Danıştay Kararı 4. Daire 2023/36 E. 2023/454 K. 01.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2023/36 E.  ,  2023/454 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2023/36
Karar No : 2023/454

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Harfiyat Nakliyat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …
2-… Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve … Harfiyat Nakliyat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi Adi Ortaklığı adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararda; devam eden adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan birinin katma değer vergisine muhatap tutulması, sona eren adi ortaklıklarda da her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işleminin yine ortaklardan herhangi biri adına yapılması, alacağın kesinleşmesi üzerine ortaklardan biri adına takibe geçilmesinin gerektiği, bu durumda, alacağın usulüne uygun şekilde kesinleşmesi halinde ortaklar adına ödeme emri ile takibe başlanılması gerekirken, 31/12/2010 tarihinde mükellefiyeti sona erdirilen ortaklık adına işlem tesis edilmesinde mevzuata uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; sona eren ortaklığın medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti de son bulacağından, ortaklığın gerek yargı mercilerinde, gerekse diğer resmi merciler önünde temsil edilebileceğinden bahsetmenin olanaklı olmadığı, dolayısıyla hukuk alemindeki varlığı sona eren ortaklığın, davada taraf olma ehliyeti bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Kararın gerekçe yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Taraflarca temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, temyize konu Kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından taraflar temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesinde, adi ortaklık sözleşmesinin, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olduğu, bir ortaklığın, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılacağı, 625. maddesinin birinci fıkrasında, yönetimin, sözleşme veya kararla yalnızca bir veya birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılmış olmadıkça, bütün ortakların ortaklığı yönetme hakkına sahip olduğu, 637. maddesinde, kendi adına ve ortaklık hesabına bir üçüncü kişi ile işlemde bulunan ortağın, bu kişiye karşı bizzat kendisinin alacaklı ve borçlu olacağı, ortaklardan biri, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem yaparsa, diğer ortakların ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin alacaklısı veya borçlusu olacakları, kendisine yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisinin var sayılacağı, ancak, temsil yetkisine sahip yönetici ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olmasının şart olduğu, 638. maddesinin son fıkrasında ise, ortakların, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olacakları hükümlerine yer verilmiştir.
Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Tarhiyatın Muhatabı” başlıklı 44. maddesinde, “Katma değer vergisi, bu vergiyle mükellef gerçek veya tüzelkişiler adına tarholunur.” hükmüne yer verildikten sonra, aynı maddenin ikinci fıkrasının “a” bendinde ise, adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap tutulacağı düzenlemesine gidilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin de içinde bulunduğu … İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve … Hafriyat Nakliyat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi adi ortaklığı adına düzenlenen … tarihli ve … sayılı ödeme emri içeriğini oluşturan tarhiyat ve tahakkukların … tarih ve …sayılı Vergi Tekniği Raporu ve … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’na istinaden düzenlendiği, dava konusu ödeme emrinin dayanağını oluşturan vergi/ceza ihbarnamelerinin kesinleştiği ve ödenmeyen vergi borçları sebebiyle dava konusu ödeme emrinin düzenlenerek usulüne uygun şekilde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, vergi mükellefi olan adi ortaklık adına mükellefi olduğu vergilerin takibi amacıyla vergi/ceza ihbarnamesi düzenlenebileceği, adi ortaklık adına kesinleşen vergi asılları ve cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde ve bu ödeme emirlerinin adi ortak ve müteselsilen sorumlu olan davacı nezdinde takip edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle işin esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz istemlerinin kabulüne,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 01/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.