Danıştay Kararı 4. Daire 2022/7561 E. 2023/436 K. 01.02.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/7561 E.  ,  2023/436 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/7561
Karar No : 2023/436

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ayakkabı ve Tekstil Sanayi Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2010 ila 2012 yıllarında belgesiz mal alımında bulunduğundan bahisle ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9/2. maddesi uyarınca re’sen tarh edilen 2015/6 dönemi katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; 3065 sayılı katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9/2. maddesinde “belgesiz mal bulundurduğu tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük süre verileceği” hükmü bulunması nedeniyle Mahkemelerinin 28/09/2022 tarihli ara kararı ile davacıya vergi incelemesi aşamasında ihtilaflı alış belgelerini ibraz etmesi için 10 günlük süre verilip verilmediği hususunun davalı idareye sorulduğu, ara karara verilen cevaptan davacıya alış belgelerini ibraz etmesi için herhangi bir süre verilmediği anlaşıldığından, 3065 sayılı Kanun’un 9/2. maddesinde öngörülen amir hükme riayet edilmeksizin ve mükellefe iddiasını ispata yönelik olarak yasa ile tanınan imkan sağlanmaksızın mevzuata aykırı surette düzenlenen inceleme raporuna dayanarak tarhiyat yapıldığından dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın hukuka aykırı olduğu ve bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi açık ve tabii bulunmayan ifadelerin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı,134. maddesinde de, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu düzenlemelerine yer verilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Vergi Sorumlusu” başlıklı 9. maddesinin 2. fıkrasında, fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisinin, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranacağı, belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verileceği, bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin, alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re’sen tarh edileceği, bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanacağı, ancak belgesiz alınan mal ve hizmetleri satanlara, bu satışlarla ilgili olarak, vergi inceleme raporuna dayanılarak katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezanın ayrıca alıcılardan aranmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Vergi Mahkemesince her ne kadar davacıya vergi incelemesi aşamasında ihtilaflı alış belgelerini ibraz etmesi için 10 günlük süre verilmediği gerekçesiyle karar verilmiş olsa da, davacı şirket yetkilisi nezdinde tutulan 16/06/2015 tarihli tutanakta, davacı şirket yetkilisine belgesiz alışlarına ilişkin herhangi bir belge olup olmadığı, müfettişliğe ibraz edilip edilemeyeceği ve bu alışların hangi mükelleflerden yapıldığının açıkça sorulduğu, şirket yetkilisince de herhangi bir belgesiz alışlarının olmadığı beyan edilerek tutanağın imzalandığı dikkate alındığında, davacıya söz konusu belgelerin ibrazı için ayrıca 10 günlük süre verilmesine gerek bulunmadığı, nitekim yargılama aşamasında da belgesiz alışı bulunmadığı yönündeki iddialarının devam ettiği ve aksi bir iddiasının bulunmadığı da anlaşıldığından belirtilen gerekçe ile verilen karar da hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle Vergi Mahkemesince, uyuşmazlığa konu cezalı tarhiyat bakımından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 339. maddesinde, 26/10/2021 tarih ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7338 sayılı Kanun’un 38. maddesiyle yapılan değişiklikte dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.