Danıştay Kararı 4. Daire 2023/79 E. 2023/1700 K. 27.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2023/79 E.  ,  2023/1700 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/79
Karar No : 2023/1700

TEMYİZ EDEN TARAFLAR:
1) …
VEKİLİ: Av. …

2) … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul alım-satımı faaliyetinden elde ettiği kazancı kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle takdir komisyonu kararları uyarınca vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2008/3,7 ve 12 dönemlerine ilişkin katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; taşınmaz alım-satımı faaliyetinde devamlılık unsuru bir yılda birden fazla veya birbirini izleyen yıllarda bir veya birden fazla taşınmaz alım-satımı ile gerçekleşeceğinden, olayda devamlılık unsurunun oluştuğu, yapılan satışların kişisel gereksinim veya servetin korunmasına yönelik olduğunun ispat yükü üzerine düşen davacı tarafından ortaya konulamadığı da dikkate alındığında Ankara ili, Keçiören ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, Ankara ili, Keçiören ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … ada … parselde yer alan taşınmazların satışının ticari faaliyet kapsamında yapıldığının anlaşıldığı, yine Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parseldeki … taşınmazın (Bodrum 3, 22 ve 25 nolu bağımsız bölümlerin) satışına ilişkin olarak, davacı tarafından bu taşınmazların ikrazatçılık faaliyeti nedeniyle teminat olarak alındığı ve borcun ödenmesiyle tapuda iade edildiği ileri sürülmüş ve … ile yapılan 28/01/2008 tarihli ödünç sözleşmesinin dosyaya sunulduğu görülmüşse de, tapu kayıtları incelendiğinde … Mahallesi, … ada, … parseldeki … taşınmazın (Bodrum 3, 22 ve 25 nolu bağımsız bölümlerin) …, … ve …’dan alınıp … ve …’e satıldığının görüldüğü ve tapu kayıtları ile davacının beyanlarının uyuşmadığı, ayrıca dosyaya sunulan diğer ödünç sözleşmelerinde de farklı taşınmazların teminat olarak gösterildiği anlaşıldığından … Mahallesi, … ada, … parseldeki satışların da ticari faaliyet kapsamında yapıldığının kabulü gerektiği, ihtilaf konusu taşınmazların alış ve satış tutarları, niteliği ve büyüklükleri dikkate alınarak belirlenen matrah farkları ve uygulanan vergi oranının hukuka uygun olup olmadığı hususu incelendiğinde, Seğmenler Vergi Dairesi tarafından takdir komisyonuna done olarak tanzim edilen … tarih ve … sayılı tutanakta, 2008 takvim yılında satışa konu edilen taşınmazların arsa paylarının 150 m²’nin altında olduğunun tespit edildiği ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28. maddesinde verilen yetki uyarınca, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, net alanı 150 m²’ye kadar konut teslimleri için katma değer vergisi oranının %1 olarak belirlendiği belirtilerek, taşınmazların alış ve satış tutarları arasındaki farktan %1 oranında hesaplanan katma değer vergisi çıkarılarak taşınmaz satışlarından elde edilen hasılat tutarının bulunduğu, takdir komisyonunca da matrah farkları tespit edilirken bu tutarların esas alındığı, ancak vergi dairesi müdürlüğünce matrah farkları üzerinden %1 oranında katma değer vergisi tarh edilmesi gerekirken, vergi oranının %18 olarak uygulandığı görüldüğünden takdir komisyonunca belirlenen matrah farkları üzerinden davacı adına 2008/3,7,12 dönemlerine ilişkin %1 oranında tarh edilen katma değer vergisi ve bu tutar üzerinden bir kat kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık, aşan vergi ve cezalarda ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI: Davacı tarafından, takdire sevkten sonra düzenlenen rapor dikkate alınarak yapılan tarhiyatın zamanaşımına uğradığı, olayda mükerrer vergilendirme bulunduğu belirtilerek kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI: Davalı tarafından, kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
5.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.