Danıştay Kararı 5. Daire 1987/2125 E. 1989/742 K. 27.04.1989 T.

5. Daire         1987/2125 E.  ,  1989/742 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 742
Esas Yılı : 1987
Esas No : 2125
Karar Tarihi : 27/04/989

MAZERET İZNİNİN KULLANILMASI AMİRİN MUVAFAKATINA BAĞLI OLDUĞUNDAN, BU İZNİN BİR DİLEKÇE İLE İSTENİLMİŞ OLMASININ YETERLİ SAYILAMAYACAĞI VE İSTEMİN UYGUN GÖRÜLDÜĞÜ YOLUNDA AMİRİN YAZILI ONAYININ DA ALINMIŞ OLMASI GEREKTİĞİ HK.

Dava, … Üniversitesi … Mühendislik Fakültesinde memur olan davacının 3.9.1985 tarihinden itibaren kesintisiz 10 gün göreve gelmediği gerekçesiyle görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi kararıyla; davacı 3.9.1985 tarihinden 14.10.1985 tarihine kadar 29 gün görevini terk ettiği gerekçesiyle, 22.10.1985 günlü işlemle, 657 sayılı Yasanın 94.maddesine göre görevden çekilmiş sayılmışsa da; dava dosyasının incelenmesinden adı geçenin 3.9.1985 tarihinden 13.9.1985 tarihine kadar 2.9.1985 günlü vizite kağıdı ile sevkedildiği Tıp Fakültesi Hastanesince ayakta muayene ve tedavi olduğu, öte yandan davacının 14.9.1985 tarihinden 14.10.1985 tarihine kadar göreve devamsızlığı bulunduğu yolundaki iddianın da davalı idarece kanıtlamadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
İdare Mahkemesince; davacının 3.9.1985 ile 13.9.1985 tarihleri arasında … Tıp Fakültesinde ayakta tedavi olduğu, 14.9.1985 ile 14.10. 1985 tarihleri arasında ise adıgeçenin kesintisiz göreve gelmediğinin davalı idarece hukuken geçerli belgelerle kanıtlanamaması nedenlerine
dayalı olarak iptal kararı verilmiş ise de, davacının 3.9.1985 tarihinden 13.9.1985 tarihine kadar … Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalında ayakta tedavi olduğu anılan birimin 25.2.1987 günlü yazısından anlaşıldığından, adıgeçenin bu sürede kesintisiz 10 gün göreve gelmediği yolundaki davalı idare savunmasının kabul edilebilir bir yönü bulunmamaktadır. Buna karşılık davacının 15 gün mazeret izni verilmesi için dilekçe verdikten sonra 26.9.1985 tarihinden 11.10.1985 tarihine kadar görevine devam etmediği kendi beyanından anlaşılmaktadır.
657 sayılı Yasanın 104.maddesinde; kimi ayrık durumlar dışında, Dairesi amirinin muvafakatıyla memurlara mazeretleri nedeniyle bir yıl içinde toptan veya parça parça olarak 10 gün izin verilebileceği hükmü yeralmaktadır. Madde bu iznin kullanılmasını ilgili memurun amirinin muvafakatına bağlı kıldığına göre bu iznin verilip verilmemesinde yetkili amirin takdir yetkisi bulunduğu açıktır. Şu hale göre, iznin bir dilekçe ile istenilmiş olması yeterli olmayıp bu istemin uygun görüldüğü yolunda daire amirinin yazılı onayının da alınmış olması zorunludur. Olayda dairesi amirince uygun bulunmuş bir mazereti ve dolayısıyla usulüne uygun biçimde alınmış bir izni bulunmadığı halde davacının 26.9.1985 tarihinden 11.10.1985 tarihine kadar 15 gün göreve devam etmediği adı geçenin dilekçelerindeki beyanlarıyla açıklığa kavuştuğuna göre 657 sayılı Yasanın 94.maddesi uyarınca görevine son verilmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı Yasanın 49.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca bozulmasına, uyuşmazlık sadece hukuki noktalara ilişkin bulunduğundan ve dosya içindeki bilgi ve belgeler karar verilmesi için yeterli olduğundan aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca davanın reddine karar verildi.

