Danıştay Kararı 5. Daire 1988/1056 E. 1989/1250 K. 06.06.1989 T.

5. Daire         1988/1056 E.  ,  1989/1250 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1250
Esas Yılı : 1988
Esas No : 1056
Karar Tarihi : 06/06/989

PTT PERSONEL YÖNETMELİĞİNDEKİ ÖZEL HÜKÜM KARŞISINDA, İLKOKUL MEZUNU OLAN DAVACI BU YÖNETMELİĞİN TANIMLADIĞI ANLAMDA MEMUR OLMA KOŞULLARINA SAHİP BULUNMADIĞINDAN MEMUR KADROSUNA ATANMAMASINDA HUKUKA AYKIRILIKTAN SÖZEDİLEMİYECEĞİ HK.

Dava, PTT İşletme Genel Müdürlüğü … Bölge Başmüdürlüğünde daktilo kadrosunda çalışmakta olan davacının, aynı İdarenin Teknik İşler Müdürlüğünde boş bulunan memur kadrosuna naklen atanması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesi kararıyla, PTT Personel Yönetmeliğinin geçici maddesinde, çıkarılacak olan Görev ve Çalışma Yönetmeliği ile Görev tarifeleri ile iş özellikleri tesbit edilinceye kadar eski hükümlerin uygulanmasına devam edileceğinin belirtildiği, Personel Yönetmeliğinin kişilerin hizmet göreceği kadrolar için öğrenim dereceleri konusunun düzenlenmediği Geçici 2.maddenin göndermede bulunduğu eski Personel Yönetmeliğinin 27.maddesinin )B) fıkrasının ise, PTT Kurumunda görev alacak memurların en az ortaokul veya o derecede bir öğrenim görmüş olmaları şartını koyduğu, dava dosyasının incelenmesinden davacının ilkokul mezunu olması nedeniyle yukarıda anılan yönetmeliğin 27/B-4 fıkrasına dayanılarak memur kadrosuna atanmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı, 657 sayılı yasa hükümlerine göre memur statüsünde bulunduğunun tartışmasız olduğunu, adıgeçn yasanın 41.maddesinin belli koşullarda ilkokulu bitirenlerin memurluğa girmelerini uygun bulduğunu, ilk kez memurluğa Adalet Bakanlığında girdiğini, adaylığının onaylandığını ve memur statüsünde PTT kurumuna geçtiğini öne sürmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı yasanın ek geçici 9.maddesi kapsamında bulunan davalı kurumda çalışan davacı daktilo kadrosunda bulunduğuna göre sözü edilen maddedeki yollama uyarınca aynı yasanın 36.maddesinde düzenlenen genel idare hizmetleri sınıfında yer almaktadır.
Anılan yasanın 41.maddesinde “Sınıflandırmada Öğrenim Unsuru” düzenlenmiş olup, madde “…Bir sınıfta belli görevlere atanabilmek veya bu görevlerde belli derecelere yükselebilmek için kuruluş kanunları veya bu kanun ve kuruluş kanunlarına dayanılarak çıkarılacak yönetmelikler ile işin gereğine göre daha yüksek öğrenim dereceleri veya meslekle ilgili eğitim programlarını bitirmiş olmak veya yabancı dil bilmek gibi şartlar konulabilir” hükmünü taşımaktadır.
PTT Personel Yönetmeliğinin 5.5.1980 günlü, 16979 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan değişik geçici maddesinin (a) bendinde çıkarılacak olan Görev ve Çalışma Yönetmeliği ile görev tarifleri ve iş özellikleri tesbit edilinceye kadar eski hükümlerin uygulanmasına devam olunacağına
işaret edilmekte olup; 17.7.1969 günlü, 13251 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan PTT Personel Yönetmeliğinin 27.maddesinin (B) bendinin 4. fıkrasında; memurluğa alınacakların en az ortaokul veya o derecede bir öğrenim görmeleri gerektiği açıkça vurgulanmıştır.
Belirtilen hukuksal duruma göre, daktilo kadrosunda bulunan davacı 657 sayılı Yasanın 36.maddesinde yer alan genel idare hizmetleri sınıfında bir memur statüsünde ise de ilkokul mezunu olması nedeniyle PTT Personel Yönetmeliğinin tanımladığı anlamda memur olma koşullarına sahip bulunmadığından davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
İdare Mahkemesince verilen karar açıklanan nedenlerle hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın gerekçeyle onanmasına karar verildi.

AZLIK OYU: Davacının Adli yargıda Zabıt Katibi kadrosunda memur iken kurumlararası nakil yolu ile genel idare hizmetleri sınıfında memur kadrosu olan daktilo kadrosuna davalı idarece daha önce atandığı uyuşmazlık konusu değildir.
Kazanılmış hak olarak elde edilen ve mevzuata aykırı olmayan memuriyet statüsünün sonradan yürürlüğe giren düzenlemelerle yok sayılması hukuken olanaksızdır.
Davalı idarece boş bir kadroya atanma isteğinde bulunan bir memurun isteğini takdir hak ve yetkileri içinde değerlendirerek atamaması Mümkündür. Ancak olayda zaten memur olan davacının memur olma niteliği bulunmadığı gerekçesiyle isteğinin reddinde hukuka uyarlık yoktur.
Bu nedenle davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bozularak işlemin sebep yönünden iptali gerekeceği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyım.