5. Daire 1985/485 E. , 1986/1088 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 1088
Esas Yılı : 1985
Esas No : 485
Karar Tarihi : 23/10/986
353 SAYILI ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞ VE YARGILAMA USULÜ KANUNUNUN YAZILI EMİR YOLUYLA BOZMAYA İLİŞKİN 243.MADDESİ UYARINCA CEZANIN TAMAMIYLA KALDIRILMASI SURETİYLE LEH’E BOZMA KARARI VERİLMESİ HALİNDE İLGİLİNİN MAHKUMİYET HÜKMÜ TÜM SONUÇLARI İLE ORTADAN KALKTIĞI VE İLGİLİ MAHKUMİYETTEN ÖNCEKİ HUKUKİ DURUMUNU KAZANDIĞI İÇİN, 657 SAYILI KANUNUN 143/B MADDESİ HÜKMÜ UYARINCA GÖREVİNE SON VERİLDİĞİ TARİHTEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE GÖREVİNE İADESİ VE ARADAKİ ZARARLARIN TÜMÜNÜN ÖDENMESİ GEREKTİĞİ HK.
Davacının mahkumiyetine ilişkin mahkeme kararının yazılı emir yolu ile bozulması nedeniyle görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılarak göreve başlatılması isteminin; evvelce işgal ettiği kadronun yüksek elektrik mühendisi … ‘ya verildiği, … ‘nında kadro su ile birlikte … devredildiği, belediyelerinde elektrik mühendisi kadrolarının dolu olduğu gerekçesiyle reddi yolundaki işlemin iptali ve 1.7.1981 tarihine kadar aylıklarının eksik ödenen 1/3 kısmı ile bu tarihten sonra tamamı ödenmeyen maaş, yan ödeme ve ikinci görev aylığı karşılığı toplamı, … (…) lira zararının tazmini isteği ile açılan davada, dava konusu işlemin davacının mahkumiyetine iliş kin kararın Askeri Yargıtay’ın yazılı emirle bozma yolundaki kararı ile bozulması nedeniyle 657 sayılı Kanunun 143.maddesinin uygulanarak görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması ve görevine iade edilmesi gerektiği, tutuklandığı ve görevden uzaklaştırıldığı tarihte beledi yede memur olması nedeniyle kadronun … devredildiği iddiasının geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle iptali ile davacının ödenmeyen 1/3 aylıklarının ve memuriyete başlaması için idareye başvurduğu 7.2.1984 tarihi ile karar tarihi olan 22.11.1984 tarihleri arasında ödenmeyen aylıklarının hizmet kusuru nedeniyle hesaplanarak davacıya tazminen ödenmesine, mahkum olduğu 23.6.1981 ile 7.2.1984 tarihleri arasındaki dönem için ise, mahkumiyet kararıyla davacının görevinden uzaklaştırma eyleminin bir anlamda memuriyete son verilmesi haline dönüştüğü bu süre içinde idarenin hizmet kusurundan söz edilemeyeceğinden, bu dönemle ilgili tazminat isteğinin reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının; davalı tarafından hukuk ve usule aykırı olduğu, davanın reddi gerektiği, davacı tarafından; Askeri Yargıtay kararının beraatten öte cezanın çektirilmemesini hüküm altına aldığı, bu nedenle tazminat hesaplanırken 23.6.1981 ile 7.2.1984 tarihleri arasının hesap dışı bırakılmasının yasal olmadığı, yan ödemelerinin ve diğer sosyal haklarının dikkate alınmadığı, vekalet aylığının da tazmini gerektiği iddialarıyla temyizen incelenerek bozulması isteğinden ibarettir.
