Danıştay Kararı 4. Daire 2023/647 E. 2023/678 K. 13.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2023/647 E.  ,  2023/678 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/647
Karar No : 2023/678

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :… Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2015 ila 2018 yılları hesap ve işlemlerinin kısmen sahte belge düzenleme, haksız iade, sahte belge kullanma ve kayıt dışı kazanç yönünden incelenmesi neticesi düzenlenen vergi tekniği raporu ve vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalı 2016 yılı kurumlar vergisi ve 2016/10-12 geçici vergi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararda; davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda şirketin paravan olarak kurulduğu sonucuna ulaşan vergi müfettişinin şirket tüzel kişiliğini dikkate almadan yani yokmuş gibi hareket etmesi gerektiği, dolayısıyla muvazaalı işlem yaptığı iddia edilen aile bireyleri adına mı yoksa davacı şirketin paravan olduğu kabul edilerek mi tarhiyat yapıldığı, ayrıca davacı adına yapılan tarhiyatların sebebi de açık ve net olarak ortaya konulamadığı, dolayısıyla eksik araştırma ve inceleme sonucu tanzim edilen vergi tekniği raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatlar ile kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ve vergi inceleme raporunda, 2016 yılı için davacı şirket adına yapılan tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezasının ne için kesildiği maddeler halinde belirtildiği gibi, tarhiyat ve cezanın muhatabının da, hakkında vergi tekniği raporu ve vergi inceleme raporu düzenlenen davacı şirket olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı, vergi tekniği raporunda, ‘Türkseven’ aile bireylerinin, şirket tüzel kişiliğinden amme alacağının tahsil edilemediği durumda muhatap olarak kabul edilmesi gerektiğine ilişkin değerlendirme ise, amme alacağının kesinleşmesi safhasına ilişkin olup, belirtilen ifadenin bu aşamada dava konusu cezalı tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezasının muhattabı konusunda belirsizliğe yol açtığı şeklinde yorumlanmasında da isabet görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusu kabul edilerek Mahkeme kararı kaldırıldıktan sonra, bu hususlar dikkate alınarak, işin esası değerlendirilerek yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyasının Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 4. fıkrasında; bölge idare mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği, inceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesinin istinabe olunabileceği, 5. fıkrasında; bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği, bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararlarının kesin olduğu düzenlenmiştir.
Buna göre; kanun koyucu, istinaf merci’i tarafından istinaf incelemesi sonucunda işin esası hakkında karar verilmeyerek, verilecek kaldırma kararı sonrasında dosyanın mahkemesine gönderileceği iki durum öngörmüş, bu durumları görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hakim tarafından karar verilmiş olması ya da ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan başvuruların haklı bulunması ile sınırlı tutmuştur.
Dolayısıyla Kanun’un 45. maddesi uyarınca istinaf merci’i tarafından, kural olarak; inceleme evrak üzerinde yapılarak, varsa maddi yanlışlıklar düzeltilip, gerekirse maddi olaylara ilişkin bilgilere yönelik gerekli inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle işin esası hakkında karar verilmelidir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına, sahte belge düzenleme, haksız iade, sahte belge kullanma ve kayıt dışı kazanç yönünden incelenmesi neticesinde düzenlenen raporlar uyarınca re’sen tarh edilen tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezalı 2016 yılı kurumlar vergisi ve 2016/10-12 geçici vergi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne dair Mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden mezkur kanun hükmünde ancak tahdidi olarak sayılan hususlarda verilen kararlar hakkında dosya Vergi Mahkemesine gönderilebileceğinden temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 13/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.