Danıştay Kararı 4. Daire 2022/6858 E. 2023/418 K. 31.01.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/6858 E.  ,  2023/418 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/6858
Karar No : 2023/418

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2008 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi tekniği raporunu dayanak alan takdir komisyonu kararlarına istinaden, defter ve belgelerinin bir kısmını incelemeye ibraz etmediğinden bahisle 2008/8 ila 12 dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri ve üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı tarafından herhangi bir mücbir sebep ileri sürülmeksizin defter ve belgelerin ilgili bölümünün ibraz edilmemesi nedeniyle ibraz edilmeyen bölüme ilişkin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle re’sen tarh edilen dava konusu cezalı vergilerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vergi incelemesinin takdir komisyonunca yapılmayarak vergi müfettişince yapılmış olmasının tarh zamanaşımını durdurmayacağı, vergi inceleme yetkisini haiz inceleme elemanının düzenleyeceği raporla vergi matrahını re’sen takdir edebileceği halde takdir komisyonuna başvurmasının yasal dayanağının bulunmadığı, uyuşmazlıkta olduğu gibi salt zamanaşımını durdurmak amacıyla yapılan takdire sevk işleminin hukuki olduğundan bahsedilemeyeceği, 2008 yılı içinde yapılan ticari işlere ilişkin olarak vergi dairelerine iletilmesi ve verilmesi gereken tüm beyan ve evrakın süresi içinde eksiksiz olarak sunulduğu, aynı olay nedeniyle yapılan ceza yargılaması neticesinde verilen kararların lehlerine olduğu, dava konusu vergi ve cezalarda hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan temyiz istemi Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 29/06/2022 tarih ve E:2022/459, K:2022/755 sayılı kararı ile bozmaya uygunluk yönünden reddedilerek, kararın bozma kapsamı dışında kalan hükümleri yönünden temyizen incelenmesi için Kurulca gönderilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosya incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 14. maddesinde, vergi muamelelerinde sürelerin vergi kanunları ile belli edileceği, kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde on beş günden aşağı olmamak şartıyla bu süreyi tebliği yapacak olan idarenin belirleyeceği ve ilgiliye tebliğ edeceği, 30. maddesinin 1. fıkrasında, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra, aynı maddenin 2. fıkrasının 3. bendinde, bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutulmaması veya tasdik ettirilmemiş olması veya vergi incelenmesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi halinin re’sen vergi tarhı sebebi olduğu, 253. maddesinde ise, bu Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Kanun’un 14. maddesi gereğince, Kanunda başkaca bir süre öngörülmediği takdirde, mükellefe tebliğ tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tebliğe ilişkin hususun gereğinin yerine getirilmesi için on beş günden aşağı olmamak üzere bir süre verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, mükelleften defter ve belgelerinin ibrazının istenildiği durumlarda da, ibraz için mükellefe on beş günden az olmamak üzere bir süre verilmesi zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden, defter ve belge isteme yazısının mükellefe 24/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, verilen on beş günlük süre içinde defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi üzerine … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nun düzenlendiği, bu raporu dayanak alan takdir komisyonu kararlarına istinaden de dava konusu cezalı vergilerin re’sen tarh edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacıya defter ve belgelerini ibraz etmesi için on beş günlük süre verilmiş olup, buna ilişkin yazı davacıya 24/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre, defter ve belgelerin ibrazı için tanınan sürenin son günü 07/01/2014 tarihidir. Oysa, Kanunun 253. maddesine göre, defter tutmak mecburiyetinde olanların, tuttukları defterlerle vesikaları, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecbur oldukları göz önüne alındığında, defter ve belgelerin ibrazı için tanınan sürenin son günü olan 07/01/2014 tarihi itibarıyla 2008 yılı defter ve belgelerinin muhafazası için kanunen öngörülen 5 yıllık süre sona ermiştir.
Bu durumda, davacının defter ve belgelerin ibrazı için kendisine tanınan süre içinde muhafaza mecburiyeti sona eren defter ve belgeleri ibraz etmesi de beklenemeyeceğinden, defter ve belgelerin bir kısmının incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle re’sen tarh edilen dava konusu cezalı vergide hukuka uyarlık bulunmadığından temyize konu kararda isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31/01/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.