Danıştay Kararı 4. Daire 2022/5323 E. 2023/1287 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/5323 E.  ,  2023/1287 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/5323
Karar No : 2023/1287

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- … İnşaat Nakliye Gıda Petrol Doğal
Gaz İş Makineleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ….

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle devreden katma değer vergisi de dikkate alınarak beyanları düzeltilerek re’sen tarh edilen 2012/7,8 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Mahkemelerinin önceki kararının, dava konusu cezalı tarhiyatların 2009/Aralık döneminden devreden katma değer vergisi tutarının değişmesinden kaynaklanan kısmına dair hüküm fıkrası kesinleştiğinden bu aşamada uyuşmazlığın bozulan kısma münhasır kaldığı; davacı adına fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … İnşaat Taahhüt Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan incelemelerde bu mükellefin düzenlediği faturaların sahte olduğunun, gerçek ticari faaliyetlerinin bulunmadığının açık ve somut olarak ortaya konulduğu anlaşıldığından bu mükelleften alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık görülmediği; öte yandan, cezalı tarhiyatların, 2011 yılı katma değer vergisi beyan tablosunda yapılan yanlışlıktan kaynaklanan kısmında da hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI: Davacı tarafından, adına yapılan cezalı tarhiyatların hukuka aykırı olduğu, temyiz isteminin kabulü ve kararın aleyhe kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyize konu kararın davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine dair hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının onanması; davacı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz istemi yönünden;
Mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, Mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin 27/05/2021 tarih ve E:2016/17331, K:2021/2822 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 31. maddesinde, yargılama giderleri ile ilgili olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş; 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “diğer kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler” başlıklı 447. maddesinde yer alan “mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır” hükmü gereğince uyuşmazlıkta uygulanması gereken 6100 sayılı Kanunun 323. maddesinde “vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti” yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, bakılan davanın davacı tarafından vekille takip edildiği, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği ve “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.300,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” hükmedildiği, davalı idarenin temyiz başvurusunda bulunması üzerine Danıştay Dördüncü Dairesinin 27/05/2021 tarih ve E:2016/17331, K:2021/2822 sayılı kararı ile Mahkeme kararının kısmen onandığı, kısmen bozulduğu; … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile de söz konusu bozma kararına uyularak davanın reddine karar verildiği ve “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen … TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine” hükmedildiği görülmüştür.
Bu durumda, Vergi Mahkemesince, 09/06/2016 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, davayı vekille takip eden davacı tarafça vekalet ücretine hak kazanıldığı ve “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.300,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” hükmedildiği, sonrasında ise 21/04/2022 tarihli karar ile davanın bozulan kısma münhasır olarak reddine karar verildiğinde, davacı lehine “duruşmalı işler için belirlenen 3.675,00 TL vekalet ücretine” hükmedilmesini gerektiren yeni bir durumun oluşmadığı anlaşılmış olup, bu husus 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilebilecek hallerden olduğundan, kararda sehven yapılan bu hatanın “daha önce tahsil edilmemiş ise davacı vekili için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.300,00 TL vekalet ücretinin davalı idarece davacıya verilmesine” şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu Ankara …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanunun 49/1-(b) maddesi uyarınca düzeltilerek ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.