5. Daire 1985/630 E. , 1986/1019 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 1019
Esas Yılı : 1985
Esas No : 630
Karar Tarihi : 14/10/986
İSTİFA ETMİŞ BİR MEMURUN 657 SAYILI KANUNUN 97.MADDESİNDEKİ SÜRELERE UYMAK KOŞULUYLA YENİDEN MEMURİYETE ATANABİLECEĞİ VE 98.MADDEDEKİ KOŞULLAR GERÇEKLEŞMEDEN GÖREVE SON VERME İŞLEMİ TESİS EDİLEMİYECEĞİ HK.
Dava; … Ortaokulu Matematik öğretmeni iken 9.7.1980 tarihinde istifa ederek görevinden ayrılan ve müstafi durumda iken Sıkıyönetim Komutanlığı emri üzerine Bakanlığın 13.5.1981 tarihli onayı ile görevine son verilerek daha sonra Başbakanlık Personel Genel Müdürlüğünce bildirilen görev alacak sakıncasız personel arasında bulunması sebebiyle 20.10.1983 tarihli kararname ile görevine iade edilen davacının, müstafi durumda olduğundan ve yeniden görev talebinde de bulunmadığından bahisle tesis edilen işlemler geçersiz sayılarak atama kararnamesinin iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali isteği ile açılmıştır.
İdare Mahkemesinin temyizen bozulması istenen kararında ise; idarenin hatalı işlemini her zaman geri alabileceği, memuriyetten istifa etmiş bir şahsın idarece göreve iadesi söz konusu olamayacağı gerekçesiyle dava reddedilmiş olup; söz konusu kararın, görevden istifa ettikten sonra iki kez idareye müracaatı bulunduğu, 20.10.1983 tarihinde eski görevine iade edilerek dört ay çalıştırıldığı, tutarsız gerekçelerin karara esas alındığı, Başbakanlıkça da sakıncasız kişilerden olduğu belirtildiğine göre dava konusu işlemin eşitlik ilkesine ters düştüğü nedeniyle davacı tarafından temyizen bozulması istenmiştir.
Davalı idare savunmasında müstafi durumda olan davacının sehven atandığını, dava konusu işlemle de hatalı işlemin geri alındığını iddia etmekte ise de; davacının atama onayından önce 19.3.1982 ve 12.7.1982 tarihli yeniden göreve atanması isteğini içeren müracaatlarından sonra atanmasının 20.10.1983 tarihli onayla tesis edilmiş olması karşısında iddianın kabulü mümkün olmadığı gibi, 657 sayılı kanunun 97.maddesi hükmü gereğince istifa etmiş memurun yeniden maddedeki sürelere uygun şekilde atanması da hukuken mümkündür. Öte yandan aynı kanunun 98.maddesinde memurluğun sona ermesini gerektiren hususlar belirtilmiş olup; memur statüsündeki bir kişinin bu arada davacının da görevine son verilmesinin anılan maddedeki şartlara uygun olarak tesisi gerekirken davacının görevine son verilmesi sonucunu doğuran atama onayının iptal edilmesi işleminde mevzuata ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteği yerinde görülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrası gereğince dava konusu kararın bozulmasına ve aynı maddenin 2.fıkrası gereğince uyuşmazlık sadece hukuki noktalara ilişkin olması sebebiyle dava konusu atama onayının iptaline ilişkin işlemin iptaline karar verildi.