Danıştay Kararı 4. Daire 2022/5175 E. 2022/8945 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2022/5175 E.  ,  2022/8945 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/5175
Karar No : 2022/8945

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik Elektronik İnşaat Taahhüt ve Kırtasiye Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle ve takdir komisyonu kararı uyarınca vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen 2010/5,6,7,8,9 ve 11 dönemlerine ilişkin katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının ilgili dönemde fatura aldığı Galata Vergi Dairesi mükellefi … Elektrik İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler incelendiğinde, özellikle bahsi geçen mükellefin ihtilaf konusu faturaların düzenlendiği dönemlerde gerçekten faal olup olmadığının ve/veya beyanlara yansıtılan tutarların kapasitesi ve ticari organizasyonlarıyla örtüşüp örtüşmediğinin somut, geçerli ve itibar edilebilir tutanaklarla saptanmadığı, mükellef nezdinde bir inceleme yapılmadığı, açılış yoklamasının dahi yapılmadığı, davacının mal ve hizmet aldığı dönemi de kapsayıcı herhangi bir olumsuz tespitte bulunulmadığı, fatura içeriği emtianın mükellefin işletmesiyle ilgili olduğu ve fatura düzenleyicilerinin beyanname vermek ve vergi borçlarını ödemek gibi bir kısım vergisel yükümlülükleri yerine getirmiş oldukları dikkate alındığında, bahsi geçen mükellefin ilgili dönemde davacıya düzenlediği tüm faturaların gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olduğu sonucuna varılamayacağından, bu faturalara dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının hakkında vergi tekniği raporu bulunan mükelleften aldığı faturalar, gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığından yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık olmadığı ve kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davacı adına, gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlenmiş fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararı uyarınca 2010 yılının Ocak ilâ Kasım dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri ile verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemidir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini (KDV) indirebilecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun’un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek, bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir. Buna göre, katma değer vergisi indiriminden yararlanılabilmesi için fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması ve belgenin kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Kamu hizmetlerinin finansmanında istikrarın sağlanması bakımından vergilendirme sürecinin belirli bir düzen dâhilinde işlemesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli usuller öngörülerek mükelleflerin vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevlerini daha dikkatli takip etme zorunluluğu getirilmektedir (AYM., E.2017/24, K.2017/112, 14/6/2017). 3065 sayılı Kanunun belirtilen hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30., 341., 344. maddeleri ve 344. maddesinin atıf yaptığı 359. maddesi birlikte gözetildiğinde, katma değer vergisi indiriminin sahte bir belgeye dayanması hâlinde indirimin reddi suretiyle cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılacağı hususu mükellefler tarafından belirli ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Bakılmakta olan davada, ilgili yasa kuralları ile birlikte davacı Şirkete ihtilaflı dönemde fatura düzenleyen Galata Vergi Dairesi mükellefi … Elektrik İnşaat Taahhüt San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporundaki tespitlerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, anılan mükellef tarafından yapılan alımların büyük bir kısmının sahte fatura düzenleyicisi şirketlerden yapıldığı, Ba bildirimleri ile davacıya mal satan mükelleflerin Bs bildirimleri arasında uyumsuzluk olduğu, tahakkuk eden vergilerin büyük bir kısmını ödemediği, beyan edilen hasılatı gerçekleştirecek ticari kapasitenin bulunmadığı göz önüne alındığında, bu mükellef tarafından düzenlenen dava konusu tarhiyata konu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifası karşılığında düzenlenmediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.