İdare Mahkemesi kararı ile davacının mahkumiyetine ilişkin kararının Askeri Yargıtay’ın yazılı emirle bozma yolundaki kararı ile bozulması nedeniyle 657 sayılı kanunun 143.maddesinin uygulanarak görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması ve görevine iade edilmesi gerektiği, tutuklandığı ve görevden uzaklaştırıldığı tarihte belediyede memur olması nedeniyle kadronun … devredildiği iddiasının geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle iptali ile davacının ödenmeyen 1/3 aylıklarının ve memuriyete başlaması için idareye başvurduğu 7.2.1984 tarihi ile karar tarihi olan 22.11.1984 tarihleri arasında ödenmeyen aylıklarının hizmet ksusuru nedeniyle hesaplanarak davacıya tazminen ödenmesine’ mahkum olduğu 23.6.1981 ile 16.2.1984 tarihleri arasındaki dönem için ise, mahkumiyet kararıyla davacının görevinden uzaklaştırma eyleminin bir anlamda memuriyete son verilmesi haline dönüştüğü, bu süre içinde idarenin hizmet kusurundan söz edilemeyeceğinden, bu dönemle ilgili tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir. Davacı Türk Ceza Kanununun 240.maddesi uyarınca 6 ay hapis 200 lira ağır para ve iki yıl memuriyetten mahrumiyet cezası ile mahkum olmuş ve bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine mahkumiyet hükmü Askeri Yargıtay’ın kararı ile yazılı emir yolu ile bozularak cezanın çektirilmemesine karar verilmiştir. Davacı mahkumiyetine esas olan fiil nedeniyle tutuklanması üzerine 16.11.1980 tarihinde görevden uzaklaştırılmış ve mahkumiyet hükmü üzerine 1.7.1981 tarihine kadar 2/3 aylıkları ödenmiş, bu tarihten sonra tüm aylıkları kesilmiş ve dava konusu edilen işlemde de açıkca belirtildiği gibi kadrosu başkasına verilmiş, bu kadro da 31.10.1982 tarihinde 2705 sayılı kanun hükümleri uyarınca … devredilmiştir. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle yazılı emirle bozma kararlarının hukuki sonuçlarının tartışılması gerekmektedir. 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 243.maddesinde “…Askeri Yargıtay Başsavcısı tebliğnamesinde yalnız bu sebepleri yazar ve dosya yı Askeri Yargıtay Başkanlığına verir. Askeri Yargıtay, ileri sürülen bu sebepleri yerinde görürse kararı veya hükmü bozar, Askeri Mahkemenin davanın esasını da çözümleyecek şekilde verdiği hükümlerinin bu suretle bozulması ilgili kimselerin aleyhine etki yapmaz. Bozulma bu kimselerin lehine olduğu takdirde aşağıdaki işlem yapılır. A)- Yerinde görülen bozma sebepleri hükümlü olan kimselerin cezasının tamamiyle kaldırılması gerekiyorsa Askeri Yargıtay, önce hükmolunan cezanın çektirilmemesini kararında ayrıca yazar” hükmü yer almıştır. yazılı emirle bozma müessesesi hakime kanun hükümlerine aykırı bir biçimde verdiği bir karardan ötürü uyarıda bulunmak ve yasaların yurdun her yerinde aynı şekilde uygulanmasını sağlamak amacı ile kurulmuş olup, bu yolla tarafların temyizen inceleme talebinde bulunmamaları nedeniyle Yargıtay’ın temyizen inceleme görevini yapmadığı hallerde ince lemede bulunması ve aleyte etki yapmamak üzere hukuka uygun karar verilmesi sağlanmak istenmiştir. Yukarıda hükmü yazılı yasa maddesi uyarınca, cezasının tamamiyle kaldı rılması suretiyle leh’e bozma kararı verilmesi halinde ilgilinin mahkumiyet hükmünün tüm sonuçları ortadan kalktığının ve eski hukuki durumunun devam ettiğinin kabulü gerektiğine göre, davacının durumu 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 143.maddesi (b) bendi kapsamında incelenecektir. Anılan madde memurun göreve tekrar başlatılması zorunlu olan haller başlıklı olup; bu haller arasında yargılanmasının beraatına karar verilenler” sayılmıştır. Davacı hakkındaki mahkumiyet hükmü yazılı emir yolu ile bozularak cezanın çektirilmemesine karar verildiği ve kendisinin görevinden uzak kaldığı, 16.11.1980 tarihinden sonrası için kadrosu ile hukuki ilişkisi kesintisiz dava ettiğinden beraat hükmündeki yazılı emir yolu ile bozma kararı üzerine görevine başlatıl ması zorunlu olup; bu gerekçeye göre davacıya 1.7.1981 tarihine kadar ödenmeyen 1/3 aylığı ile bu tarihten sonra ödenmeyen aylıkları ve ek ödentilerinin tazmini hususunun yeniden incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, kadrosu ile hukuki ilişkisi aralıksız devam ettiği yukarıdaki açıklamalara göre kabul edilen davacı hakkında, 2705 sayılı kanunun geçici 1.maddesinin (a) bendi uyarınca belediyelerin sadece elektrik hizmetlerinde çalışan personelin kadroları, sorumlulukları ve özlük haklarıyla, 1.11.1982 tarihinden itibaren Türkiye Elektrik Kurumuna devredilmiş olduğundan, bu tarihten itibaren göreve başlatılma, aylık ve ek ödentilerle ilgili yükümlülüklerin muhatabı Türkiye Elektrik Kurumu olacağından anılan idarenin de husumet mevkine alınması zorunludur. Yukarıda yapılan açıklamalara göre, temyizen incelenmesi istenilen İdare Mahkemesi kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye iadesine karar verildi.