KARŞI OY:
Dava, 3.9.1985-14.10.1985 tarihleri arasında izinsiz ve mazeretsiz göreve gelmediğinden bahisle, davacının 3.9.1985 tarihli itibariyle görevinden çekilmiş sayılmasına dair işlemin iptali istemiyle açılmış olup İdare Mahkemesince verilen işlemin iptali yolundaki kararın, davalı idarece, temyizen incelenmesi istenmektedir.
Davalı idare, davacının 3.9.1985 tarihinde … Tıp Fakültesine sevkedildiğini, 14.10.1985 tarihine kadar hiç görevine gelmediğini bu arada 23.9.1985 tarihli izin talebinin de reddedildiğini, buna rağmen görevine dönmediğini, … Tıp Fakültesince bir rapor düzenlenmediğinden hastalık mazeretinin geçersiz bulunduğunu ileri sürmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, … Mühendislik Fakültesinde memur olan davacının 2.9.1985 tarihli kurumunun sevk kağıdı ile … Tıp Fakültesine sevkedildiği, 3.9.1985 tarihinden 13.9.1985 tarihine kadar ayaktan tedavi gördüğü, kendisine ayrıca istirahati gerektiren bir rapor verilmediği, 23.9.1985 tarihinde 15 günlük mazeret izni istediği, bu isteğinin 1.10.1985 tarihli Bakanlık yazısı ile kabul edilmediğianılan yazının davacıya 11.10.1985 tarihinde ev adresinde tebliğ edildiği ve davacının 12.10.1985 cumartesi ve 13.10.1985 pazar günlerini müteakip 14.10.1985 tarihinde görevine geldiği anlaşılmıştır.
657 sayılı Kanunun 105.maddesinde memurlara, hastalıkları halinde verilecek raporlarda gösterilecek lüzum üzerine hastalık izni verileceği hükme bağlanmış, “Memurun Hastalık Raporlarını Verecek Hekim ve Resmi Sağlık Kurulları Hakkında Yönetmelik”in 2.maddesinde memurların hastalık raporlarının Devlet Memurları Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği uyarınca kendilerini tedavi eden hekim veya resmi sağlık kurullarınca düzenleneceği belirtilmiş, anılan yönetmelikte de tedavinin ne şekilde yapılacağı ve raporların nasıl düzenleneceği ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. BU hükümlerin incelenmesinden anlaşılacağı gibi, hasta memur yatarak tedavi görüp, ayrıca kendisine istirahat verilebileceği gibi, ayakta tedavi görüp, neticede kendisine ilaçları veri lip ayrıca istirahat verilmeyebilir. Bu durumda tedavinin bitip raporun verildiği tarihe kadar da hastalık izinli sayılacağı açıktır. Olay
da davacı 3.9.1985 tarihinden 13.9.1985 tarihine kadar … Tıp Fakültesinde ayakta tedavi görmüş ve 13.9.1985 tarihinde rapor verilmiştir. Bu itibarla bu sürede hastalık izinli sayılması gerekip, devamsızlık konusu 14.9.1985 cumartesi ve 15.9.1985 pazar tatil günlerini takip eden 16.9.1985 tarihinden itibaren ele almak gerekmektedir.
Davacının, 26.9.1985 tarihinde kayda geçen 23.9.1985 tarihli dilekçesiyle 15 günlük mazeret izni istediğini ve bu tarihe kadar da görevine geldiğini iddia etmesine karşı, İdare davacının hiç göreve gelmediğini ileri sürmekte ancak bu iddiasını kanıtlayamamaktadır.
Ancak davacının, dilekçesinin kayda geçtiği 26.9.1985 gününden 14.10.1985 gününe kadar görevi başında olmadığı açıktır. Davacı bu devamsızlığını izinli olmasına dayandırmaktadır.
Davacının izin istemi, idarenin 1.10.1985 günlü yazısıyla reddedilmiş ise de bu yazı davacıya 11.10.1985 tarihinde tebliğ edilmiş ve davacı hafta tatilini müteakip 14.10.1985 günü görevine başlamıştır. Bu itibarla davacının tebligata rağmen görevine gelmeiği yolundaki idare iddiası yerinde olmayıp, davacının göreve gelmeme kastı bulunmamaktadır.
İdarelerin muvafakatine bağlı olmakla beraber, memurların, 657 sayılı Yasanın 104. maddesinde ifadesini bulan mazeret izni ve 102.maddesinde hükme bağlanan yıllık izin hakları vardır. Davacının, izin talebinin kabul edildiği inancı ile görevine gelmediği açıktır. Nitekim, 1.10.1985 tarihli cevabı alınca derhal görevine başlamıştır. İdarenin izin isteminin reddi de hastlaık izinlerinin raporlara dayandırılacağı gerekçesini taşımaktadır.
Bu durumda, görevini terk kastı olmayan ve ruhsal bir bunalım geçirdiği raporla da sabit olan davacının, izin talebinin mazeret izni olarak kabulü ya da yıllık iznine sayılması gerekirken çok ağır sonuç doğuran dava konusu işlemin tesisinde hukuka uyarlık yoktur.
İdare Mahkemesi kararının bu gerekçelerle onanması gerekeceği oyu ile karara karşıyız.