Danıştay Kararı 4. Daire 2022/6435 E. 2023/1714 K. 27.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/6435 E.  ,  2023/1714 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/6435
Karar No : 2023/1714

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından takdir komisyonu kararlarına istinaden re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2009 yılı kurumlar vergisi ile 2009/12 dönemi katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir emtia ve hizmet alışverişini yansıtmadığı yönünde hukuken itibar edilebilir nitelikte somut tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında ve … tarih ve … sayılı yazı ile ilgili dönem kurumlar vergisi matrahının davacı şirkete düzenlenen faturaların tutarının oluşturduğu belirtilerek yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Sözü edilen mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi … Hırd. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu’nda özetle; hırdavat ve el aletleri toptan satışı faaliyetinde bulunmak üzere 29/05/2009 tarihinde … ile … ortaklığında kurulan şirketin mükellefiyetinin 29/02/2012 tarihi itibariyle re’sen terk ettirildiği, şirketin son ortak ve müdürü olan …’in ortağı olduğu faaliyet konuları farklı 10 ayrı şirket, şirket ortağı …’ın ortağı olduğu 4 ayrı şirket hakkında da sahte belge düzenlemekten dolayı olumsuz tespitler bulunduğu, 01/06/2009 tarihli açılış yoklamasında, 60 m2 büyüklüğündeki iş yerinde 6.000,00 TL tutarında hırdavat malzemeleri ile birlikte ofis malzemelerinin bulunduğunun tespit edildiği, 16/04/2010 tarihli yoklamada, 100 m2 büyüklüğündeki iş yerinde 50.000,00 TL tutarınma mal olduğu, 4 kişinin çalıştığının tespit edildiği, 2009/7 ila 2011/8 dönemleri arasında çok yüksek katma değer vergisi matrahları (2009 KDV matrahı 2.141.440,64 TL, 2010 KDV matrahı 24.711.487,10 TL, 2011 KDV matrahı 13.188.405,00 TL ) beyan edilmesine rağmen çok az ödenecek vergi çıktığı ve bunun da çok cüzi kısmının ödendiği, alış bildirimlerinin tamamına yakınının hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı olumsuz tespitler bulunan mükelleflerden olduğu tespit ve değerlendirmelere dayanılarak şirket adına düzenlenmiş olunan faturaların sahte belge olarak kabul edilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerden hareketle, şirketin iş yeri adreslerinde yapılan yoklamalarda şirket adına düzenlenmiş olunan yüksek tutarlı faturayı karşılayabilecek düzeyde ticari faaliyette bulunduğuna dair tespit olmaması, şirket ortağı ve müdürünün ortak olduğu faaliyet alanı birbirinden farklı bir çok şirket hakkında da sahte belge düzenlemekten dolayı olumsuz tespitler bulunması, mal alış bildirimlerinin tamamına yakınının sahte belge düzenlediği hususunda olumsuz tespitler bulunan mükelleflerden olması hususları birlikte değerlendirildiğinde bahsi geçen mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir muamele karşılığı düzenlenmediği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, adı geçen mükellefin düzenlediği faturaların gerçek bir mal veya hizmet karşılığında düzenlenmediği mahkemece kurumlar vergisi açısından tarhiyatın esası hakkında bir değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.