Danıştay Kararı 4. Daire 2023/855 E. 2023/1967 K. 05.04.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2023/855 E.  ,  2023/1967 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/855
Karar No : 2023/1967

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Gıda Kozm. İth. İhr. Ltd. Şti.’ne ait vergi borcunun tahsili için kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …/…,…,…,…,…,… sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesince; dava konusu … sayılı ödeme emrinin içeriği 2010 yılı muhtelif dönem vadeli, 2009 ve 2010 yılları özel usulsüzlük cezası borçlarının şirketten tahsili için 375 sayılı ödeme emrinin tanzim edildiği, 23/03/2011 tarihinde şirket adresinde çalışanı imzasına tebliğ edildiği usulüne uygun olarak tebliğ edilip kesinleşen ve şirketten tahsil imkanı da bulunmadığı açıkça anlaşılan bu borçların davacıdan takip ve tahsili için düzenlenmiş ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı, 2016/2 sayılı ödeme emrinin 1 ila 8, 10 ila 15, 17 ila 22 ve 23 ve 24. satırlarında yer alan borçlar için, şirket adına düzenlenmiş ödeme emirlerinden, …,…,…,…,…,… ve … sayılı ödeme emirlerinin 09/05/2013 ve 01/07/2014 tarihinlerinde kanuni temsilcinin ikamet adresinde oğluna tebliğ edildiği ve fakat şirketin bu tarihte faaliyette olduğu, dolayısıyla faaliyette bulunduğu bilinen son adresinde tebliği denenmeden kanuni temsilcinin ikamet adresinde yapılan tebligatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 94.maddesine uygun olmadığı bu nedenle usulüne uygun olarak kesinleşmeyen bu borçların davacıdan takip ve tahsili için adına düzenlenmiş ödeme emrinin anılan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, söz konusu ödeme emrinin 9. ve 16. satırlarında yer alan borçlar için ise şirket adına 220 sayılı ödeme emrinin 04/02/2013 tarihinde şirket adresinde çalışanı imzasına tebliğ edildiği, usulüne uygun olarak tebliğ edilip kesinleşen ve şirketten tahsil imkanı da bulunmadığı açıkça anlaşılan bu borçların davacıdan takip ve tahsili için adına tanzim edilmiş ödeme emrinin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu …/…, … ve … sayılı ödeme emirleri içeriği borçların, davaya konusu … sayılı ödeme emrinin 1 ila 22. satırlarında yer alan borçlarla aynı borçlar için düzenlendiği ve bu haliyle mükerrer olduğundan hukuka uygun olmadığı, … sayılı ödeme emrinin şirketten tahsili için 183 sayılı ödeme emrinin tanzim edildiği, şirkete tebliği üzerine açılan davada … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davanın kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiği, istinaf incelemesi neticesinde Dairelerince verilen istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine ilişkin karar, Danıştay Dördüncü Dairesince verilen kararla bozulduğundan, bozma kararına uyularak Dairelerince verilen 16/09/2022 tarih ve E:2022/1775, K:2022/2079 sayılı kararla davanın reddine hükmedildiği, bu haliyle şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırmalarından da bir sonuç alınamayan, böylece asıl borçlu şirketten tahsil imkanı bulunmadığı açıkça anlaşılan bu borçların davacıdan takip ve tahsili için adına tanzim edilmiş bu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, kendisine yada asıl borçluya usulüne uygun olarak yapılan bir ihbarname tebligatı olmadığı, ödeme emri içeriği borçların şirketten tahsil edilememe durumunun ortaya konulmadığı, kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı İdare tarafından, davacı adına yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu … sayılı ödeme emrinin 1 ila 8, 10 ila 15, 17 ila 22 ve 23 ve 24. satırlarında yer alan borçlar yönünden davanın kabulüne ilişkin kısımların bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen hususlar temyize konu kararın … ve … sayılı ödeme emirleri ile … sayılı ödeme emrinin 9. ve 16. satırlarında yer alan borçlara ilişkin kısmı ve 2016/3, 4 ve 5 sayılı ödeme emirlerine ilişkin kısımlarının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, dava konusu … sayılı ödeme emrinin 1 ila 8, 10 ila 15, 17 ila 22 ve 23 ve 24. satırlarında yer alan borçlara ilişkin kısımlarına davalı idarece yöneltilen temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği hüküm altına alınmış, aynı Kanun’un 93 ve devamı maddelerinde tebliğ hükümlerine yer verilmiş, bu maddede tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, 94. maddesinde tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılacağı kurala bağlanmıştır. Kanunun 100. maddesinde bilinen adrese gönderilen mektupların, posta idaresince muhatabına teslim edildiği tarihte tebliğ edilmiş sayılacağı belirtildikten sonra 101. maddesinde, bu Kanuna göre bilinen adresler sıralanmıştır: 1. Mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri, 2. Yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri, 3. 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi. Birinci fıkranın (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı bilinen adreslerden tarih itibarıyla tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı dikkate alınır ve tebliğ öncelikle bu adreste yapılır. İşyeri adresinde tebliğ yapılacak olanların bu adresinde bulunamaması, işin bırakılması veya işin bırakılmış addolunması hallerinde tebliğ, gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır.” şeklinde ifade edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Vergi Dava Dairesince, davacı adına düzenlenen … sayılı ödeme emrinin 1 ila 8, 10 ila 15, 17 ila 22 ve 23 ve 24. satırlarında yer alan borçlar için, … Gıda Kozm. İth. İhr. Ltd. Şti.adına düzenlenmiş 50, 52, 34, 465, 117, 12 ,245, 260, 3, 4, 6, 19, 50 ve 205 sayılı ödeme emirlerinin ” 09/05/2013 ve 01/07/2014 tarihlerinde kanuni temsilcinin ikamet adresinde oğluna tebliğ edildiği” belirtilmiş ise de ödeme emirlerinin tebliğ edildiği .. Mahallesi, … Caddesi, No:… … /… adresinin asıl borçlu şirketin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde de yer alan iş yeri adresi olduğu ve kararda tebliğ yapılan ve davacının oğlu olduğu belirtilen kişinin ise söz konusu şirketin ortağı olan … olduğu göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu 2016/2 sayılı ödeme emrinin belirtilen kısımlarını tebligatlarının usulsüz olduğu gerekçesiyle iptal eden Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, … ve … sayılı ödeme emirleri ile … sayılı ödeme emrinin 9. ve 16. satırlarında yer alan borçlara ilişkin kısmı ve …/…, … ve … sayılı ödeme emirlerine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının … sayılı ödeme emrinin 1 ila 8, 10 ila 15, 17 ila 22 ve 23 ve 24. satırlarında yer alan borçlara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 05/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.