Danıştay Kararı 5. Daire 1987/3150 E. 1990/3185 K. 25.12.1990 T.

5. Daire         1987/3150 E.  ,  1990/3185 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 3185
Esas Yılı : 1987
Esas No : 3150
Karar Tarihi : 25/12/990

ÖĞRENİM DURUMU İTİBARİYLE ESASEN TEKNİK HİZMETLER SINIFINDA ÇALIŞTIRILAMAYACAK OLAN DAVACININ BAŞKA BİR SINIFA NAKLİ KONUSUNDA İDARE BAĞLI YETKİ İÇİNDE OLDUĞUNDAN BU KONUDAKİ İŞLEMİN TESİSİNDE BELEDİYE ENCÜMENİNDEN ONAY ALINMAMASININ İŞLEMİ SAKATLAYACAK NİTELİKTE OLMADIĞI HK.

Dava, davacının Belediye Fen Memurluğu görevinden alınarak Su tahakkuk memurluğuna naklen atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesi kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76.maddesinde idarelere memurları naklen atamak konusunda tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmetin gerekleriyle sınırlı olduğu, lise mezunu olan davacının fen memuru olarak göreve başladığı 1976 yılından itibaren yaklaşık on yıldır bu görevi yürüttüğü, dava konusu işlemle ve mesleki yetersizliği öne sürülerek su tahakkuk memurluğuna atandığı, yerine ise Endüstri Meslek Lisesi Mezunu bir aday fen memurunun atandığının dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı, oysa uzun süre fen memurluğu yapan ve görevinde başarısızlığı veya kusuru konusunda herhangi bir belge bulunmayan davacının soyut iddialarla ve kamu yararı açısından inandırıcı ve yeterli kanıt olmadan sadece kazanılmış hak aylık derecesiyle naklen su tahakkuk memurluğuna atanmasında hukuka uyarlık görülmediği gibi usulde paralellik ilkesi uyarınca belediye memurlarının göreve atanmalarındaki yönteme göre nakillerinde de 1580 sayılı Belediye Kanununun 83.maddesinin 10.fıkrası gereğince belediye
encümenince karar alınması gerektiği halde bu zorunluluğa da uyulmamasında mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, davacının öğrenim durumu dikkate alınarak tesis edilen işlemde kamu yararı, hizmet gerekleri ve mevzuata aykırılık bulunmadığını öne sürmekte ve anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36.maddesinin 11.bendinde bu yasa kapsamına giren kurumlarda meslekleriyle ilgili görevleri fiilen ifa eden ve yürürlükteki hükümlere göre yüksek mühendis, yüksek mimar, mimar, jeolog hidrojeolog, hidrolog, jeofizikçi, fizikçi, kimyağer, matematikçi, istatistikçi, yöneylemci, matematiksek iktisatçı, ekonomici ve benzeri ile teknik öğretmen okullarından mezun olup da, öğretmenlik mesleği dışında teknik hizmetlerde çalışanlar, mimar ve mühendislik fakültesi veya bölümlerinden mezun şehir plancısı, yüksek şehir plancısı, yüksek bölge plancısı, tütün müskirat ve çay eksperleri, fen memuru, yüksek tekniker, tekniker, teknisyen ve emsali teknik ünvanlara sahip olup, en az orta derecede mesleki öğrenim görmüş bulunanların teknik hizmetler sınıfını teşkil edeceği hükmü yer almıştır. Yasanın belirtilen hükmünde teknik hizmetler sınıfındaki bir göreve atanacaklar tek tek sayılarak sınırlandırılmış ve böylece öğrenim durumu uygun olmayanların bu sınıfta çalıştırılmaları yolu yasaca önlendiği gibi bu konuda idareye herhangi bir biçimde takdir yetkisi de tanınmamıştır.
Diğer yandan idarelerin yasaya açıkça aykırı olan işlemlerini herzaman geri alabilecekleri, idare hukukunun yerleşik ilkelerindendir.
Lise mezunu olan davacının bu öğrenim durumuna göre teknik hizmetler sınıfında bulunan fen memurluğu kadrosunda görev alamayacağı tartışmasız olup, davalı idarece yasanın amir hükmü uyarınca davacının görevden alınmasında mevzuata aykırılık yoktur.
Herne kadar, bu işlemin 1580 sayılı Belediye Kanununun 83/10.maddesi uyarınca belediye encümenince onanması gerekmekte ise de, davacının gördüğü öğrenime göre teknik hizmetler sınıfında görev yapamayacak nitelikte olması karşısında idarenin bağlı yetki içinde bulunması ve dava konusu işlemin 1580 sayılı yasanın 99.maddesi uyarınca en büyük belediye amiri sıfatıyla belediye başkanınca tesis edilmesinden dolayı belediye encümeninin onayının alınmamış olması işlemin iptalini gerektirecek ağırlıkta bir hukuksal neden olarak kabul edilmemiştir. Konunun belediye encümeni gündemine alınması halinde, yukarıda değinilen yasal sebeplerden ötürü encümence farklı bir karar alınmasının mümkün bulunmaması belirtilen yönde kabule hukuki dayanak oluşturmuştur.
Açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteğinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin değişik 3.fıkrası gereğince dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine karar
verildi.