Danıştay Kararı 5. Daire 1987/2378 E. 1989/2045 K. 27.11.1989 T.

5. Daire         1987/2378 E.  ,  1989/2045 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 2045
Esas Yılı : 1987
Esas No : 2378
Karar Tarihi : 27/11/989

2547 SAYILI YÜKSEKÖĞRENİM KANUNUNUN 7.MADDESİNİN (L) FIKRASIYLA YÜKSEK ÖĞRETİM KURULUNA TANINAN YETKİNİN “GEÇİCİ GÖREVLENDİRME” NİTELİĞİNDE SÜRELİ BİR YETKİ OLDUĞU, DOLAYISIYLA YETKİNİN SÜREKLİLİĞE DÖNÜŞTÜRÜLEMEYECEĞİ HK.

Dava, … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde yardımcı doçent iken 2547 sayılı Kanunun 7/L maddesi uyarınca … Üniversitesinde görevlendirilen davacının görevlendirilmesinin kaldırılması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 7.maddesinin (L) fıkrasında “Öğretim elemanlarının bu Kanunda öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile bu Kanunla belirtilen yükseköğretimin amaç, ana ilkeleri ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanların rektörün önerisi üzerine veya doğrudan, normal usulüne göre, yükseköğretim kurumları ile ilişkilerini kesmek veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumuna atamak” hususunda yükseköğretim kuruluna yetki tanınmış bulunmaktadır.
Olayda, davacının, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanununun değişik 2.maddesi gereğince bölge dışına atanmasının Sıkıyönetim Komutanlığınca istenilmesi üzerine 20.9.1985 tarihli onayla … Üniversitesinde görevlendirildiği, davacının 15.9.1986 tarihli başvurusu ile evvelki görev yerine iadesini istemesi sebebiyle dava konusu 12.1.1987 günlü işlemle isteğinin reddedildiği dosyadaki belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır.
2547 sayılı Yasanın 7.maddesinin sözü geçen (L) fıkrasının, görevine son verilmesi gerekenler dışında kalan öğretim elemanları yönünden, fıkrada öngörülen nedenlerin varlığına bağlı olarak, yükseköğretim Kuruluna verdiği yetkinin “süreli” olarak kullanılabilecek bir yetki olduğu açıktır.
Bir başka anlatımla fıkrada “atamak” sözcüğünün kullanılmış olmasına karşın düzenlenen ve kastedilen hususun “geçici görevlendirme” olduğu fıkranın tümünün incelenmesinden açıkca belli olmaktadır. Fıkra hükmü ile, doğrudan doğruya ilişkilerinin kesilmesini gerektirecek derecede olmamakla birlikte, görevlerini yerine getirmekte yetersizliği saptanan ya da 2547 sayılı Yasa ile belirtilen yükseköğretimin amacı, ana ilkeleri ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunan öğretim elemanlarına bu yetersizlik ve aykırılık hallerini düzeltmeleri için kendilerine yeni bir olanak tanındığında ve böylece onları yükseköğretim kurumlarına kazandırmak ereği güdüldüğünde kuşkuya yer yoktur. Yasanın bu ereğine göre, hakkında sözü geçen fıkra hükmü uygulanarak “denenmek üzere” başka bir yükseköğretim kurumuna atanan öğretim elemanlarının, denenmelerini zorunlu kılan neden yada nedenlerin gerekli kıldığı “makul bir süre” sonunda durumlarının yeniden gözden geçirilmesi ve yetersizlik veya aykırılık hallerinin ortadan kalktığı saptanan öğretim elemanları hakkında yeni bir işlem yapılması ve böylece (L) fıkrası ile tanınan süreli yetkinin sürekli bir niteliğe dönüştürülmemesi idare yönünden yasal zorunluk olmaktadır. Fıkrada, öğretim elemanlarının denenmek üzere başka bir yükseköğretim kurumunda görevlendirilmeleri halinde bu görevlendirmenin süresi, bu süre içinde ilgili hakkında uygulanacak işlemler, ilgilinin çalışmalarının ve hareketlerinin izlenmesi yöntem ve esasları ve kadro durumunun ne olacağı konularında açık bir düzenlemeye yer verilmemekte oluşu da tesis edilen işlemin “atama” işlemi olmayıp “geçici görevlendirme” işlemi olduğunu ve ilgilinin asıl görev yerindeki kadrosuyla hukuki bağlılığın devam ettiğini kanıtlamaktadır. 2547 sayılı Yasanın kimi maddelerinde daha, 7/L maddesindekine benzer biçimde geçici görevlendirme yetkisinin kimi makamlara tanınmış olduğunu belirtmek gerekir. Yasanın 13.maddesinin (b) fıkrasının 4.bendi bunun açık örneğini oluşturmakta ve “gerekli gördüğü hallerde Üniversiteyi oluşturan kuruluş ve birimlerde görevli öğretim elemanlarının ve diğer personelin görev yerlerini değiştirmek veya bunlara yeni görev vermek” Rektörlerin yetkileri arasında sayılmış bulunmaktadır.
Geçici görevlendirilmelerin sürekliliğe dönüştürülemiyeceği yolunda Dairemizce verilen kararda da vurgulandığı üzere” belli usullerle bir kadroya atanmış öğretim elemanının yasada gösterilen usule ve yetki kurallarına uyulmadan kadrosu ile hukuki ve fiili irtibatının kesilmesi, yine ancak belli usul ve yetki kurallarına uyularak atanabilecek bir kadroya, bunlara uyulmadan atanması sonucunu doğurur. O halde adıgeçen maddede (13/b-4) öngörülen yetkinin yukarıda belirtilen amaçlarla ve hizmetin gerektirdiği süre ile sınırlı olduğunu, bu nedenle de sürekli olarak görev yerini değiştirme veya yeni görevler verme şeklinde kullanılamayacağını kabul etmek gerekir.”
Olayda … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde yardımcı doçent olarak çalışmakta iken sıkıyönetim komutanlığının 1.8.1985 günlü yazısıyla yaptığı istem üzerine Ekim 1985 tarihinde 2547 sayılı Yasanın 7.maddesinin (L) fıkrası uyarınca “denenmek” üzere … Üniversitesinde görevlendirilen davacının Erzurum ilini de kapsayan bölgede sıkıyönetim kalktıktan ve aradan iki yıla yakın bir zaman geçtikten sonra asıl görev yerine dönmek için yaptığı başvurusu üzerine, sıkıyönetim halinin ve dolayısıyla sıkıyönetim komutanlarının 1402 sayılı Yasadan doğan yetkilerinin sona erdiği de gözönünde tutularak, denenmesi gerekli kılan hallerinin devam edip etmediği yönünden inceleme ve araştırma yapılması ve sonucuna göre bir işlem tesis edilmesi gerekirken; başvurunun, sıkıyönetimin devam ettiği sıradaki bölgesel durumu ve hukuken geçerli belgelerle kanıtlanmayan güvenlik soruşturması raporundaki bilgiler gözönünde tutularak reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı işleminin iptaline karar verildi.

KARŞI OY:
Davacının evvelki görev yerine iade edilmesi isteminin reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde davalı idarece ileri sürülen nedenler karşında mevzuata ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığından davanın reddedilmesi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.