Danıştay Kararı 4. Daire 2022/7495 E. 2023/73 K. 11.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/7495 E.  ,  2023/73 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/7495
Karar No : 2023/73

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Elektronik İletişim Perakende Gıda Lojistik Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … İdaresi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2019/2 döneminde yurt dışında mukim olan şirketlere yapılan reklam hizmeti ödemeleri üzerinden kesilen kurum (stopaj) vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve kesilen verginin ödeme tarihinden itibaren iade tarihine kadar hesaplanacak tecil faiziyle iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; olayda, düzeltme ve şikayet başvurusuna konu kurum (stopaj) vergisinde “işyeri” kavramının, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları hususlarının hukuki yorum gerektirdiği, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ilk bakışta anlaşılabilecek açıklıktaki açık ve mutlak vergilendirme yanlışlıkları kapsamında bulunmadığı, dolayısıyla 213 sayılı Kanun’un 116 ve devamı maddelerinde düzenlenen vergi hataları kapsamında değerlendirilemeyeceğinden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucu varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Müvekkili şirket tarafından reklam hizmeti aldığı şirketlere gerçekleştirilen ödemeler üzerinden yapılan stopaj kesintisinin, söz konusu şirketlerin yurt dışında mukim olmaları, Türkiye’de herhangi bir iş yeri ve/veya daimi temsilci bulundurmamaları nedeniyle Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları ve mevzuat uyarınca haksız ve hukuka aykırı olduğu, söz konusu kesintinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen “mevzuda hata” olarak kabul edilmesi gerektiği, dava konusu olaydaki hatanın herhangi bir yoruma mahal vermeyecek nitelikte açık ve anlaşılabilir olduğu, Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken hukuka aykırı olarak verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 11/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.