devlet Güzel Sanatlar Akademileri ve bunlara bağlı Sinema TV.Enstitüsü ve diğer bağlı yüksekokullarda çalışan öğretim görevlilerinden, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun öğretim üyeliği için belirlediği bekleme süresi dışında kalan şartları 1987 yılı sonuna kadar yerine getirenler öğretim üyeliğine yükseltilip atanabilirler. Ancak bu gibilerin yardımcı doçentliğe atanmaları için en az 4, doçentliğe atanmaları için en az 8, profesörlüğe atanmaları için en az 15 yıl, resmi eğitim-öğretim kurumlarında öğretim görevi yapmış veya Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünde çalışmış olmaları gerekir.
Bu öğretmenlerden ve öğretim görevlilerinden Sanat dallarının birinde görev yapan ve durumları Yükseköğretim Kurulunca çıkarılacak yönetmelikteki esaslara uygun olanlar 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun hükümlerine tabi olmaksızın ve bu maddedeki süreleri kendi alanlarında tamamlamış olmak şartıyla 1983 yılı sonuna kadar müracaat etmiş olmaları halinde, Üniversitelerarası Kurulun önerisi ve Yükseköğretim Kurulu Kararı ile öğretim üyeliklerinden birine yükseltilip atanabilirler” hükmü yer almıştır.
Davacının, … Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalışmakta iken 13.10.1983 günlü başvurusu ile 2809 sayılı Kanunun Geçici 10.maddesi gereğince öğretim üyeliğine yükseltilerek atanmasını istediği, bu isteği üzerine Üniversitelerarası kurulca doçentliğe yükseltilerek atanmasının önerilmesi üzerine, 26.3.1986 tarihli Yükseköğretim Kurulu kararıyla … Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Anasanat dalında doçentliğe yükseltilerek atanmasının yapıldığı, davacının profesörlük kadrosuna atanmasının yapılması gerektiği yolundaki itirazının 26.6.1986 tarihinde Üniversitelerarası Kurula intikal ettirildiği, ancak kendisine herhangi bir cevap verilmediği, bu kez 2809 sayılı Kanunun geçici 10.maddesinin 7.6.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3295 sayılı Kanunla değiştirilmesinden sonra Rektörlüğe yaptığı 30.12.1987 günlü başvurusu ile Profesörlüğe yükseltilerek atanmasını istediği, bu istemin cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi üzerine davanın açıldığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
2809 sayılı Kanunun Geçici 10.maddesinde 3295 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile, maddenin 1.fıkrasına “… Devlet Güzel Sanatlar Akademileri ve bunlara bağlı Sinema TV.Enstitüsü ve diğer bağlı Yüksek okullarda çalışan öğretim görevlileri…” hükmü eklenerek maddenin kapsamı genişletilmiş bulunmaktadır. Kapsama ilişkin bu değişikliğin davacıyla ilgisi bulunmadığı gibi, davacı için yeni bir talep hakkı doğurması da düşünülemez. Çünkü davacı; 2809 sayılı Kanunda söz konusu değişiklik yapılmadan evvel de maddenin 2.fıkrası kapsamında olup, süresinde yaptığı başvurusu üzerine doçentliğe yükseltilerek atanması yapılmıştır.
Öte yandan, sözü edilen Geçici 10.madde ile öğretmen ve öğretim görevlilerinin öğretim üyeliklerinden birine yükseltilerek atanmasına olanak sağlanmış olduğundan; hakkında bu madde hükmü bir kez uygulanmış olduğu ihtilafsız bulunan ve esasen öğretim üyesi statüsünde bulunan davacının öğretmen ve öğretim görevlilerine ilişkin bulunan sözkonusu madde hükmünden ikinci kez yararlandırılması da hukuken mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verildi.