Danıştay Kararı 4. Daire 2023/784 E. 2023/900 K. 22.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2023/784 E.  ,  2023/900 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/784
Karar No : 2023/900

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yatırım İnşaat Otomotiv Gıda Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına …. dönemlerine ilişkin olarak resen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararda; şirketin 2015 hesap dönemine ait defter ve belgelerin katma değer vergisi iadesi yönünden incelenmek üzere ibrazının istenildiği, ancak yasal süresi içerisinde defter ve belgelerin mücbir sebebe dayanılmaksızın ibraz edilmemesi üzerine dava konusu cezalı tarhiyatların yapıldığı, defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun şekilde davacıya tebliğ edildiği halde ibraz edilemediği, zayi belgesinin de bulunmadığı anlaşıldığından, davacının KDV indirimlerinin reddedilmesi suretiyle yapılan tarhiyatlar ve kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı şirket adına yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin vergi/ceza ihbarnamelerinin 22/12/2020 tarihinde elektronik ortamda davacıya gönderildiği ve 27/12/2020 tarihinde 213 sayılı Kanun’un 107/A maddesi uyarınca tebliğin yapılmış sayıldığı, 07/04/2021 tarihinde ise ihbarnamelerin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, 27/12/2020 tarihini takip eden günden itibaren başlayan otuz günlük yasal dava açma süresi geçirildikten sonra 07/04/2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ilk derece mahkemesinin karar verdiği andaki AAÜT’ye göre verilen vekalet ücretinin istinaf kararı zamanında yürürlükte olan AAÜT’ye göre güncellenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İstinaf karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre vekalet ücretine göre hükmedilmesi gerektiği, bu nedenle Bölge İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Üye …. ve Üye …’ın gerekçe yönünden karşı oyu ve oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrasında istinafın, temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu ifade edildikten sonra (3) numaralı fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulması halinde istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, düzeltilmesi mümkün maddi yanlışlıkların bulunması halinde de gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği; (4) numaralı fıkrasında, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği düzenlenmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık ücreti” başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği hüküm altına alınarak avukatlık ücretinin davaya katkısı bulunan avukata ödenmesi gerektiği düzenlenmesine yer verilmiştir. Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde, vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin 1. fıkrasında, kanunda açıkça öngörülen haller dışında yargılama giderlerinin aleyhinde hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde ise vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına 2015/2,3,5,6,7,11,12. dönemlerine ilişkin olarak resen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davada yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesince esasa girilerek, defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun şekilde davacıya tebliğ edildiği halde davacı tarafından ibraz edilemediği, yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek davalı idare lehine 2.840,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge İdare Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esastan karar verilerek davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiş, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararı yerinde bulunmayarak kaldırılmış ve dava hakkında yeni bir karar verilmiş olduğundan, ilk derece mahkemesi kararı tüm hüküm ve sonuçları ile ortadan kalkmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısımlar da kaldırılmış olduğundan, Bölge İdare Mahkemesince verilen kararda tüm yargılama giderlerine ilişkin yeniden hüküm kurulması gerektiği ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında hukuka uyarlık görülmediğinden, Bölge İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği görüşüyle Daire kararına gerekçe yönünden katılmıyoruz.